Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/4814 E. 2019/390 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4814
KARAR NO : 2019/390
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 6. İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 03/05/2011 tarihinden iş akdinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde feshedildiği 01/07/2016 tarihine kadar davalı firmada kaynak ustası olarak çalıştığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilin işe iadesini ve yasal sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının hizmet akdinin 4857 sayılı İş Kanununun …/II maddesi uyarınca 01/07/2016 tarihi itibariyle haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, sağlık problemi olan işçiye uygun iş verilmesi ve bu işte çalıştırılması gerekirken, birden çok değişiklik yapılmasında işveren samimi bulunmadığı, sanki davacıya özel iş arınıp bulunmaya çalışıyormuş şeklindeki işveren beyanlarının da samimi bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ç) İstinaf Başvurusu:
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, Mahkemece davacının meslek hastalığı nedeniyle tazminat davası aştığı için davalı işverenin davacının davasını geri çekmesi için baskıya maruz kaldığı, davalı tarafın feshi kesin, inandırıcı, yeterli delillerle ispatlayamadığının kabul edildiği, daha önceden çalışması düzenli ve sistemli olan davacının verilen görevleri ısrarla yapmadığına dair delil bulamadığı, davacının işyerinde değişik işlerde çalıştırıldığı performansının altında işlerin önerildiği ve bu işlerin davacı tarafından kabul görmediği yönündeki kabulün dosya kapsamıyla örtüşmediği, sağlık problemi olan işçiye uygun iş verilmesi ve bu işte çalıştırılması gerekirken, birden çok değişiklik yapılmasında mahkemece işverenin samimi bulunmamasının yerinde olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararını davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
İş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gös­terilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi “…31/05/2016 tarihli yeni görevlendirmenizi içeren muvafatname tebellüğünüzün akabinde yedek parça kısmı’nda görevlerinizin gereğini 23/06/2016 tarihinden itibaren ilgili yöneticilerinizin tüm iyi niyetli sözlü uyarılarına rağmen ısrarla yerine getirmediğiniz tespit edilmiştir.” gerekçesi ile 4857 sayılı Yasanın …/II. maddesi uyarınca 01/07/2016 tarihinde feshedilmiştir.
Dosya içeriğine göre, … Meslek Hastalıkları hastanesi raporunda davacıya “mesleki silikozis” tanısı konulduğu, yasaların öngördüğü ölçüde tozsuz ve dumansız bir ortamda çalışmasının önerildiği ve belden eğilmesini gerektirmeyen, ağır yük kaldırmayacağı, uzun süre ayakta kalmayacağı bir bölümde çalışması gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
Davacının da imzasının bulunduğu rotasyon takip formlarına göre 2014/Mayıs ayından itibaren davacının yaptığı iş ve bölümünün kısa sürelerle değiştirildiği, en son imzası alınarak 01.06.2016 tarihinden itibaren pazarlama merkezi yedek parça bölümünde görevlendirildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, gerekirse uzman bilirkişiler eşliğinde iş yerinde keşif de yapılarak rapor almak suretiyle yedek parça bölümündeki çalışma koşullarının davacı işçinin sağlığı açısından tehlike oluşturup oluşturmadığı tespit edilip sonucuna göre feshin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
G) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.