Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/3733 E. 2018/16658 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3733
KARAR NO : 2018/16658
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ : … …… ……… MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın işe iade yönünden kabulüne, sendikal tazminat yönünden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… …… ……… Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi taraflar avukatlarının istinaf başvurusunu ayrı ayrı esastan reddetmiştir.
… …… ……… Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacının,………üyesi olduğunu, …… Sendikası’nın 08/06/2015 tarihinde … yetkisi aldığını, davalının itiraz ettiğini, işverenin sendikal örgütlenmenin başını çektiğini düşündüğü işçilerin iş akitlerini feshettiğini, fesih bildiriminde uyarılara rağmen iş görme borcunu yerine getirmediği ve kanun dışı grev yaptığı, işyerini terk etmeyerek hukuka aykırı bir şekilde işgal ettiği gibi gerekçelere dayanıldığını, iş akdinin gerçek nedeninin sendika üyeliği ve sendikal faaliyeti olduğunu iddia ederek feshin geçersizliğine, feshin sendikal nedenle olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; …… Sendikası’nın bakanlık tarafından sendikanın yetki tespitine ilişkin yazı tebliğ edildiğini, … 3. İş Mahkemesi 2015/417 esas sayılı dosyası ile yetki tespitine itiraz edildiğini, dava açtığını, bu süreçte sendikanın müvekkili şirkette toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi bulunmadığı ve toplu pazarlıkta ……… aşamasına gelinmediği halde, davacı ve bazı diğer çalışanlar 09, 10 ve 11 …… tarihlerinde iş bıraktıklarını, üretimi tamamen durdurarak müvekkili şirketin faaliyetlerini yürütmesini engellediklerini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından …… vasıtası ile işyerinde tespit yaptırıldığını, yapılan inceleme sonucunda işyerinde iş bırakarak üretimi durduran işçilerin tespit edildiğini ve tespit sırasında da defalarca işlerinin başlarına dönmeleri için uyarıldıkları halde grev yaptıklarından bahisle uyarılara uymadıklarını, davacı da 09 Eylül 2015 tarihinde 08.00–16.00 vardiyasında görevli olduğu halde, haksız olarak saat 14:30 itibariyle işi haksız olarak bıraktığını işveren tarafından defalarca uyarılmasına rağmen işinin başına dönmediğini ve iş görme borcunu yerine getirmediğini, davacının 24/08/2015 geç iş yaptığı, 09–10–11/09/2015 tarihlerinde iş görme borcunu yerine getirmediği, 09–10/09/2015 tarihinde işyerini terk ettiğinden bahisle uyarılar verildiğini, 14/09/2015 tarihinde haklı nedenle, tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, 6356 sayılı ……… Kanunu’nun “Kanun dışı ………ın sonuçları” başlıklı 70. maddesinin ikinci fıkrasında “Kanun dışı bir grev yapılması hâlinde bu grev nedeniyle işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa, bu greve katılan işçiler tarafından karşılanır.” hükmü bulunduğunu, davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiğinin açıkça ortada olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkeme Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş akdinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayandığının işverence ispat edilemediği bu nedenle davacının işine iadesine karar vermek gerektiği feshin sendikal nedene dayandığının davacı işçi tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davacının işe iadesi ile sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu
Karara karşı davacı ve davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
E) …… ……… Mahkemesi Kararının Özeti:
Davacının katıldığı iddia edilen eylem sonucu çalışma düzeni ve üretimin olumsuz etkilendiğinin de dosya kapsamıyla ispat edilemediği, davacının katıldığı ……lik tespiti ile sabit olan 02/10/2015 tarihli eylemin sadece 1 vardiyanın dinlenme ve çay saati zaman dilimlerinde sürdürüldüğü, bu süreleri aştığı kabul etse dahi 24 saatten fazla olması söz konusu olmadığı gibi yine eylemde atılan sloganların da eleştirel, demokratik ve barışçıl tepki mahiyetinde oldukları, dolayısıyla davacının bugüne dair eylemlerinin haklı feshe konu edilemeyeceği ve yine davacının sendikalı işçilere karşı baskı ve tehditte bulunduğu savunmasının da dosya kapsamıyla ve somut şekilde ispatlanamamış olmasına göre ve varlığı başkaca şekilde de ispatlanamadığından geçerli sebeple feshin varlığının da kabul edilemeyeceği, iş akdinin feshinin geçersiz olduğu davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ve yine davacıya atfedilen eylemlerin işyeri çalışanları İlkay Akgün ile Murat Erzurumlu’nun işlerine son verilmesine tepki ve bunların tekrar işe iadelerinin teminine yönelik olduğu, kaldı ki dosya kapsamına yansıyan sendika yekti tespitine itiraz davasının işverence geri alınmasına yönelik eylemlerin yasal hakkın kullanılması kapsamında sendikal hak arama özgürlüğü faaliyetleri olarak da değerlendirilemeyeceği, davacının iş akdinin sendikal nedenlerle sona erdirildiğine ilişkin iddiaların ispat edilemediği dolayısıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı anlaşılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz Başvurusu:
…… ……… Mahkemesi’nin kararına karşı davalı ve davacı vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
G) Gerekçe:
Öncelikle …… ……… Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin kararında davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle feshedilmediği açıklanmışsa da,
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi 09.09.2015 tarihinde 08-16 vardiyasında görevli olduğu vardiyası sırasında 14:30 itibariyle haksız olarak işi bıraktığı uyarıya rağmen işinin başına dönmediği, vardiyası sona erdiği halde işyerini terk etmediği, 10.09.2015 tarihinde 08-16 vardiyasında çalışmadığı, uyarılara rağmen iş görme borcunu yerine getirmediği, 11.09.2015 tarihinde 08-16 vardiyasında çalışmadığı iş görme borcunu yerine getirmediği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II ve 6356 sayılı Kanun’un 70/1. Maddeleri uyarınca haklı nedenle feshedilmiştir. Dolayısıyla …… ……… Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin tartıştığı fesih gerekçeleri dosya içeriğiyle uyumlu değildir.
