Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/9872 E. 2018/22325 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9872
KARAR NO : 2018/22325
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yemek ücreti farkı alacaklarının tahsilini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel mahkeme kararının davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 24.01.2018 gün 2015/7161 Esas ve 2018/1188 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, davacı vekili tarafından sunulan tevzi listesinde davalı şirket aleyhine 16.12.2008 tarihinden itibaren açılan davaların listesinin dosyaya sunulduğu, listenin incelenmesinden davalı şirket aleyhine çok sayıda çalışanın dava açtığı, 2014 yılında davalı şirket aleyhine tevzi listesine göre 17 adet ayrı dava açıldığının görüldüğü, davacı vekili tarafından ayrıca çalışma şiftlerinin dosyaya sunulduğu, dosyaya sunulan…. İş Mahkemesi’nin 2017/2 Esas, 2018/38 Karar sayılı gerekçeli karar örneğinde davalı işverenin aynı olduğu, aynı gerekçeye dayanılarak iş akdinin feshedildiği, dinlenen tanık anlatımlarına göre işyerindeki çalışma saatlerinin ve çalışma koşullarının, mahkememiz dosyasında dinlenen tanık anlatımları gibi olduğu anlaşıldığı, işbu dosyada Yargıtay bozma ilamında tanıkların beyanlarına itibar olunamayacağı şeklinde bozma hükmü oluşturulduğu, yıllık ücretli izin, fazla mesai, genel tatil tanık anlatımlarına itibar edilerek bilirkişi raporunda hesaplama yapıldığının görüldüğü, dosyaya sunulan …. İş Mahkemesi’nin 2014/817 Esas 2016/380 Karar sayılı gerekçeli karar örneğinde davalı işverenin aynı olduğu, davacının iş akdinin aynı gerekçeye dayanılarak feshedildiği, davalı işveren aleyhine dava açan kişilerin tanık olarak dinlendikleri, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararı ile davalı vekili istinaf başvurusunun esastan reddedildiğinin anlaşıldığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.10.2014 Tarih, 2014/578 Esas, 2014/766 Karar sayılı İçtihatında davalı ile husumeti bulunduğu iddia olunan tanıkların tanıklıklarının doğrudan geçersiz sayılamayacağı hususunun vurgulandığı, davacı, davalı işyerinde şoför olarak çalıştığı, fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma yapmasının olağan olduğu, davalı işveren tarafından puantaj kayıtlarının dosyaya sunulmamış olması nedeniyle tanıkla ispatlanması hukuk kurallarına uygun düştüğü, davalı işveren hakkında iş akdi feshedilen çok sayıda işçi tarafından açılan davalardan birbirlerine tanıklık yapmaları nedeniyle beyanlarına itibar olunmamasının, işçinin hak kaybına da sebebiyet vereceğinin açık olduğu, Yargıtay bozma ilamındaki gerekçe iş hukukunun genel kurallarına ve işçi lehine yorum ilkesine de aykırı düştüğü gerekçesi ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı davalı vekilince temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile eklenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici dördüncü maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

YARGITAY KARARI

Dairemizin “Davacı haklı feshe dayalı olarak belirttiği fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödenmemesi iddiasını tanık ile ispatlamıştır. Aynı gün temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarında davacıların birbirlerine tanık oldukları(2015/4898 E., 2015/34583 E., 36420 E.,) ve hesaplamaların tanık beyanlarına dayanılarak yapıldığı anlaşılmıştır. Davacılar aynı işyerinde beraber çalışan ve aynı sebeple hak talep eden kişiler olup doğrudan doğruya menfaat birliği içerisindedirler. Bu nedenle tanıklık beyanlarına itibar edilemez. Başkaca delilde sunulmamıştır. Bu nedenle davacının fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yemek ücreti farkı alacaklarının ve bu alacaklara bağlı kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu” gerekçesi ile verdiği bozma kararı sonrası Mahkemece “Davacı vekili tarafından sunulan Tevzi Listesinde davalı şirket aleyhine 16.12.2008 tarihinden itibaren açılan davaların listesi dosyaya sunulmuştur. Listenin incelenmesinde; davalı şirket aleyhine çok sayıda çalışanın dava açtığı, 2014 yılında davalı şirket aleyhine tevzi listesine göre 17 adet ayrı dava açıldığı görülmektedir. Davacı vekili tarafından ayrıca çalışma şiftleri dosyaya sunulmuştur. İş hukukunda fazla çalışma yapıldığının, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının, hafta tatilinde çalışıldığının ispat külfeti davacı işçi üzerindedir. Davalı işveren tarafından davacının çalıştığı döneme ilişkin ücret bordrolarının tamamı, puantaj kayıtlarının, işe giriş çıkış kayıtlarının tamamı dosyaya sunulmamıştır. Fazla çalışma yapıldığı, çalışmanın ispatı noktasında işyeri kayıtları, özellikle işe giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri yazışmaları delil niteliğinde olup fazla çalışmanın bu tür belgelerle ispatlanamaması halinde tanık anlatımları üzerinden değerlendirme yapılması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK 255. maddesi uyarınca aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyaya sunulan İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi’nin 2017/2 Esas, 2018/38 Karar sayılı gerekçeli karar örneğinde davalı işverenin aynı olduğu, aynı gerekçeye dayanılarak iş akdinin feshedildiği, dinlenen tanık anlatımlarına göre işyerindeki çalışma saatlerinin ve çalışma koşullarının, mahkememiz dosyasında dinlenen tanık anlatımları gibi olduğu anlaşılmaktadır. İşbu dosyada Yargıtay bozma ilamında tanıkların beyanlarına itibar olunamayacağı şeklinde bozma hükmü oluşturulmamıştır. Yıllık ücretli izin, fazla mesai, genel tatil tanık anlatımlarına itibar edilerek bilirkişi raporunda hesaplama yapıldığı görülmektedir. Dosyaya sunulan … İş Mahkemesi’nin 2014/817 Esas 2016/380 Karar sayılı gerekçeli karar örneğinde davalı işverenin aynı olduğu, davacının iş akdinin aynı gerekçeye dayanılarak feshedildiği, davalı işveren aleyhine dava açan kişilerin tanık olarak dinlendikleri, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararı ile davalı vekili istinaf başvurusunun esastan reddedildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.10.2014 Tarih, 2014/578 Esas, 2014/766 Karar sayılı İçtihatında davalı ile husumeti bulunduğu iddia olunan tanıkların tanıklıklarının doğrudan geçersiz sayılamayacağı hususu vurgulanmıştır. Davacı, davalı işyerinde şoför olarak çalışmıştır. Fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma yapması olağandır. Davalı işveren tarafından puantaj kayıtlarının dosyaya sunulmamış olması nedeniyle tanıkla ispatlanması hukuk kurallarına uygun düşmektedir. Davalı işveren hakkında iş akdi feshedilen çok sayıda işçi tarafından açılan davalardan birbirlerine tanıklık yapmaları nedeniyle beyanlarına itibar olunmamasının, işçinin hak kaybına da sebebiyet vereceği açıktır. Yargıtay bozma ilamındaki gerekçe iş hukukunun genel kurallarına ve işçi lehine yorum ilkesine de aykırı düşmektedir.” şeklinde dosyaya bozmadan sonra giren delillere dayalı olarak yeni bir gerekçe ile karar verildiği görüldüğünden, direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm olup olmadığının değerlendirilmesi ile temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.