Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/9679 E. 2018/21729 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9679
KARAR NO : 2018/21729
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK
DAİRESİ

Davacı vekili tarafından verilen 17.07.2018 tarihli dilekçede Dairemizin 06.06.2018 tarihli, 2017/26836 E. ve 2018/12764 K. sayılı onama kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ile dosyanın OHAL Komisyonuna gönderilmesine karar verilmesi talep olunmuştur. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacının iş sözleşmesinin 672 sayılı KHK kapsamında feshedildiği gözden kaçırılarak karar verildiği anlaşılmakla yukarıda tarih ve numarası belirtilen ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA ve hükmün aşağıdaki şekilde “dosyanın OHAL inceleme komisyonuna gönderilmesine” şeklinde kurulması gerekmiştir.
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 07/10/2013 – 05/08/2016 tarihleri arasında çalıştığını, 667 sayılı KHK’nın 4857 sayılı İş Kanunu’nda bir değişiklik yapmadığını, feshin yasanın öngördüğü usule uyulmadan yapıldığını, feshin geçersiz olduğunu, fesih nedeninin somut olarak belirtilmediğini iddia ederek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, olağanüstü hal sürecinde çıkarılan KHK’lerin, Anayasa’nın 148. maddesinde yer alan; “olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.” hükmü gereğince yargı denetimi dışında bırakıldığını, davacının iş akdinin davalı kurum tarafından, 667 ve 672 sayılı KHK kapsamında feshedildiğini, fesih işleminin Anayasanın 148. maddesi gereğince yargı denetimi dışında olup, davanın öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanununa göre değil 667 sayılı KHK hükümlerine göre sonlandırıldığını, bu nedenle davacının işe iade davası açma hakkının bulunmadığını, ayrıca 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında, kamu personeline ilişkin bazı tedbirlerin alınmasının amaçlandığını ve bahsi geçen Kanun Hükmünde Kararname ekinde yer alan Ek – 1 listede yer alıp, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum ve gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu tespit edilen kamu personelinin başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, “davacının, önce 667 sayılı KHK tarafından verilen yetki uyarınca ilgili olduğu bakanın 04/08/2016 tarihli oluru ile kamu görevinden çıkarıldığı, ardından 672 sayılı KHK ile doğrudan kararname ekinde yer alan listede adı belirtilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış olduğu, işe iade davasının, iş sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu uyarınca feshedilen işçilerin, aynı yasadaki iş güvencesi hükümlerine göre müracaat edebileceği bir yol olduğu, davacının sözleşmesinin, 4857 sayılı yasaya göre değil 667 sayılı KHK’nın verdiği yetkiyle bakan oluru ve ardından da 672 sayılı KHK ile doğrudan KHK hükmü ile kamu görevinden çıkarılma suretiyle sonlandırıldığı, iş güvencesi ve işe iade hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, KHK’larda bu KHK’lara göre kamu görevinden çıkarılanların bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceği ve doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyeceğinin de belirtildiği, işe iadenin şartlarının bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf başvurusunda; feshe gerekçe gösterilen 667 sayılı KHK nin fesih için üyelik, mensubiyet veya iltisaki veya irtibatı olgularından birisinin gerçekleşmesi koşulunu aradığı, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediği, özlük dosyasında bunları gösterir fiil, emare, olayın olmadığı, bu iddiaları davalının kanıtlaması gerekirken davacıdan masumiyetini kanıtlamasının istenildiği, davacının hukuken denetlenmeyen bir değerlendirme ile çalışma hakkından yoksun bırakıldığı, mahkemenin gerekçesinde belirttiği 672 sayılı KHK davacının iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra yayımlandığı, geçmişe etkili olmasının temel hukuk ilkelerine aykırı olduğu, bu KHK yayımlandığında taraflar arasında bir iş sözleşmesinin bulunmadığı, davanın konusunun KHK nin denetlenmesi değil, KHK ye göre yapılan feshin KHK ye ve İş Yasasına uygun yapılıp yapılmadığı olduğu, somut olayda feshi gerektiren bir eylem olmadan yaptırım uygulandığı, davacının fesihle birlikte bir daha kamu kuruluşunda çalışma hakkını tümüyle yitirdiği, çıkış kodunun 36 olarak bildirilmesi nedeniyle özel sektörde de çalışmasının neredeyse olanaksız olduğu, davanın esasa girilmeden reddedilmesinin adil yargılanma hakkının ortadan kaldırılması olduğu, çalışmanın bir hak ve ödev olarak Anayasal güvence altında olduğu, bu hakkın KHK ile ortadan kaldırılmasının KHK ye Anayasanın üstünde bir norm statüsü verdiği, hukuken bu sonucun kabulünün olanaklı olmadığı ileri sürmüştür.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının KHK ile iş sözleşmesi sona erdirildiği, başka bir anlatımla davacının isminin ek 1 sayılı listede bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacının iş akti işveren tasarrufu ile değil, doğrudan Kanun Hükmünde Kararname ile son bulduğundan KHK denetimi adli yargı mercileri tarafından yapılamayacağından ve feshin geçerlilik ya da haklılık denetiminin yapılmasının da KHK’nın denetlenmesi anlamına geleceğinden, bu durumun ise fonksiyon gaspı oluşturması söz konusu olacağından işin esasına girilmeksizin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu konuda davacının 685 sayılı KHK ile kurulacak komisyona itiraz edebileceğinin açık olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; davacının iş sözleşmesi … 6. Noterliğinin 05.08.2016 tarihli 38105 yevmiye nolu ihtarnamesi ile; “23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin “Kamu görevlilerine ilişkin tedbirler” başlıklı 4. Maddesinin 1. Fıkrasının (f) bendi gereğince, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 04.08.2016 tarihli olurlarıyla Kurumdaki kamu görevinden çıkarılmış bulanmaktasınız. Kamu görevinden çıkarılmış olmanız nedeniyle iş akdiniz sona erdirilmiştir” gerekçesiyle feshedilmiştir. Ardından 01.09.2016 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin ekli listesinin “… ile ilgili kısım” başlığı altında 72. sırasında davacının isminin, görev yeri ve tanımının yer aldığı görülmüştür.
Bu durumda ilk derece yargılaması sırasında, davacının isminin kanun hükmünde kararname ekli listesinde yer alması nedeniyle dosyanın OHAL Komisyonuna gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yargılama yapılarak davanın reddedilmesi ve bu yönden davacı istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince de esastan reddine karar verilmesi hatalıdır.
E) Sonuç:
Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ortadan kaldırılmasına,
Davacı hakkında 01.09.2016 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin ekli listesinde işlem tesis edilmesi nedeniyle, dosyanın OHAL İNCELEME KOMİSYONUNA gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, gönderilmesine, 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.