Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/8789 E. 2018/22891 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8789
KARAR NO : 2018/22891
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11/12/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Ferhat Aydemir geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş akdinin davacı tarafından fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, izin ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş akdinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, talep edilen alacaklardan davalı şirketin sorumlu olmadığını, iş akdinin belirli süreli olması nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, fazla çalışma süre ve ücretinin hatalı hesaplandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davacı tarafından fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiği, buna göre ihbar tazminatına hak kazanmadığı ancak kıdem tazminatı hakkı olduğu, ayrıca fazla çalışma, genel tatil, bir kısım aylık ücret ve asgari geçim indirimi alacağı da olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar temyiz etmiştir. Dairemizin 2015/1513 E. 2016/11792 K. ve 11/05/2016 tarihli ilamı ile; “Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının aldığı ücret miktarı ve davacının hizmet süresinin nasıl tespit edildiği, talep edilen alacakların hesaplama şekli ve yöntemi anlaşılamamıştır. Denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalıdır. Fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan % 50 oranındaki hakkaniyet indirimi hakkın özünü etkileyecek derecede yüksek olup daha makul bir oranda indirim yapılması gerekir. Hakkın özünü etkileyecek şekilde indirim yapılması isabetsizdir. Kabule göre de, asgari geçim indirimi alacağına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizi uygulanması hatalıdır” gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, yeniden bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, bozma öncesi yapılan fazla çalışma hesabında davacı tanıklarının çalışma süresi dikkate alınmamış, bu husus temyiz ve bozma konusu yapılmamış olmakla hesaplama dönemi davacı lehine usuli kazanılmış hak olmuştur.
Bozma sonrası Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanıkların çalışma süresi dikkate alınarak davacı lehine oluşan usuli kazınlmış hakkın ihlal edilmesi hatalıdır.
3- Yine bozma öncesi verilen kararda kıdem tazminatı dışında hükmedilen diğer alacaklara uygulanacak faizlerde dava ve ıslah ayrımı yapılmış, bu husus da temyiz ve bozma konusu yapılmamıştır.
Mahkemece bozma sonrası kurulan hükümde davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek alacakların tamamına temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faize hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.