Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/230 E. 2019/12192 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/230
KARAR NO : 2019/12192
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili ; davalı şirkete ait işyerinde 05/05/2015 tarihinde çalışmaya başlayan müvekkilinin bu çalışmasının 24/04/2017 tarihine kadar kesintisiz sürdüğünü; davacının 24/04/2017 tarihli fesih bildirimi elden tebliğ edilerek işten çıkarıldığını; işverenin fesih gerekçesinin “Verilen işi yapmak istememe, çalışma arkadaşlarına ve amirlerine saygısızlık ve söz dinlememe, işyeri çalışma düzeni ve disiplinine karşı gelme, disiplin kuruluna amirler ile alakalı olumsuz durumu bildirme, iş akışını etkileyen tutum ve davranışları nedeniyle 4857 Sayılı İş Kanunun 25/II bendi uyarınca….” nedenine dayandığını, oysa bu gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını; müvekkiline fesih yazılı olarak verilse de ortada kesin bir nedenin bulunmadığını, müvekkilinin işten çıkarılmasını gerektiren hiçbir nedenin olmadığını, feshin hem biçim hem de içerik olarak geçerli bir nedene dayanmadığını; fesih bildiriminden de anlaşıldığı gibi davalı işverenin tümden soyut yer ve zaman belirtmeyen suçlamalar yöneltip savunmasını da alıp işten çıkarma yoluna gittiğini; feshin tümden haksız ve kötü niyetli olduğu gibi işverence feshin son çare olması ilkesine de uyulmadığını iddia ederek feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili ; davacının müvekkili şirkette 05/05/2015 – 24/04/2017 tarihleri arasında çalıştığını, davacının, amirinin verdiği iş yapmak istemediğini, bunu yapmayacağını en yakın amirlerine söylediği, disiplin tutanağında Profil Haddehane Müdürü huzurunda, Kalite Kontrol Formeni …’na hitaben “ben seninle çalışmak istemiyorum, ben eşek gibi mal çevirmem çıkar beni işten” yolunda beyanda bulunduğunu belirterek iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ”… davacının profil haddehane bölümünde dönüşümlü olarak doğrultmacı, çevirmeci-çemberci, istifçi-paketlemeci olarak çalıştırıldığı; davacının çevirmeci-çemberci olarak amirleri tarafından sözlü olarak görevlendirildiğinde davacının bu göreve sözlü olarak itirazda bulunduğu ancak verilen görevi itirazda bulunmasına rağmen yerine getirdiği; aynı şekilde 13/04/2017 tarihinde profil haddehane bölümünde kalite kontrol formeni olarak görev yapan … tarafından aynı bölümde çevirmeci-çemberci olarak görevlendirildiği, davacının amiri pozisyonunda olan formene “ben çevirmede mal çeviremem, beni niye oraya veriyorsun” şeklinde sözlü itirazda bulunması üzerine formen … tarafından haddehane müdürü …’ın yanına gidelim konuşalım teklifini davacının kabul ettiği ve profil haddehane müdürü …’ın odasına formen … ile davacının birlikte gittikleri; davalı tanığı …’nun beyanına göre davacının haddahane müdürü ve formenin bulunduğu ortamda “Ben eşşek gibi mal çeviremem, beni işten çıkarın” şeklinde bir söylemde bulunduğu, bu durumun profil haddehane müdürü … tarafından tutanak altına alınıp davacıdan savunma talep edildiği; davacının 13/04/2017 tarihinde yazılı savunmasını verdiği, akabinde davacının aynı gün profil haddehane müdürü tarafından disipline sevk edildiği; disiplin kurulunun 17/04/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda disiplin kurulu üyelerden … ve disiplin kurulu başkanı …’in işten çıkarma, davacı tanığı olarak dinlenen Birleşik Metal İş sendikası üyesi ve disiplin kurulu üyesi olan … ile diğer disiplin kurulu üyesi Fahri Keleş’in amirine karşı itaatsizlik cezası ile cezalandırılması yönünde oy kullandıkları, disiplin kurulu kararının TİS’in 25. Maddesi uyarı genel müdüre tevdii olmasına müteakip davacının iş akdinin 24/04/2017 tarihinde feshedildiği anlaşılmış ise de tüm dinlenen tanık anlatımları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının davalı işverenin fesih bildiriminde iddia ettiği şekilde amirlerine karşı davacının herhangi bir saygısızlıkta bulunmadığı, davacının işyeri çalışma düzenini ve disiplinine karşı gelmediği, disiplin kuruluna yapmış olduğu savunmasını içerir yazıda davacının iş akdinin feshini gerektirecek herhangi bir söylemde, harekette bulunmadığı, keza davacının işyerinde iş akışını olumsuz etkileyen davacının iş akdinin feshini gerektiren tutum ve davranışlarda bulunmadığı; davacı fesih bildiriminde belirtilen 13/04/2017 tarihinde meydana gelen olayda ki davacının hareketlerinin söylemlerinin ve 13/04/2017 tarihli yazılı savunmasında ki hususların davacının iş akdinin feshini gerektirecek düzeyde olmadığı; davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve geçersiz, feshin son çare olması ilkesine aykırı olarak feshedildiği ” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince özetle; “……..bir kez gerçekleşen olayda davacının geçici görev değişikliğine verimli olamayacağı gerekçesiyle itirazda bulunduğu, bu konuda davacıya yapması gereken görevin açıkta bildirilmesi ve işi tamamlaması için süre verilmesi yönündeki işveren yükümlülüklerinin yerine getirilmediği, işverenin hatırlatmasının ardından görevi yerine getirmeme gibi bir durumun olayımızda sözkonusu olmadığı anlaşılmakta olup, haklı nedenle fesih gerekçesinin olayımızda gerçekleşmediği, feshin haklı nedene dayandığı savunmasının yerinde olmadığı, davacının eyleminin geçerli nedenle feshe hak verecek mahiyette de olmadığı olayın merkezinde yeralan kalite kontrol formeni …’nun duruşmadaki anlatımlarından anlaşıldığından feshin geçerli nedene dayandığı” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
G) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdinin 24/04/2017 tarihli fesih bildirimi ile davalı işveren tarafından feshedildiği; fesih bildiriminde fesih gerekçesi olarak “13/04/2017 tarihinde size verilen işi yapmak istemediğinizi, çalışma arkadaşlarınıza ve amirinize karşı saygısızlık ve söz dinlememeniz, işyeri çalışma düzeni ve disiplinine karşı gelmeniz, disiplin kuruluna yazdığınız yazıda konuşma ve tavır konusunda amirlerinize uyarı yapmamızı, kendilerine sorularak iş yapılmasını bildirmeniz, iş akışını olumsuz etkileyen tutum ve davranışlarınız disiplin kurulunda tartışılmıştır. Toplu İş Sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanunun 25/II bendi uyarınca iş akdinin feshi ile yetkili genel müdürlüğümüz olayla ilgili savunmanızı, iş amirleriniz ile çalışma arkadaşlarınızın yazılı beyanlarını ve disiplin kurulu kararını hep birlikte değerlendirmek suretiyle tutum ve davranışlarınız ile işyerinde iş akışını olumsuz etkilediğiniz sonucuna varmış ve iş akdinizin 24/04/2017 tarihi itibariyle bildirimsiz ve tazminatsız feshedilmesine karar vermiştir…” denildiği görülmektedir.
Yargılama sırasında dinlenen davalı tanığı … beyanında; davacının amirleri … bey ya da … beye hakaret içerir bir söz söylediğine şahit olmadığını, davacının fesih öncesinde personel yetersizliği nedeniyle profil çevirmede görevlendirildiğini, o zaman … beye profil çevirmede mal çeviremem beni niye oraya veriyorsun dediğini, ancak hakarette bulunmadığını, daha sonra kapalı kapılar ardında ne olduğunu bilmediğini söylemiştir. Davalı tanığı … ise davacının doğrultmacı-paketlemeci olarak çalıştığını, ancak personel eksikliği nedeniyle o gün çevirmeci-çemberci olarak görevlendirdiğini, davacının kendisine “ben çevirme yapmam, sigortaya gider istirahat alırım, beni işten çıkarın” dediğini, her görevlendirmede itiraz etmesi nedeniyle haddehane müdürü … beyin yanına gidip üçü birlikte konuştuklarında “ben eşşek gibi mal çeviremem, beni işten çıkarın” dediğini, bunun üzerine müdürleri tarafından tutanak tutulduğunu, disipline sevk edildiğini ve işten çıkarıldığını, fesihten önce kendisine bir saygısızlıkta bulunmadığını, … beyle konuşurken sesinin yüksek çıktığını ancak hakaret etmediğini, saygısız davranmadığını, işyeri düzenini bozacak bir harekette de bulunmadığını söylemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin 13.04.2017 tarihinde davacıya çevirme makinesinde çalışacağını bildiren formeni …’na itiraz ederek çevirmeci olarak çalışmak istemediğini bildirmesi üzerine formeni tarafından çağrılarak konuştukları sırada davacının “seninle çalışmak istemiyorum, ben eşek gibi mal çeviremem, çıkarın beni işten” dediği yönünde tutanak tanzim edilmiş ve savunması talep edilmiştir. Davacının aynı tarihli savunmasında çalışma şeklinden memnun olduğunu, doğrultma-çevirmeden anlamadığını, bu nedenle verimli olamayacağını ve dayatmalardan dolayı üstüne çok gelindiğinden doğal hakkı olan çıkışını istediğini bildirmiştir. Savunma alındıktan sonra davacı işçinin insan kaynakları tarafından disiplin kuruluna sevki istenmiş olup , disiplin kurulu tarafından 17.04.2017 tarihli karar ile davacının işyeri çalışma düzenine ve disiplinine karşı gelmesi ve amirine saygısızlık ve itaatsizlik etmesi nedeniyle işten çıkarma cezası ile cezalandırılması kararı alınmıştır.
Somut olayda işyerinde doğrultmacı olarak çalışan davacının çevirme makinesinde dönüşümlü olarak çalışılması gerektiği bildirilince itiraz ettiği, tutanaklar ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu üzere “ ben eşek gibi mal çeviremem, çıkarın beni işten” dediği, 13.04.2017 tarihli savunmasında ise doğrultmacı olarak çalışma şeklinden memnun olduğunu, çevirmeden anlamadığını, bu nedenle verimli olamayacağını, dayatmalardan dolayı üstüne çok gelindiğinden doğal hakkı olan çıkışını istediğini bildirdiği hususları ve dosya kapsamındaki tüm deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının verilen işe haklı bir neden olmadan itiraz etmesi, amirleriyle tartışması ve çıkışını istemesi yönündeki bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Buna göre, feshin haklı nedene değil ancak geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddi gerekirken Mahkemece yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H) HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İlk Derece Mahkemesinin kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar-ilam harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 160,40 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan avansların talep halinde ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, kesin olarak 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.