Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/9362 E. 2018/20687 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9362
KARAR NO : 2018/20687
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, önce işçilik alacaklarının tahsili için davalı aleyhine dava açtığını, dava sonunda kıdem tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verildiğini, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği için ıslah ile arttırılan alacak kısımlarının faizsiz olarak hüküm altına alındığını, faiz alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, talep edilen faiz alacaklarının zamanaşımına uğradığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın icra takibine itirazın iptali davası olduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2014/308 Esas sayılı karar ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, işbu kararın davacı temizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2015/11469 Esas sayılı ilamı ile “kıdem tazminatı faizinin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, kıdem tazminatı işlemiş faizi açısından zamanaşımı süresinin dolmadığı” gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamına uyulduğu, Mahkemece davacıya ait sigorta hizmet cetveli, … 5. İş Mahkemesi’nin 2009/248 Esas sayılı dosyası ve … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26605 Esas sayılı dosyasının celbedildiği, hesap bilirkişisinden rapor ve ek rapor alındığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26605 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davacının işbu dava ile davalı tarafça takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2014/308 Esas sayılı karar ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, işbu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2015/11469 Esas sayılı ilamı ile bozulduğu, davacının bozma sonrasında 25/01/2017 tarihli dilekçesi ile davasını tam ıslah ettiğini, davaya belirsiz alacak davası olarak devam edilmesini, 13.656,58 TL kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, ancak ıslahın tahkikat sonuçlanıncaya kadar yapılabileceği, bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı, yine davacının Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu sonrasında 23/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi niteliğindeki talep artırım dilekçesini dosyaya sunduğu, bozma sonrası ıslah mümkün olmadığı gibi davanın ikinci kez ıslahının da mümkün olmadığı, ıslahın sadece bir kez yapılabileceği, bu hususlar dikkate alınarak yargılamaya itirazın iptali davası olarak devam edilmesi gerektiği, işbu davaya dayanak olan … 5. İş Mahkemesinin 2009/248 Esas sayılı dosyasında kıdem tazminatı açısından “…18.480,00 TL kıdem tazminatının 500,00 TL’sinin akdin fesih tarihi olan 01.06.2007 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsiline, bakiyesinin faiz talep edilmediğinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, davacının Mahkemenin hükmettiği 18.480,00 TL’ndan 500TL’nın tenzili ile 17,980,00 TL’nin fesih tarihi olan 01.06.2007’den itibaren işleyecek yıllık %9 faizle işlemiş 10.387,51 TL’nin tahsili için … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26605 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığı, davalının takibe karşı zamanaşımı defini ileri sürdüğü, yine işbu davaya karşı cevap dilekçesinde de süresinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü, faiz alacağının asıl alacak veya tazminatın zamanaşımı sürelerine bağlı olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre asıl tazminata ilişkin faiz talebi unutulmuş, gözden kaçmış ya da hüküm altına alınmamış ise sözkonusu tazminata uygulanacak faizin ayrı bir dava ya da takiple istenebileceği, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere kıdem tazminatı işlemiş faizinin zamanaşımına uğramadığı, Mahkemece alınan ve benimsenen 07/05/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının davalıdan talep edebileceği kıdem tazminatı işlemiş faizinin hesaplandığı, yapılan hesaplamaya itibar edilmesi gerektiği, takibe konu diğer alacak kalemlerinin ise 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin Haziran 2007 yılında sona erdiği, faiz isteminin alacağın muaccel olduğu Haziran 2007 tarihinden itibaren 5 yıl içinde istenebileceği, icra takibinin 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapıldığı, kıdem tazminatı işlemiş faizi dışında icra takibine konu diğer faizlerin zamanaşımına uğradığı ve davalının bu alacak kalemlerine ilişkin takibe itirazında haklı olduğu anlaşılmış olmakla taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacının gemi adamı olduğu tartışmasızdır. Deniz İş Kanunu’nda kıdem tazminatı faiz başlangıcı hakkında özel hüküm bulunmamaktadır. Davacı, davalıyı takibe konu faize esas miktar açısından ıslah tarihi olan 30/06/2010 tarihi itibari ile temerrüde düşürmüştür. Bu nedenle kıdem tazminatının ıslah edilen kısmı için faizi 30/06/2010 ile icra takibi tarihi olan 19/11/2013 arası için hesaplanmalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.