Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/8918 E. 2018/20028 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8918
KARAR NO : 2018/20028
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ : … 1. İŞ (SOSYAL GÜVENLİK) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, resmi kayıtlarda davacının maaşı az gösterilerek maaşın geri kalanının elden düzenli olarak haricen ödendiğini, sorumluluğu altındaki Nevşehir, Konya, Sivas, Aksaray, Niğde illerine sürekli sayım, mağaza kuruluşu, teftiş, kontrol için iş seyahatlerine gönderildiğini ve gittiği yerlerde fazla mesai yaptığını, davalı işverenlikte prim uygulaması bulunduğunu, ay sonu hedefinin %110’u satılırsa aylık maaşının %70’i prim ödendiğini, hedeften uzaklaşıldığı oranda primde artma/azalma olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret ve prim, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram, genel tatil ücreti, ikramiye alacaklarını ve teminat bonosunun iadesini istemiştir.
B) Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının, davalıya ait COLİN’S markasının mağazalarında mağaza yöneticiliği yaptığını – alan yöneticisi olarak çalıştığını, alan müdürü olarak işten ayrıldığını, davacının yönetici konumu nedeni ile mesai saatlerini kendisinin ayarladığını, davalı işverenlikte prim uygulaması bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Mahkeme’nin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının taraflar temyizi üzerine verilen Yargıtay bozma ilamında, “davacı vekilinin prim (ikramiye) alacağı talep ettiği, hükme esas bilirkişi raporunda giydirilmiş brüt ücrete ikramiyenin dahil edildiği, ancak davacının ikramiye talebi hakkında hüküm fıkrasında olumlu veya olumsuz bir yönde açık bir karar verilmediği, kısa kararda teminat bonosu istemi hakkında bir hüküm oluşturulmadığı halde gerekçeli kararda hüküm fıkrasında “Teminat bonosu hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulduğunun” bildirildiği, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesine göre ücreti ödeme gününden itibaren 20 gün içinde mücbir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabileceği gibi aynı kanunun 24/II-e bendi gereğince haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshedebileceği, davacının ücretlerinin tam olarak ödendiğinin, imzasını taşıyan bordro, makbuz ve benzeri yazılı delil veya banka kaydı ibrazı suretiyle kanıtlanmaması nedeni ile davacının talebi gibi bakiye maaş ve prim alacağı isteyebileceği, yıllık izin defterinin incelenmesinde, davacının 28 günlük ücretli izin alacağı bulunduğu, fazla mesai alacaklarının ücret hesap pusulalarında tahhakkuk ettirildiği, ihtirazi kayıtsız davacı tarafından imzalandığı, bu nedenle davacının fazla mesai alacağının bulunmadığı kanısına varıldığı, davacı tanığının beyanlarından davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının anlaşıldığı, hesaplanan genel tatil ücreti alacağından takdiren %30 indirim yapıldığı, imzalı ücret bordrolarında ikramiye tahakkukunun yer almadığı, yine banka kayıtlarının ücret bordroları ile uyumlu olduğu, hizmet sözleşmesinde de ikramiye ödeneceği yönünde bir işveren taahhüdünün bulunmadığı, tanıklar beyanları dikkate alındığında 2010 yılına kadar iki yarım maaş, 2010 yılı sonrası iki çeyrek maaş kadar ikramiye ödemesinin olduğu, davacı tarafça işverene gönderilen ihtarnamede ve ıslah dilekçesinde ikramiye alacağından bahsedilmemesi nedeniyle faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden olması gerektiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bozma ilamına uyularak davacının 10/06/2008 – 01/11/2012 tarihleri arasında davalı şirkette alan yöneticisi olarak çalıştığı, İç Anadolu bölge yöneticisi olduğu, davacının bakiye maaş ve prim alacakları, yıllık izin, ikramiye ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, ihtarnamede genel tatil ve ikramiye alacağından bahsedilmemesi nedeniyle yıllık izin, ücret ve prim alacakları için temerrüt tarihinden genel tatil alacağı için dava ve ıslah tarihinden, ikramiye alacağı için dava tarihinden faize hükmedildiği, davacı işe giriş sırasında teminat bonosu alındığını iddia etmiş ise de bononun takip konusu yapılmadığı, bono örneği sunulmadığı anlaşıldığından varlığı ispat edilemeyen bono hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu gerekçesi ile fazla mesai ücreti talebinin reddine, bono hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosya kapsamından davacının yaş hariç 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim günü koşulunu tamamlayarak işten ayrıldığı anlaşıldığından kıdem tazminatına hükmedilmesi de yerindedir. Ancak, Mahkeme gerekçesinde işçilik hakları yerine getirilmediğinden işçinin haklı feshinden bahsedilmesi hatalıdır. Bununla birlikte, netice itibari ile kıdem tazminatına hükmedilmesi yerinde olup, gerekçedeki bu hata sonucu etkilemediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Somut uyuşmazlıkta, imzalı bordrolarda bir kısım yıllık izin ücreti tahakkukları bulunmaktadır. Örneğin, 2012 yılı Eylül, Ekim, Kasım aylarının bordrolarında davacıya atfen imza ve yıllık izin ücreti tahakkukları görünmektedir.
Bu tip tahakkukları içeren bordroların tamamı tespit edildikten sonra davacı asil bizzat duruşmaya celbedilerek bu bordrolar davacı asile sorularak yıllık izin ücreti talebi değerlendirilmelidir.
4- Bazı bordrolarda ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkukları bulunmaktadır, ilave ücret hesaplanmıştır. Örnek olarak, 2011 yılı Ocak ve Nisan ayı bordrolarında ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku bulunmaktadır.
Çalışmasa da kanunen ödenmesi gereken, çalışma karşılığı olmayan ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkukuna ek olarak çalışma karşılığı ilave bir yevmiye ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku içeren bu tip bordroların tamamı tespit edildikten sonra davacı asıl bizzat duruşmaya celbedilerek bu bordrolar davacı asıla sorularak ulusal bayram genel tatil ücreti talebi değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.