YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1287
KARAR NO : 2019/4679
KARAR TARİHİ : 25.02.2019
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin, Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı … Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde işe başladığı tarihten kadrolu işçi statüsüne geçirildiği 2001 yılına kadar geçici/mevsimlik işçi statüsünde çalıştırıldığını, bu dönemde her yıl yeni bir geçici/mevsimlik iş sözleşmesi ile işe başladığını ve yıl sonunda işten ayrıldığını, 2001 yılında aynı müdürlükte daimi/kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, ancak kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici mevsimlik işçilikte geçen sürelerin kıdem hesabında dikkate alınmadığını, sanki işe yeni başlamış bir işçi gibi, başlangıç derece ve kademesinden işe başlatıldığını, kadrosu dışındaki işlerde çalıştırıldığını, 2005 yılında Köy Hizmetleri Müdürlüğünün lağvedilmesi ile tüm hak ve alacakları ile beraber İl Özel İdaresi’ne devredildiğini, aynı işverene bağlı hizmetlerinin kıdem süresinde birleştirilmediğini belirterek davacının mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresinin dikkate alınması sureti ile yeni derece ve kademesinin tespitine, buna bağlı olarak fark ücret, akdi ikramiye, ilave tediye, yıpranma primi ve kadro dışındaki işlerde çalıştırılmasından kaynaklı fark ücret, eşit davranma ilkesine aykırılık nedeni ile tazminat alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı İl Özel İdaresi vekili, davacının derece ve intibakının Yasa ve TİS hükümlerine göre usulüne uygun olarak yapıldığını, taleplerinin haksız olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, 2011/2013 dönemini kapsayan TİS hükümlerine göre talepte bulunmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dava devam ederken … İl Özel İdaresi’nin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeni ile dava kendisine teşmil edilen … vekili, davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, 6360 sayılı Yasa’nın 3/2.maddesine göre kapatılan il özel idaresinin taraf olduğu davaların il özel idaresinin yetki, görev, taşınmaz veya personelinin devredildiği kuruma ait olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, “…Yargılama sırasında Özel İdare ilga edilmiş buna ilişkin yasa ve yasa yorumlayan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 11.12.2014 tarih ve 2014/18710 esas, 2014/22489 Karar sayılı kararı gereği davacının emekli olmadan önce çalışmış olduğu Antalya İl Özel İdaresinin tüzel kişiliğinin yasayla kaldırılarak Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiği nazara alınarak 6360 sayılı Yasanın 3/2.maddesine göre Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin davalı tarafta yer alması sağlanmıştır.” gerekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı Antalya Büyükşehir Belediyesinin temyizi üzerine hüküm kapatılan 7. Hukuk Dairesinin 09/03/2016 tarihi ve … Esas, 2016/5739 Karar, sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle, davacıların murisi …’in vefat etmeden önce hangi birimde ne iş yaptığı ve bu birimin veya birimin yaptığı görevlerin, yetki ve sorumluluğun hangi kuruma devredildiği belirlenmeli ve sonuca göre devir yapılan kurumun sorumluluğu yoluna gidilmesi gerektiği, vefat eden …’in mirasçıları davaya devam etmişler ise de karar başlığında gösterilmemelerinin isabetsiz olduğu, davacıların murisi …’in 6360 sayılı Yasa ile İl Özel İdaresi’nin tüzel kişiliğinin kaldırılmasından (30.03.2014 tarihinden) önce çalışması devam ederken 17.12.2013 tarihinde vefat ettiği ve iş ilişkisinin bu şekilde son bulduğu, mahkemece ise davacının devir tarihinden önce emekli olduğu kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, davanın kısmi dava olarak açıldığı, bu nedenle davacı vekilinden her bir alacak için ne miktar talepte bulunduğu hususu açıklattırılarak alacakların ıslah ile istenen kısımlarına ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde ıslah ile istenen alacaklara da dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğu ve son olarak ilave tediye alacağının talep dikkate alınarak yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yerine en yüksek banka mevduat faizi oranını aşmamak üzere yasal faizi ile tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı, hususları belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacıların murisinin Antalya İl Özel İdaresi’nde Makina İkbal Bakım Onarım Müdürlüğünde “asfalt usta yardımcısı” olarak çalıştığı, davacı ile aynı işi yapan çalışanların Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na devrolduğu dikkate alınarak davacının çalıştığı birimin veya birimin yaptığı görevlerin, yetki ve sorumluluğun da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğu gerekçesi ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararın bozmaya uygun olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Hükme esas raporu hazırlayan bilirkişi tarafından dosya kapsamına uygun olarak davacının 01/03/2013 tarihi itibariyle 10. derecenin 26. kademesinde olduğu tespit edildiği halde mahkemece hüküm fıkrasında tespit hükmü kurulurken davacının “12. Derecenin 26. Kademesinde” olduğunun belirtilmesi hatalı olup, bozma nedeni ise de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Hüküm fıkrasının birinci bendinde davacının derece sayısı olarak yer alan “… 12 …” rakamının çıkartılarak, yerine “… 10 …” rakamının yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.