Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/8456 E. 2018/21084 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8456
KARAR NO : 2018/21084
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından verilen 03.07.2018 tarihli dilekçede Dairemizin 22.03.2018 tarihli, 2017/21131 E. ve 2018/6095 K. sayılı bozma ilamının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve hükmün “İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı tarafça istinaf edilmediğinden sendikal tazminatının başvuru şartına tabi tutulması hususu aynen korunmak zorunda kalınmıştır.” kısmının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurusu olduğu gözden kaçırılarak karar verildiği anlaşılmakla yukarıda tarih ve numarası belirtilen bozma KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA ve hükmün aşağıdaki şekilde bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 01.09.2014 tarihinden 15.6.2015 tarihine kadar çalıştığını, daha önce üye olduğu …’ndan arkadaşlarıyla beraber istifa ettiğini, bu sayının 200’den fazla olduğunu, yeni bir sendikaya geçmek için hukukçularla konuştuklarını, toplantılar yapıldığını, davalı işverenliğin işçilerin bu toplantılarından haberdar olduğunu, davacı ve arkadaşlarını bu istifadan vazgeçirmeye çalışıldığını, işverenin bu baskısının sonuç verdiğini, işlerini kaybetme korkusu ile birçok işçinin tekrar eski sendikaya üye olduğunu iddia ederek; müvekkilinin iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, kararın kesinleşmesine kadar müvekkilinin çalışmadığı süreye ilişkin 4 aylık ücret ve diğer haklarının ödenmesinin tespitine, işe başlatılmama halinde 1 yıllık giydirilmiş brüt ücreti tutarınca işe başlatmama tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin devamsızlık, işyerini terk, mesai saatleri içerisinde sigara içme, amir ve arkadaşlarına uygun olmayan davranışlarda bulunma, işyeri kurallarına uymama gibi sebeplerle feshedildiğini, feshin sendikal nedene dayanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, “… davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedenle feshedildiği yönündeki iddiasını davalı taraf ispatlayacaktır. Davacı taraf da davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiği yönündeki iddiasını ispatlayacaktır. Davalı tarafın yazılı fesih bildirimimde belirttiği 4857 sayılı yasanın 25/II-b,d ve h maddeleri çalışma düzeni, hakaret, sataşmayı düzenlemekte olup, davalı tarafın dosyada dinlettiği tanıkları … ve …’ın beyanlarından, davalı tarafın yazılı fesih bildirimindeki hususlara ilişkin herhangi bir beyanların olmadığı için mahkememiz davalı tarafın fesih bildirimindeki iddiaları yerinde bulmamış, feshin haklı ve geçerli bir neden olmadan yapıldığı sonucuna varmış, mahkememiz davacı tarafın sendikan nedenle feshin yapıldığı yönündeki iddialarının incelemesinde davalı tarafın feshinin haklı ve geçerli bir neden olmadığı sonucuna ulaştıktan sonra davalı tarafın feshi hangi amaçla yapıldığı sorusuna yanıt bulmak gerekmekte olup dosyada dinlenen tanık beyanları, dosyada bulunan … yazısı,dinlenen tanık beyanları dikkate alındığından feshin sendikal nedenle yapıldığı…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Ç) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığını belirtmiştir.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, dosyadaki disiplin kurulu kararı, tüm tutanaklar ve şikayet dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının davranışlarının 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-b-d ve h maddelerinde belirtilen ağırlıkta olmadığı, feshin haklı sebeplerle yapıldığının davalı işverenlikçe ispatlanamadığı ancak, davacının davranışlarının iş yerinde olumsuzluklara yol açtığı, işçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerle iş ilişkisinin sürdürülmesinin işverenden beklenemeyeceği, feshin geçerli nedenlere dayandığı, ayrıca davacı tarafın iş sözleşmesinin sendikal sebeplerle feshedildiğini de ispatlayamadığı bu nedenle sendikal tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
G) Gerekçe:
… Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.03.2018 tarihli, 2017/21131 E. ve 2018/6095 K. sayılı kararı ile işveren feshinin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nin anılan kararı bozularak ortadan kaldırılasına karar verilmiş ve bu bozma ilamında “İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı tarafça istinaf edilmediğinden sendikal tazminatının başvuru şartına tabi tutulması hususu aynen korunmak zorunda kalınmıştır.” açıklamasına yer verilerek hüküm fıkrası buna göre yazılmıştır.
Davacı vekilinin 03.07.2018 tarihli dilekçesi ile; istinaf kanun yoluna başvurduğundan Dairemiz kararındaki aksi yöndeki gerekçesinin ve buna göre oluşturulan hükmün maddi hataya dayalı olduğu ileri sürülmüştür.
Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararında istinaf kanun yoluna başvuran taraf davalı olarak belirtilmiş, aynı şekilde İlk Derece Mahkemesi “BAM Dosya Gönderme Formu” ile “BAM Dosya Gönderme Kontrol Formu”nda da istinafa başvuran sadece davalı taraf olarak gösterilmiştir. Dosyada fiziki olarak istinaf başvuru dilekçesi ve harcı da yer almamıştır.
Buna karşın davacı vekilinin maddi hata başvurusu üzerine İlk Derece Mahkemesi’nce yapılan incelemede; davacı vekilinin süresi içinde harcı da yatırılarak istinaf kanun yoluna başvurduğu, UYAP kayıtlarındaki hata nedeniyle bu başvurunun istinaf numarası almadığı tespiti yapılarak tutanak düzenlenmiştir.
Eldeki uyuşmazlık istinaf ve temyiz kanun yoluna tabi olup, kanun yollarında takip edilecek sıra ile bu denetimin sınır ve kapsamı kanunlarda amir hüküm olarak düzenlenmiştir.
Bu itibarla, her ne kadar dosyanın temyiz denetiminden sonra davacının süresi içinde yaptığı istinaf başvurusunun sehven Bölge Adliye Mahkemesi’nce değerlendirilmediği anlaşılmış ise de, kanun yollarına ilişkin amir hükümler karşında Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacının istinaf başvurusu değerlendirilmeksizin Dairemizce maddi hataya ilişkin bir hüküm istihsali mümkün olmamıştır.
Netice itibariyle; … Bölge Adliye Mahkemesi kararının, salt davacı vekilince yapılan istinaf kanun yoluna ilişkin başvurusunun incelenmesi için tekrar bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.