Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/3373 E. 2018/22612 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3373
KARAR NO : 2018/22612
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin ret kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunu kabul etmiş, İlk Derece Mahkemesi’nin kararının ortadan kaldırılmasına karar vermiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının 07/07/2015 tarihinde satış danışmanı olarak davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, davalı işveren tarafından savunması alınmaksızın, İş Kanunu ilke ve kurallarına uyulmadan ve TİS’de belirtilen kurallara riayet edilmeden 06/10/2016 tarihinde iş akdinin feshedildiğini beyanla feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine, işe iade kararına rağmen işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücret tutarında tazminat ile çalıştırılmadığı süreye ilişkin 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının 07/07/2015 tarihinden iş akdinin karşılıklı anlaşma yoluyla feshedildiği 31/01/2016 tarihine kadar davalı iş yerinde satış danışmanı olarak en son net 1.177,46 TL ücret ile çalıştığını, iş akdinin davacının 06/10/2016 tarihli yazılı talebi üzerine sulh yolu ile sona erdirildiğini, iş sözleşmesinin feshi ile davacıya hak kazandığı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ve bakiye yıllık ücretli izin alacağının ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, “Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı asilin 06/10/2016 tarihli imzalı dilekçesi ve 25/04/2017 tarihli celsedeki beyanına göre; hedefleri gerçekleştiremediği için bundan rahatsızlık duyan davacının haklarının ödenerek firmadan ayrılmak istemesi üzerine davalı işverence tazminat ve haklarının ödendiği, iş akdinin bu şekilde anlaşma yoluyla sona erdirildiği anlaşıldığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Ç) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf başvurusunda; müvekkilinin ayrılma istek ve iradesinin bulunmadığını, ancak; davalı işverenin kıdem tazminatı ödemeyi müvekkilinin elinden belge alma şartına bağladığını; müvekkili genel merkeze çağırılmak suretiyle imzalatılan belgenin geçerliliğinin bulunmadığını; işçinin makul yarar şartının karşılanmadığını; işverenin öncelikle makul yarar şartını sunması gerektiğini; SGK işten ayrılış çıkış kodunun kod 04 olarak gösterildiğini; bu durumda iş akdinin davalı işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, “Taraflar arasındaki uyuşmazlık feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamından; davacının davalıya ait işyerinde belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştığı kıdeminin altı aydan fazla olduğu, davacının işveren vekili olmadığı, işyerinde 30 dan fazla çalışan bulunduğu, davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalı işyerinde 07/02/2015 -06/10/2016 tarihleri arasında çalıştığı, satış danışmanı olarak görev yaptığı; davacının sgk işten ayrılış bildirgesinde ayrılış neden kodu olarak kod 04 ‘ ün belirtildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında davanın 06/10/2016 tarihli dilekçeyi sunduğu hedeflerini gerçekleştiremediğinden ötürü firmaya katkı sağlayamadığından dolayı rahatsızlık duyduğunu, çeşitli sebeplerden ötürü hedeflerini yapamadığından dolayı haketmiş olduğu çalışma ücretlerinin tarafına ödenerek firmadan ayrılmak istediğini, gerekli talebinin yerine getirilmesini rica ettiğini belirttiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında ayrık olarak davacı tarafından sunulmuş her hangi bir işten ayrılma ya da istifa içeriğinde bir talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinde davacı tarafça imzalanmış sulh protokolünün bulunduğu ve ayrıca fesih bildiriminin de bulunmadığı anlaşılmış ve diğer belgelerle birlikte incelenmiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesi karar yerinde gösterdiği gerekçe ile iş akdinin bir şekilde anlaşma yoluyla sonlandırıldığını belirtmek suretiyle davanın reddine karar vermiş ise de dosya kapsamında taraflar arasında davacı asilin istifa beyanı sunmadığı yasal haklarını talep etmek suretiyle ayrılmak istediğini bu kapsamda taraflar arasında ikale koşullarının bulunup bulunmadığının ve makul yarar şartının gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında taraflar arasındaki anlaşmanın geçerli bir ikale sözleşmesi olarak kabul edilebilmesi için makul yarar şartının gerçekleşmiş olması gerekmesine karşın taraflar arasındaki sulh protokolü ve davacıya yapılan ödeme kapsamında makul yarar şartının gerçekleşmediği, dolayısıyla iş akdinin ikale yoluyla sonlandırıldığı kanaati elde edilemediği, bu sebeple işveren tarafından gerçekleştirilen feshin tanık beyanları dosya içeriğindeki belgeler ile birlikte dikkate alındığında geçerli bir fesih sayılamayacağı anlaşıldığına göre ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik hüküm kurması isabetli bulunmamıştır.” gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinin yerinde olmadığına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
F) Temyiz Başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
G) Gerekçe:
Davacıdan yazılı belirlenmiş performans hedeflerine ulaşamaması sebebiyle yazılı savunmasının talep edildiği, bunun üzerine yazılı savunma veren davacının hedeflerine ulaşamadığını kabul edip kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının ödenmesi halinde işten çıkışının verilmesini talep ettiği, savunma yazısının bu haliyle aynı zamanda işçiden gelen ikale teklifi niteliği taşıdığı, davalı işverenin de bu yazılı talep üzerine davacıya talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarını ödeyip iş akdini sonlandırdığı, talebin işçiden geldiği durumlarda ikalenin geçerliliği için ayrıca ek menfaate gerek olmadığı gözetilerek sulh ve ibra protokolü başlığı altında düzenlenen ikaleye değer verilerek işe iade davasının reddinin gerektiği anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

H) Hüküm:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Alınması gereken 35,90 TL. karar-ilam harcından, 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile 6,70 TL. bakiye karar-ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 64,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca belirlenen 2.180,00 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
7- Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Kesin olarak 06.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.