07.11.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı Kanun’un 58. Maddesine göre “(1) İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denir.
(3) Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışıdır.”
Aynı Kanun’un 71. maddesine göre “(1) Taraflardan her biri, karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman talep edebilir. Mahkeme bir ay içinde karar verir. Kararın temyizi hâlinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karara bağlar. Verilecek karar, tarafları, işçi ve işveren sendikasının üyelerini bağlar ve ceza davaları için kesin delil teşkil eder.
(2) Hâkim tedbir olarak dava konusu grev veya lokavtın durdurulmasına karar verebilir.”
Grev hakkı Anayasa’nın 54. maddesinde düzenlenmiştir. Anayasanın 54. maddesi uyarınca: “Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler.” 07.05.2010 tarihli Anayasa değişiklikleri kapsamında 54. maddede bir takım değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Anayasamızın 54/7 maddesinde yer alan “Siyasi amaçlı ………, dayanışma ………ı, genel ………, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.” hükmü kaldırılmıştır. Anayasanın 54. maddesinin değişiklik gerekçesinde: “Maddeyle, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile çağdaş demokratik toplumlarda çalışma hayatını düzenleyen ve genel kabul gören evrensel ilkelerle bağdaşmayan, ……… hakkına gereksiz sınırlamalar getiren, 54. maddenin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır. Söz konusu hükümlerin kaldırılmasıyla, sendikal haklar ile ……… hakkının kullanılabilmesi bakımından, ileri bir adım atılmış olmaktadır.” denilmiştir. Anayasanın 54. maddesinde anılan yasaklar kaldırılmasına rağmen 2822 sayılı Kanunda bu yönde bir değişiklik yapılmamış, ancak 6356 sayılı Kanunda ise bu yasaklara yer verilmemiştir.
Diğer taraftan Anayasanın 90. maddesi gereği usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler ulusal hukukun üstündedir. Kanunlar bu sözleşmelere aykırı olamaz.
Genişletilmiş ………Şartı’nın 5. maddesine göre; “Akit Taraflar, çalışanların ve çalıştıranların ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak için, yerel, ulusal ve uluslararası örgütler kurma ve bu örgütlere üye olma özgürlüğünü sağlamak veya geliştirmek amacıyla ulusal mevzuatın bu özgürlüğü zedelemesini veya zedeleyici biçimde uygulanmasını önlemeyi taahhüt ederler.”
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 87 sayılı Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin 11. maddesinde de benzer düzenleme yapılmış ve örgütlenme hakkının korunacağı belirtilmiştir. Yine 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Sözleşmesi’nin 1. maddesine göre: “İşçiler çalışma hususunda sendika hürriyetine halel getirmeye matuf her türlü fark gözetici harekete karşı tam bir himayeden faydalanacaktır. Böyle bir himaye bilhassa, bir işçinin çalıştırılmasını, bir sendikaya girmemesi veya bir sendikadan çıkması şartına tabi kılmak; bir sendikaya üye olması yahut çalışma saatleri dışında veya işverenin muvafakatı ile çalışma saatlerinde sendika faaliyetlerine iştirak etmesinden dolayı bir işçiyi işinden çıkarmak veya başka suretle onu izrar etmek; maksatları güden hareketlere mütaallik hususlarda uygulanacaktır”.
