Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/10092 E. 2018/22989 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10092
KARAR NO : 2018/22989
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı … ile davalı T.C. Adalet Bakanlığı ve … Gıda Özel Sağlık Spor İşl. San Tic. A.Ş. arasındaki davada…İş Mahkemesi’nce kesin olarak verilen 16.02.2017 tarihli, 2015/796 E. 2017/40 K. sayılı kararın hukuka aykırı olduğu iddiası ile kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 27.11.2018 tarihli ve 2018/93479 sayılı tebliğnamesi ile istenilmekle, dosyadaki tüm belgeler okunup dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 15.09.2015 tarihinden beri çay ocağında ocakçı olarak çalıştığını, … Cumhuriyet Başsavcılığı ile davalı Şirket arasında … Adalet Sarayı hizmet binasında bulunan çay ocağı, kafeterya ve mutfak yerine ait 30/01/2015 tarihli kira sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin her ne kadar “Kira sözleşmesi” olarak adlandırılsa da sözleşmenin içeriğinden özellikle sorumluluk başlıklı 8. maddesinden sözleşmenin T.C. Adalet Bakanlığı’nın hizmet alımı niteliğinde olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle davalılar arasında akdedilen sözleşmenin hizmet alımı sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin 3 aydan bu yana bu ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek ücret, fazla çalışma ücreti, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti olarak toplam 2.950,00TL.’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı T.C. Adalet Bakanlığı vekili; müvekkili Bakanlık ile diğer davalı Şirket arasında alt işverenlik sözleşmesinden bahsedebilmek için İş Kanunu’nun 2. maddesinin 7. fıkrasından çıkan ve doktrin tarafından benimsenen şartların tamamının bir arada bulunması gerektiğini, yapılan sözleşme itibariyle de alt işverenlik ilişkisi şartlarının bulunmadığını, bu sebeple davacının müvekkili Bakanlıktan herhangi bir hak ve alacağının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Davalı …Hazır Gıda Özel Sağlık Spor İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. tarafından davanın reddi talep edilmiştir.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davalı T.C. Adalet Bakanlığı’nın asıl işveren olarak yardımcı işlerden olan yemekhane, çay ocağı, kafeterya ve işlerini diğer davalı alt işveren şirkete verdiği, davacıyı … Adalet Sarayı’nda çalıştırdığını, işçinin işçilik alacaklarından davalıların asıl-alt işveren olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları ve davacının brüt 1.273,50 TL., net 910,44 TL. ücret aldığını, alacaklarının yargılama safhasında alınan bilirkişi raporu kapsamında kısmen kabulüne karar verildiği ve kabul edilen miktarların kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile net 288,35 TL. asgari geçim indirimi alacağının, net 2.341,13 TL. ücret alacağının, net 201,81 TL. fazla mesai alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı T.C. Adalet Bakanlığının istinaf başvurusu, … İş Mahkemesi’nin 08.03.2017 tarihli, 2015/796 E., 2017/40 K. sayılı kararı ile hüküm altına alınan alacak toplamının 2.831,29 TL. olduğu ve istinaf kesinlik sınırı olan 3.110,00 TL. nin altında kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
D) Kanun Yararına Bozma Başvurusu:
T.C. Adalet Bakanlığı’nın 15.11.2018 tarihli ve 1348/29253 sayılı yazısı ile, davalılar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, asıl-alt işverenlik ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle davanın Bakanlık yönünden husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozma isteğinde bulunmuştur.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.11.2018 tarihli ve 2018/93479 sayılı tebliğnamesi ile davalılar arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren olarak kabul edilip hüküm kurulmasının hatalı olduğu açıklanmak suretiyle kanun yararına bozma talep edilmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; davalılar arasında kiracı kiralayan mı yoksa asıl işveren alt işveren ilişkisi mi olduğunun açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Davacının davalılardan …Hazır Gıda Özel Sağlık Spor İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş.’nin işçisi olarak … Adliyesi’nde çay ocağında çalıştığı, davalı bu Şirket ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kartal 23. Noterliği’nde 02.02.2015 tarihli ve 02228 sayılı kira sözleşmesini yaptığı sabittir.
Dosya içerisindeki bu kira sözleşmesine konu taşınmaz (çay ocağı) ile … Adalet Sarayı’nda bulunan diğer taşınmazların işletme hakkının kiraya verilmesi ihalesine ilişkin şartnamenin incelenmesinden; T.C. Adalet Bakanlığı’na tahsisli taşınmazların ticari amaçla kullanılması mümkün olan bölümlerin üçüncü kişilere kiralanmak suretiyle işletilebileceğine ilişkin usul ve esasların belirlendiği görülmüştür.
Yine bu kapsamda imzalanan kira kontratına konu davacının çalıştığı çay ocağı, sadece … Adliyesi çalışanlarına hasren hizmet vermemekte, aynı zamanda avukatlara ve vatandaşa da bu hizmeti sunmaktadır. Başka bir değişle, burada sunulan hizmet T.C. Adalet Bakanlığı’nın personeline özgülenmemiştir.
Davacının çalıştığı çay ocağı, adalet hizmetinin sunulduğu kamu kurumuna ait bir taşınmaz içinde işletildiğinden, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde çay ocağının işleyişine ilişkin bir kısım kuralların öngörülmesi de kamu hizmetinin önem ve gerekliliğinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında kurulan hukukî ilişkinin nitelendirilmesine etkili değildir.
Yargılama safhasında dinlenen davacı tanıkları da çalıştıkları süre zarfında T.C. Adalet Bakanlığı çalışanlarından emir ve talimat almadıklarını açıkça beyan etmişlerdir. Dolayısıyla davalılar arasındaki kira ilişkisinin fiilen gerçeği yansıtmadığı iddiası da ispatlanamamıştır.

Açıklanan nedenlerle; mer’i mevzuatın T.C. Adalet Bakanlığı’na tahsisli taşınmazları ticari amaçla kullanılması mümkün olan bölümlerin üçüncü kişilere kiralanmak suretiyle işletilmesine cevaz vermesi, ayrıca davacının bu kapsamda kiralanarak çalıştığı çay ocağında sunulan hizmetin T.C. Adalet Bakanlığı personeline özgülenmemiş olması ve davalılar arasında kurulan kira ilişkisinin gerçeği yansıtmadığının, başka bir deyişle muvazzaalı olduğunun ispatlanamaması karşısında, davalılar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklanan kiracı-kiralayan ilişkisi olarak nitelendirilmesi gerekirken asıl-alt işveren ilişkisi olarak kabul edilerek Mahkemece sonuca gidilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 363/2. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeplerle kabulü ile hükmün, “sonuca etkili olmamak üzere” BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Resmî Gazete’de yayımlanması için T.C. Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdiine 12/12/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.