Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/9225 E. 2018/23490 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9225
KARAR NO : 2018/23490
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/12/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat … geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 23/07/2010 tarihinde en son 5.000,00 TL ücret ve şube cirosunun %4 prim ücretiyle … Şube Müdürü olarak işe başladığını, 13 ay boyunca aylık ücreti için sadece bir kısım ödemeler yapıldığını, maaşının hiçbir zaman tam yatmadığını, hafta içi 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, Cumartesi günleri ve tüm resmi tatillerde çalıştığını, müvekkilinin 16/03/2011 tarihinde istifa ettiğini, ilk etapta istifanın işveren tarafından kabul edilmediğini, daha sonra yeni bir kişi görevlendirilinceye kadar istifanın kabul edildiğini, 27/07/2011 tarihinde davalı işverenin iş akdini haksız ve bildirimsiz feshettiğini iddia ederek; kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretleri ile aylık ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 23/07/2010-Mayıs 2011 tarihleri arasında plasiyer olarak asgari ücretle çalıştığını, ücret alacağı olmadığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, fazla mesai ve resmi tatil alacağının olmadığını savunmuştur.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; davacının, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği bu nedenle ihbar tazminatına hak kazanmadığı, çalışmasının 1 yılın altında kalması nedeni ile kıdem tazminatı hakkının da bulunmadığı, mesai saatlerini kendisi ayarlayan üst düzey yönetici olması nedeni ile fazla mesai, milli bayram ve genel tatil ücreti talep edemeyeceği, aylık ücretlerinin ise ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin; 05.04.2016 tarih, 2016/6561 Esas – 2016/7812 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; davalının temyiz aşamasında, davacının hesabına havaleler yapıldığını savunarak belgeler sunduğu, ödeme definin yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği, bu nedenlerle tarafların banka hesap ekstreleri getirtilerek davacıdan diyeceklerinin sorulması ve sonucuna göre bir değerlendirmede bulunulması gerektiği ifade edilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda da, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Uyuşmazlık, davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. İşveren, işçinin ücretinin ödendiğini ancak yazılı delil ile ispatlayabilir, ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta; yargılama süreci kısmında ayrıntılı bir biçimde belirtildiği üzere, davalı tarafından temyiz aşamasında bir takım banka havaleleri sunulmuş ve ödeme definin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği belirtilerek, bu belgelere karşı davacının diyeceklerinin sorulması ve hesap ekstrelerinin getirtilerek bir değerlendirmeye tabi tutulması için, ilk derece mahkemenin vermiş olduğu karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalının sunduğu banka havalelerindeki miktarların, davacı işçinin ücretine karşılık olarak ödendiği kabulü ile alacak kısmen hüküm altına alınmıştır.
Davalı, yargılama sırasında; davacının tek yetkili olarak çalıştığını iddia etmesine karşın, yanındaki çalışanların maaş ve avanslarını öderken, kendisi için hiçbir ücret ayırmadan çalışması mümkün değildir, savunmasında bulunmuştur.
Davacı, davalının … Şubesinde üst düzey yönetici olarak çalışmıştır. Bu husus mahkemenin de kabulünde olup, bozma kapsamı dışında kalarak, kesinleşmiştir.
Davacıya yapılan havaleler herhangi bir açıklama içermemektedir.
Ücretin ödendiğini ispat yükü işverene ait olup, davalı işverenin, yaptığı ödemelerin salt işçinin ücretine ilişkin olduğunu ispatlayamadığı dikkate alındığında, brüt 62.830 TL ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile havale tutarlarının mahsubu ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.