Anayasadaki yasakların kaldırılması ile bağlantılı olarak değerlendirilmesi gereken bir başka durum konuya ilişkin uluslararası düzenlemeler ve Anayasanın 90. maddesi hükmüdür. Gerek ILO gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkeme kararları ve yine ………Şartı kapsamında grevi de kapsayan toplu eylem hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda toplu eylem hakkı bir üst kavram olarak benimsenmiş olup, buna grev yanında grev benzeri protesto eylemleri, kurallı çalışma, işi yavaşlatma gibi eylemler de dahil edilmiştir. ILO denetim organları çeşitli tarihlerde verdikleri kararlarda siyasi amaçlı grev, genel grev ve sempati grevlerinin yasaklanmasını Türkiye bakımından eleştirmiş ve sendika üyelerinin menfaatlerini etkileyen konularda eylem yapma imkanının tanınması ve desteklenen grevin yasal olması kaydıyla sempati eylemlerine izin verilmesi gerekliliğini belirtmiştir. ILO’nun denetim organlarına göre; grev hakkı yalnızca toplu iş sözleşmesinin imzalanması ile çözülebilecek endüstriyel uyuşmazlıklarla sınırlı değildir. İşçilerin grev hakkı vasıtasıyla korudukları mesleki ve ekonomik menfaatler sadece daha iyi çalışma koşulları veya mesleki nitelikteki toplu taleplere ilişkin değildir. Ayrıca işçileri doğrudan ilgilendiren ekonomik ve sosyal politika sorunları ve işletmenin karşılaştığı problemlere yönelik çözümleri de içerir. Hükümetin ekonomik politikasının sosyal ve istihdama ilişkin sonuçlarını protesto eden ulusal grevin yasak olmadığına ilişkin açıklama ve grevin yasaklanması, örgütlenme özgürlüğünün ciddi ihlali niteliğindedir.
ILO denetim organlarına göre dayanışma grevlerinin tümüyle yasaklanması kötüye kullanmalara sebebiyet verebilecektir. Aynı değerlendirme sempati grevleri için de geçerli olup, bu tür eylemlerin meşruiyeti grevin yasal olması şartına bağlıdır. ……… bırakılması, işi yavaşlatma, oturma, aşırı kurallı çalışma gibi eylemler barışçıl şekilde gerçekleştirildiği sürece korunmalıdır. Bu eylemler ancak barışçıl olma niteliğini kaybettiği takdirde kısıtlanabilir.
Grev hakkı bakımından önemli bir diğer düzenleme de ………Şartı ve denetim organı olan…………nin yorumudur. ………Şartının 6/4. maddesinde “grev hakkı dahil toplu eylem hakkı” düzenlenmiştir…………. maddeyi yorumunda: grev hakkının sadece toplu iş sözleşmesi prosedürü sırasında ve bu prosedürle bağlantılı olarak kullanılamayacağını kabul etmektedir. Komiteye göre: toplu iş sözleşmesi prosedürü dışında, işçilerin iş sözleşmelerinin feshinin bildirildiği dönemde bir grup işçinin bunu önleme veya işten çıkarılanların geri alınması için yaptıkları eylemler toplu eylem hakkı kapsamında yer alır. Belirtmek gerekir ki ………Şartı’nın 5 ve 6. maddelerini onaylamamıştır. Bununla birlikte,…………Mahkemesi Türkiye’ye ilişkin kararlarında Şartın ilgili hükümlerini uygulamıştır.
AIHM, Türkiye aleyhinde verdiği kararda toplu iş sözleşmesi prosedürü ile bağlantılı olmayan 1 günlük genel grevin Hükümet tarafından yasaklanmasının ve çalışanlara disiplin cezası uygulanmasının AİHS ve ………Şartı ve ILO ile benimsenen kurallara aykırı olduğunu kabul etmiştir. Sonuç olarak, uluslararası normlar uyarınca; işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dahildir. Bu gibi eylemler salt politik nitelikte olmadıkça yasaklanamaz.
Somut uyuşmazlıkta 08.09.2015 tarihinde iş sözleşmeleri feshedilen Dairemizce iş sözleşmelerinin feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilen ………Akgün isimli işçilerin işten çıkarılmasını protesto ve işten çıkarılanlara destek olmak için işyerinde bir kısım işçilerin 09.09.2015 günü işi bıraktıkları bu eylemin 11.09.2015 tarihine kadar 3 gün boyunca devam ettiği, tutulan tutanak ve tanık beyanlarından davacının da eyleme katıldığı, her ne kadar işçilerin işten çıkarılan işçilere yönelik dayanışma amacıyla iş yavaşlatabilecekleri, protesto eylemi yapabilecekleri kabul edilse de somut uyuşmazlıkta bunun 3 gün kadar sürdüğü dikkate alındığında eylemin ölçülü kabul edilemeyeceği, feshin geçerli nedene dayandığı, bu açıdan ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının dosya içeriğine uygun olmadığından davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekirken başvurunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının (davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle feshedilmediği yönündeki kararın) onanmasına karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1……. ……… Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 1.530,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin …… ……… Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Kesin olarak 25/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.