Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2018/10068 E. 2018/22997 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10068
KARAR NO : 2018/22997
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : MANEVİ TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının sahibi olduğu … Paslanmaz Sac Demir Çelik Mam. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ nde 12/12/2006 – 04/07/2012 tarihleri arasında fabrika müdürü olarak çalıştığını, iş yerinde diğer çalışanların ve müşterilerin yanında davalının küfürlü konuşmalarına, aşağılamalarına, hor görmesine, onur kırıcı davranışlarına ve hakaretlerine maruz kaldığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi uyarınca kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işten ayrılmadan önce aynı sektörde daha dolgun maaşlı bir iş bularak işten ayrıldığını, müvekkilinin ticari sırlarını ve müşteri portföyünü paylaşarak haksız rekabette bulunduğunu, kendi kusurlarını bertaraf etmek ve işçilik alacakları ile ilgili açtığı davaya haklı gerekçe arama gayreti içine düşerek haksız ve mesnetsiz iddialarda bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlara dayanarak davalının davacıya karşı işyerinde sürekli bağırıp çağırarak ”hayvan oğlu hayvan, mal, gavurun dölü, dangoz, adi şerefsiz” gibi sözler söyleyerek hakaret ettiği, aşağıladığı, kişilik haklarının zedelendiği, manevi olarak zarara uğrattığı anlaşılmakla, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, hak ve nesafet kuralları, tecavüz eyleminin ağırlığı, oluşturduğu acı ve elem, paranın alım gücü, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye de yol açmaması gerektiğinin dikkate alındığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Kararların temyizen denetiminde uyuşmazlığın esasına girilebilmesi için evleviyetle yargılamanın usul hukukuna hakim olan ilkelere göre sonuçlandırılması gereklidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2007 tarih ve 2007/8-161 E., 2007/155 K. sayılı kararı ile de belirtildiği üzere adil yargılanma ve dinlenilme hakkının bir gereği olarak hakim, taraflara duruşmalarda hazır bulunmak, iddia ve savunmalarını bildirmek için imkan vermeli, tarafları usulüne uygun bir biçimde duruşmaya davet etmelidir. Fakat tarafların kendilerine tanınan bu imkana rağmen, duruşmaya gelmek zorunluluğu yoktur. Hukuk davalarında duruşmaya gelmemenin müeyyidesi, dava dosyasının işlemden kaldırılması veya yargılamanın gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilmesidir.
AİHM’ye göre de, iç hukuktaki duruşmada hazır bulunma hakkını kullanıp kullanmamaya karar verecek olan davanın bir tarafına, duruşmaya katılma imkanı verecek şekilde duruşmanın bildirilmemesi, silahlarda eşitlik ve çekişmeli yargılama ilkelerini özünden yoksun bırakır.
Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir..
Somut uyuşmazlıkta; davalıyı vekil olarak temsil eden Av. Tuncay Canbazoğlu 13.01.2014 havale tarihli istifa dilekçesiyle vekillik görevinden çekilmiş, daha sonra davalıyı Av. Seyit Kaplan vekil olarak temsil etmiştir. Buna karşın Mahkemece duruşma gün ve saati istifa eden vekile bildirilmiş ve böylelikle davalı tarafın gıyabında tahkîkat sona erdirilip beyanı alınmaksızın karar verilmiştir. Bu yönüyle usulüne uygun yargılama yapılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; usul kurallarına aykırı yapılan yargılamayla tarafın hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiğinden, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.