Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/1389 E. 2019/4167 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1389
KARAR NO : 2019/4167
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

YARGITAY KARARI

Dairemizin “… Davacının dışarıdan ücretli usta öğretici olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün istemi ve Valiliğin onayı ile görevlendirildiği, davacıya ücretlerinin 657 Sayılı Devlet Memurları kanununun 89.maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ders ücretleriyle ödendiği anlaşılmaktadır. Davacının sosyal güvenlik hukuku yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında olması iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermez. Davacı 657 sayılı yasanın 89. maddesinde belirtilen statü içinde ve Valilik onayı ile görevlendirilmiştir. Davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğunun kabulü gerekir. Aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelenemez. Bu hukuki olguya göre uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargı olup, Mahkemece “dava dilekçesinin yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile usulden reddine” karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı sonrası Mahkemece “… Benzer konuya ilişkin Adli Yargı-İdari Yargı yerlerinin olumsuz görev uyuşmazlığını karara bağlayan Uyuşmazlık Mahkemesinin 24/09/2018 tarihli, … esas ve 2018/462 karar sayılı ilamında özetle; “Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde usta öğretici olarak çalışırken emekliye ayrılan davacının, kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiğine” yönelik ilamı ile benzer konuda aynı mahkemenin 08/05/2017 tarihli, … esas ve 2017/307 “Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde usta öğretici olarak çalışırken emekliye ayrılan davacının, kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiğine” şeklindeki ilamlarının yol göstericiliğine istinaden Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde çalışırken işinden ayrılan davacının, kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açtığı davanın, mahkememizde görülmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Zira … Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde hizmet akdi ile usta öğretici olarak çalışan işçinin … İş Mahkemesinin 2017/286 esas ve … karar sayılı ilamı ile kabul yönünde karara bağlayan hükmünü Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22/03/2018 tarih, 2018/1907 esas ve … karar sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin ve Uyuşmazlık Mahkemesinin yukarıda izah edilen mezkur kararlarının ışığı altında davacı …’nın davacı … Halk Eğitim Müdürlüğünde 1901009873112 sicil numaralı işçi olarak Makine Nakış Öğretmeni statüsünde kıdem tazminatına yönelik davasının Adli Mahkemelerde karara bağlanması gerektiği vicdani kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle direnilmiş olup; Mahkeme direnmesinde Uyuşmazlık Mahkemesi’nin emsal davalarda verdiği kararlar ile Dairenin onama kararına istinad edilmiştir. Bilindiği üzere Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları kesin olup, ilgili yargı mercilerince bu kararlara uymak ve onları geciktirmeksizin uygulamakla ödevli olduğundan, Dairenin atıf yapılan onama kararı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararı üzerine görülen davaya ilişkin olup Dairemizin halihazırdaki müstekâr uygulamalarına aykırı bir durum bulunmadığı gibi Uyuşmazlık Mahkemesi’nce verilen kararın bağlayıcılığının ilgili davayla sınırlı olması ve genele teşmil edilememesi karşısında Dairemiz bozma kararı usul ve yasaya uygun olup direnmenin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan bozmadan önce verilen İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmakla ortadan kalkmış, bozma kararından sonrada Mahkemece 6100 sayılı HMK.nun 294/3 maddesine göre tefhim edilmesi gereken hüküm özeti mevzuata uygun oluşturulmamış, sadece “1-Yargıtay 9. Hukuk dairesinin 16/01/2018 Tarih, … ve 2018/330 Karar bozma ilamına karşı Mahkememizin daha önce verilen kararında direnilmesine, 2-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,” denilmekle yetinilmiş, böylelikle anılan Kanun’un 297 nci maddesine göre usulün aradığı nitelikleri haiz hüküm özetinin kurulmadığı da görülmekle birlikte usulüne uygun direnme kararı olup, olmadığının değerlendirilmesinin de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yetki ve görevi dahilinde olduğu anlaşılmakla, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.