Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/251 E. 2019/12003 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/251
KARAR NO : 2019/12003
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunun kabulü ile davacının işe iadesine karar vermiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının, davalı şirkette 04.03.2013-31.07.2016 tarihleri arasında araştırmacı olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin; “… Başkanlığına bağlı merkezlerin kuruluş ve işletmesine ilişkin çerçeve yönetmeliğinin 25. maddesi çerçevesinde imzalanan belirli süreli iş sözleşmeniz 31.07.2016 tarihinde sona erecek olup, tekrar yenilenmeyecektir.” gerekçesi ile sona erdirildiğini, müvekkilinin davalı işyerinde araştırmacı olarak asli ve sürekli işlerde çalıştırıldığını, bu çerçevede taraflar arasında belirli süreli hizmet sözleşmesi yapılmasını gerektirecek esaslı bir neden ve objektif koşulların bulunmadığını, müvekkilinin davalı işyerinde belirsiz süreli olarak çalıştırıldığını, 4857 Sayılı İş Kanunun 19. maddesi gereğince davacının fesih bildiriminde fesih gerekçesinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmediğini, sadece sözleşmenin yenilenmeyeceğine değinildiğini, bu nedenle yapılan feshin usul ve yasaya aykırı olduğunu, iddia ederek; feshin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; müvekkili kurumun faaliyet ve görevlerini başarı ile sürdürebilmesi için amaç ve ihtiyaçlarına uygun olarak, personel istihdam etmesi yönünde mevzuatla desteklendiğini, bu açıklamalar doğrultusunda bizzat kurumun üst yöneticisi tarafında davacının vermiş olduğu hizmetin değerlendirildiğini ve kurumun faaliyet ve görevleri bakımından yeniden yapılandırma çalışmaları neticesinde davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığına karar verilerek, davacı ile imzalanan belirli süreli iş akdinin yenilenmediğini, davacının müvekkili kurumda belirli süreli iş akdiyle çalıştığını bu nedenle işe iade davası açma hakkı bulunmadığını, müvekkili kurumun var olan objektif sebeplerden dolayı, davacı ile “Proje Personel” olarak “Araştırmacı” ünvanı ile belirli süreli iş akdi yaptığını ve bu objektif sebeplerin varlığını koruması nedeniyle davacı ile belirli süreli iş akdi yapmaya devam ettiğini, somut vakada belirli süreli olması için objektif sebeplerin mevcut olduğunu, davacının işe iade davasında samimi ve gerçek bir çalışma iradesinin olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak;”Davacının iş sözleşmesinin Belirli Süreli olduğu ve Belirli Süreli İş Sözleşmesinin 31.07.2016 tarihinde yenilenmeyeceği ihtarının 26.07.2016 tarihinde davacıya yazılı olarak bildirildiği ve davacının İŞ GÜVENCESİ kapsamında bulunmadığı, iş sözleşmesinin süre bitimine uygun olarak sonlandırıldığı hususu dikkate alındığında davacının davasının haksız olduğu vicdani kanaati ile davanın reddine karar verilmiş olup..” gerekçeleriyle işe iade davasının reddine karar verilmiştir.
Ç) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle: belirli süreli iş sözleşmesinin yapılabilmesi için objektif şartların olması, işin belli sürede bitecek işlerden olması gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin bir çok kez yenilendiğini,davacının farklı alanlarda görev yaptığını, zincirleme sözleşmeler yapıldığını, iş sözleşmesinin feshinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi olarak bildirildiğini işverenin fesih sebebiyle bağlı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, “..Tüm dosya kapsamından davacının iş sözleşmesi belirli süreli yapıldığı halde birden fazla kez yenileme gerekçesiyle dört defa belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığı,davacının sendikalı olarak çalıştırıldığı somut bir proje bazlı çalışmanın dosyada gözükmediği, davacının son çalıştığı projenin de sonlandığına dair bir bilginin dosyada olmadığı, dosya kapsamından davacının yaptığı iş sözleşmesinin belirli süreli kabul edilemeyeceği, nitekim Yargıtay İçtihatları ile bu durumun kabul edildiği, işverenin fesih sebebiyle bağlı olduğu, işveren tarafından yapılan fesih de belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi olarak belirtildiği işverenin fesih sebebini ispatlayamadığı bu nedenle iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı anlaşılarak davacının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına,davacının kıdemine göre işe başlatmama tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
G) Gerekçe:
1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Bölge Adliye Mahkemesince …’ın 278 sayılı Yasa’nın14/c maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeden davalı aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK.nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
H) Hüküm:
Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3/d ve e bentlerinin hükümden çıkartılarak, yerlerine;
“d) Davalı … harçtan muaf olduğundan, harca hükmedilmesine yer olmadığına,
e) Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine” bentlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.