Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/4412 E. 2018/23594 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4412
KARAR NO : 2018/23594
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, İş Teftiş kurulu başkanlığı tarafından tanzim edilen 20.02.2015 tarih ve 9284/İNC/04 sayılı raporuna karşı itirazlarının kabulü ile raporun iptaline, müvekkili şirketin hizmet alımı yaptığı şirketler nezdinde çalışan temizlik personellerinin gemiadamı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin ret kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunu kısmen kabul etmiş, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilerek Davalı Bakanlığın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 20.02.2015 tarih ve 9284-04 sayılı raporun, davacı şirketin yaptığı hizmet alım sözleşmesinin tarafı şirketler arasındaki ilişkisinin hizmet alımı değil işçi temini maksatlı olduğuna yönelik tespitinin iptali talebinin kabulü ile hizmet alım sözleşmesinin tarafı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının ve usulüne uygun asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunun tespitine, Davalı Bakanlığın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 20.02.2015 tarih ve 9284-04 sayılı raporun, davacı şirketin hizmet alımı yaptığı şirketler nezdinde çalışan temizlik personellerinin gemiadamı olmadığının tespitine karşı yapılan davacı taraf itirazlarının reddine karar vermiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı Bakanlığın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 20/02/2015 tarih ve 9284-04 sayılı raporda müvekkili Şirkette çalışan temizlik personelinin gemiadamı olarak nitelendirildiğini, halbuki bu personelin sürekli olarak gemide çalıştıklarının varsayım olduğunu, çalışma koşulları itibariyle tüm temizlik personelinin sürekli olarak gemide çalışmasının sözkonusu olmadığını, çalışma sistemine göre temizlik görevlilerinin çoğunlukla karada çalıştıklarını, ayrıca müvekkili Şirketin kamu işvereni statüsüyle Kamu İhale Kanunu çerçevesinde hizmet alımı yaptığını, temizlik personelinin hizmet alımı yapılan şirketçe istihdam edilen personel olmasına rağmen söz konusu 9284-04 sayılı raporda müvekkili şirket ile hizmet alımı yapılan şirket arasında bir alt işveren- asıl işveren ilişkisi bulunduğundan bahsedildiğini belirterek İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca tanzim edilen 20.02.2015 tarihli ve 9284-04 sayılı raporuna karşı itirazlarının kabulü ile raporun iptaline ve müvekkili şirketin hizmet alımı yaptığı şirketler nezdinde çalışan temizlik personelinin gemiadamı olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu teftiş raporunda gemide çalışan temizlik işçilerinin kanunda sayılan “diğer kimseler” sınıfında gemi adamı oldukları; bünyesinde bulundukları firmalarla dava şirket arasındaki hukuki ilişkinin her ne kadar muvazaa olduğu konusunda somut bir bilgi yoksa da işçi temini yapıldığı şeklindeki rapor tespitinin dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davacı Şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davacı şirket vekili istinaf başvurusunda; dava konusu İş Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunun, müvekkili şirkette çalışan temizlik personelini gemiadamı olarak nitelendirmesinin ve bunun sonucu olarak Deniz İş Kanunu uyarınca iaşe bedeli almaları, yıllık izin ve fazla çalışma hususunda bu kanuna tabi olmaları değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bu temizlik personelinin münhasıran gemide çalışmadıklarını, ağırlıklı çalışmaların karada olduğunu ve ayrıca periyodik değişimlerle çalıştıklarını, ayrıca Deniz Hukuku mevzuatı uyarınca temizlik personelinin gemiadamı olmadığını; bundan başka müvekkili şirketin kamu işvereni sıfatıyla hizmet alımı yaptığı şirketle arasında bir alt işveren- asıl işveren ilişkisi bulunmadığını ve kamu ihalesiyle yapılan hizmet alım sözleşmelerine göre çalıştıklarını ileri sürüp teftiş raporunun iptalini ve hizmet alımı yapılan şirketler nezdinde çalışan temizlik personelinin gemiadamı olmadığının tespitine ilişkin davalarının kabulünü ileri sürüp ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı şirketin “gemilerdeki temizlik görevlilerinin gemiadamı sayılamayacakları” iddiasını içerir talebi ve kapsamdaki istinafının yerinde olmadığı; ancak “hizmet alım sözleşmesinin tarafı şirketler arasındaki ilişki muvazaaya dayanmadığı” konusundaki istinafında haklılık bulunduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; davalı Bakanlığın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 20.02.2015 tarih ve 9284-04 sayılı raporun, davacı şirketin yaptığı hizmet alım sözleşmesinin tarafı şirketler arasındaki ilişkisinin hizmet alımı değil işçi temini maksatlı olduğuna yönelik tespitinin iptali talebinin kabulü ile hizmet alım sözleşmesinin tarafı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının ve usulüne uygun asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunun tespitine, davalı Bakanlığın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 20.02.2015 tarih ve 9284-04 sayılı raporun, davacı şirketin hizmet alımı yaptığı şirketler nezdinde çalışan temizlik personelinin gemiadamı olmadığının tespitine karşı yapılan davacı taraf itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı taraflar vekilleri tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Uyuşmazlık T.C Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı-İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 20/02/2015 tarih ve 9284/İNC/04 sayılı raporunun iptali ile asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olmadığının ve alt işverenlik nezdinde çalıştırılan temizlik personelinin de gemi adamı olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir
Bu karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile “Davalı Bakanlığın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 20.02.2015 tarih ve 9284-04 sayılı raporun, davacı şirketin yaptığı hizmet alım sözleşmesinin tarafı şirketler arasındaki ilişkisinin hizmet alımı değil işçi temini maksatlı olduğuna yönelik tespitinin iptali talebinin KABULÜ ile hizmet alım sözleşmesinin tarafı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının ve usulüne uygun asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunun tespitine” karar verilmiş olup, bu yönüyle karar dosya içeriğine uygundur.
