Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/28 E. 2019/2266 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/28
KARAR NO : 2019/2266
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 24/02/2006 tarihinde davalı şirketin … İşletmelerine ait tesiste sorumlu işletme amiri olarak çalıştığını, fazla çalışma kapsamına giren ve görevi olmamasına rağmen, adı geçen dolum tesisinde, bu görevle ilgili eleman istihdam edilmediği için gemilere ÖTV’siz yakıt teslimi işlemlerinin müvekkili tarafından yapıldığını, ulusal markerin korunma görevinin verildiğini, mesai saatlerini aşan çalışmalar yaptığını, hafta sonları da çalıştığını, çalışma koşullarının uygun olmadığından bahisle iş düzeni ile ilgili aksaklıkları ihtarname ve elektronik postalarla yetkililere bildirdiğini, gerekli iyileştirmeler yapılmadığından müvekkilinin haklı olarak iş akdini feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kısmi dava açamayacağını, fazla çalışmaları karşılığının bordrolara yansıtılarak ödendiğini, bu nedenle iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, iş akdinin davacı tarafından haklı neden bulunmaksızın ve ihbar sürelerine uyulmaksızın feshedilmiş olması nedeniyle müvekkili şirket lehine ihbar tazminatı alacağı doğduğunu, yıllık izin ücreti alacağının müvekkilinin ihbar tazminatı alacağından mahsup edilmesi neticesinde dava tarihi itibariyle davacının herhangi bir izin ücreti alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 2009 yılına ait sözleşmede de haftalık çalışma süresinin 40 saat olarak kararlaştırıldığı, davacının sözleşmede kararlaştırılan 40 saatlik çalışma süresinin üzerinde 45 saate kadar olan çalışmasının fazla süreli çalışma, 45 saati aşan çalışmasının ise fazla mesai olarak kabul edilmesi gerektiği ve davacının her dönem aynı yoğunlukta çalışmadığı, ancak dosyaya sunulan belgeler ile sözleşmede belirtilen süre ve yasal çalışma süresini aşacak şekilde fazla mesai yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar vekillerince vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı dava dilekçesinde haftalık çalışmanın normalde 40 saat olup daha fazla çalıştığını iddia ederek fazla çalışma alacağı talebinde bulunmuştur.
Davacı, tanık beyanlarının yanısıra görevi gereği yaptığı işlemlere ilişkin tarih ve saat içeren bir kısım belge ibraz ederek, buna göre değerlendirme talep etmiş ve ayrıca yine gece teslimatlarına ilişkin CD sunmuş, hiç bir şekilde onay içermeyen bir sayfalık belge ibraz etmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu belgelere dayanıldığı belirtilmiş ancak Dairemizin olmayan bir uygulamasına dayanılarak 18 saat ile sınırlı olarak sonuca gidilmiş ve ayrıca taraflar arasında ihtilafsız olan haftalık 40 saat çalışma uygulaması nedeniyle davacının 40-45 saat arası fazla süreli çalışma, 45 saati aşan hallerde fazla çalışma saptaması yapılmadan sonuca gidilmiştir.
Öncelikle CD çözümü yapılarak CD’nin delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tespit edilerek hesaplama yapılmalıdır.
Onaysız 1 sayfalık belgenin dikkate alınması mümkün değildir.
Dosyaya sunulan ve onay içeren 2009 yılına ilişkin belgeler ayrıca değerlendirilmeli, gece çalışmaları da değerlendirilerek 40 saati ve ayrıca 45 saati aşan çalışmalar hesaplanıp, takdiri indirim yapılmaksızın sonuca gidilmelidir.
Belgesiz dönemler açısından ise tanık beyanları değerlendirilerek 40 saati ve 45 saati aşan çalışmalar ayrı ayrı tespit edilip haftalık 18 saat sınırlaması yapılmadan hesaplanarak sonuca gidilmelidir.
Her ne kadar kayıtlı dönemler için takdiri indirim yapılmamakta ise de tanıkla ispatlanan dönemler için takdiri indirim yapılması yerindedir. Ancak %40 takdiri indirim hakkın özüne dokunacak şekilde fazla olup, takdiri indirim daha makul oranda yapılmalıdır.
3- 2011 Mayıs, 2010 Kasım 2009 Kasım aylarına ilişkin bordrolarda fazla mesai tahakkuku olduğu ancak banka kayıtlarının sunulmadığı görülmüştür. Bordrolar imzasız olduğundan, fazla çalışma tahakkuku yapılan aylara ilişkin ödeme yapıldığının banka kayıtlarından tespit edilmesi halinde, fazla çalışma tahakkuku bulunan aylardaki fazla mesai ödemeleri, belge yada tanık beyanına göre yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
4- Hüküm altına alınan alacakların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi HMK.nun 297/2. maddesine aykırı olup infazda tereddüde yol açacağının gözetilmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.