Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/9956 E. 2018/22338 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9956
KARAR NO : 2018/22338
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Şirketteki genel müdür yardımcısı görevinden 11.01.2012 tarihinde haksız olarak işine son verilerek ayrılmak mecburiyetinde bırakıldığını, kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini, fazla mesai ödemelerinin yapılmadığını, ilk işe giriş tarihi olan 01.10.2006 yılından itibaren işten çıkarılış tarihine kadar hiç yıllık izin kullanmadığını, diğer yıllarda kendisine ödenen fakat 2011 yılında ödenmeyen yıllık brüt maaşının %20 si tutarındaki 38.400,00 TL. prim alacağının ödenmediğini, davacı ile davalı Şirket arasında yapılan Service Agrement Sözleşmesi gereği (davalı şirket sözleşmeyi tek taraflı fesih eder, davacıyı işten çıkarırsa, ayrıca ek bir tazminat olarak her yıl için brüt maaşı üzerinden (l,5) maaş tutarında tazminat öder maddesi olmasına rağmen) 120.000,00 TL.’yi de müvekkiline ödemediğini, 18.08.2010 ve 25.08.2010 tarihli anlaşmalara göre davalı Şirketin 3500 hissesinin müvekkile verilmesi gerektiği halde verilmediğini, bununla ilgili tazminat tutarının 122.500,00 Euro olduğunu iddia ederek; kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, prim, ek tazminat, hisse tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının, müvekkil Şirkette 05.01.2007- 12.01.2012 tarihleri arasında çalışmış olduğunu, son olarak Montajdan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalıştığını ve son brüt ücretinin aylık 16.117,67 TL. olduğunu, iş akdinin 4857 sayılı kanunun 25/II. maddesi gereği 11.01.2012 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini, 2011 yılı Kasım ayı içinde davalı şirket yöneticilerinden bazılarının görevini kötüye kullandığı ihbarı üzerine denetim raporu hazırlanmasına karar verildiğini, bu karar doğrultusunda PricevvaterhauseCoopers Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından 10.01.2012 tarihli bağımsız denetim raporu hazırlandığını, hazırlanan bu rapor ve yapılan genel araştırmalar neticesinde davacı ile ilgili; birçok projede çelik sorumluluğu ve maliyeti müşteride olmasına rağmen ve bazı projelerde çelik malzeme kullanılmamış olmasına rağmen, davalı şirkete kesilen birçok yüksek meblağlı çelik faturasının davacı tarafından onaylandığı ve buna ilişkin ödemelerin yapıldığı, Şirketin davacıya olan güvenini ortadan kaldıran bu durumun davalı şirketten saklandığı, sadakat ve doğruluk borcunu ihlal ettiği, davacının Genel Müdür Yardımcısı sıfatı ve vasfı ile üstlendiği görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği, ihlal ettiği tespitlerinde bulunulduğunu, Şirketin bu eylemler nedeniyle risk ve zarara uğradığını, davacının müvekkil şirketteki hizmet süresinin 05.01.2007-11.01.2012 tarihleri arasında olduğundan 5 yıllık kıdemi bulunduğunu, müvekkil Şirket bünyesinde çalıştığı süre boyunca hak ettiği tüm yıllık izinleri kullandığını, iddiaların aksine müvekkil Şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamın uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Karar başlığında dava tarihinin 31.07.2012 yerine 20.06.2017 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Taraflar arasında, davacı işçinin fesih tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının yanında fesih tazminatını da talep etmiş olup, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin ekindeki düzenlemeye göre davacının bu tazminata hak kazanabilmesi için emeklilik yaşından önce hizmet sözleşmesinin gerekçelendirilebilir bir neden olmaksızın Şirketçe feshedilmesi gereklidir. Bu durumda işverenin haklı nedenle feshi hallerinde davacının bu tazminata hak kazanması mümkün değildir.
Mahkemenin ilk kararı da, davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları üzerine işverence gerçekleştirilen feshin haklı olduğu, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamı ile kabul edilen haklı feshin doğal sonucu olarak Mahkemenin kabulüne karar verdiği fesih tazminatı yönünden de kararın bozulması gerekirken maddi hataya dayalı olarak bu kalem bozma dışı bırakılmıştır.
Bilindiği üzere usul kuralları (görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hata) kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulî kazanılmış hak oluşturmamaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.03.1972 gün ve 1968/1-277-176, 01.03.1995 gün ve 1995/7-641-117, 23.01.2002 gün ve 2001/1-1010-2002/1, 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı kararları; Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-2001 Baskı, cilt 5, sayfa 4771 vd.)
Açıklanan nedenlerle; fesih tazminatının kabulüne dair mahkeme kararının bozma dışı bırakılması hatalı olup, yapılan bu hatanın maddi hata kapsamında kaldığı, bu nedenle taraf lehine usulî kazanılmış hak da bahşedemeyeceğinin anlaşılmasına göre kararın salt bu nedenle tekrar bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesin 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.