Öte yandan, davaya konu teftiş raporundaki gemilerdeki temizlik görevlilerinin gemiadamı sayılması gerektiğinin tespiti ve buna bağlı olarak Deniz İş Kanunu’nun gemi adamlarıyla ilgili iaşe bedeli, fazla çalışma, ara dinlenmesi, yıllık izin gibi hükümlerden yararlanıp yararlanmayacakları yönünden ise;
Uyuşmazlık konusu rapor ile varılan sonuç, davacı Şirket ile birlikte ilgili işçilere ve davadışı şikâyetçi Sendikaya bildirilmiş olup, rapor ve eki bildirimlerden davacı Şirkete ait gemilerdeki temizlik işinde alt işverenlik işçisi olarak çalışanların görev yerlerinin sürekli olarak gemi olduğunun anlaşıldığı ve temizlik işçilerinin 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında gemiadamı olduğu kanaatinin açıklandığı görülmüştür.
854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 2. maddesi ile Gemiadamları Yönetmeliği’ne göre gemide hizmet (iş) akdiyle çalışan temizlik personelinin gemiadamı sayılacağına ilişkin kabul yerindedir.
Ancak dosyadaki bilgi, belge ve bilhassa müfettiş raporu ekindeki ifadelerden sözkonusu temizlik işçilerinin tamamının “sürekli seyir halindeki gemilerde” çalışmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim raporun 10 uncu sayfasının 4 üncü paragrafında “Alt işveren işyerinde çalışan işçilerin çalışma alanları incelendiğinde çalışanların hir bölümünün iskele vc idari bölümlerde görev almasına karşın bir kısmının sürekli olarak gemilerde çalıştığı ortaya çıkmaktadır. Bu iki farklı çalışma alanı çalışanların çalışma koşullarının tabi olduğu hukuk normlarının tespiti açısından önem taşımakta, işçilerin bir kısmı kara personeli olarak tanımlanabilecek görevleri yerine getirirken bir bölümü gemilerde görev yapmaktadır.” yönünde bir açıklamanın yapıldığı da görülmüştür.
Buna karşın müfettiş incelemesiyle yapılan tespitte, sözkonusu alt işverenlik nezdindeki temizlik işinde çalışan personele ilişkin bir ayrıma gidilmeksizin tamamının gemiadamı sayılmasını yol açabilecek bir kanaat açıklanıp, ilgililere de bu yönde işlem tesisi için gerekli bildirimlerin yapıldığı görülmüştür. Bu yönüyle rapor eksik ve hatalıdır.
Nitekim davacı Şirket istinaf başvurusunda temizlik personelinin münhasıran gemide çalışmadıkları ve periyodik değişimlerle çalıştıkları itirazında da bulunmuş, yargılama safhasında ispat için de yazılı delillerini sunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinin yapılan bu itirazı “teftiş raporunda gemideki temizlik hizmeti kapsamında genel değerlendirme yapılması ve esasen bunun her somut olay ve çalışan için ayrı değerlendirilecek bir husus olduğu açıktır.” gerekçesiyle reddetmesi dosya içeriğine göre isabetli değildir. Müfettiş raporu ile tespite konu edilen gemiadamları için Deniz İş Kanunu kapsamında tanınan hak ve alacaklar (iaşe bedeli, fazla çalışma, ara dinlenmesi, yıllık izin gibi) yönünden müfettiş raporunun bu haliyle kabulü, yersiz bir çok ihtilafa sebebiyet verebileceği gibi açılacak muhtemel alacak davalarının da sıhhatli sonuçlandırılmasına engel olabilmesi kuvvetle muhtemeldir.
Davacı Şirket 30 personel gemi seyir halindeyken, 17 personel gemi iskeleye bağlıyken, 10 personelden 5 i çay ocağında olmak üzere genel müdürlükte, 15 personel ise iskelede çalıştığını savunup buna ilişkin belgeler sunmuştur.
Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, müfettiş raporuna konu alt işverenlik sözleşmeleri de dosyaya celbedilerek mevcut delillerin değerlendirilmesiyle sonucuna göre gemi seyir halindeyken çalışan personel ismen belirlenebiliyor ise bu personele hasren müfettiş raporunda yapılan tespit için, aksi halde yani bu aşamada ismen belirleme yapılamıyorsa ileride açılması muhtemel alacak davasında tartışılmak üzere “gemi seyir halindeyken çalışan temizlik personelinin gemiadamı olduğu” yönünden yapılan tespitin yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun bu yönden de kısmen kabulüne karar verilmesinden ibarettir. Hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın HMK.nın 373/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.