Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/9031 E. 2019/593 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9031
KARAR NO : 2019/593
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin daha önceden davalı işyerinde çalışıp işten ayrıldıktan sonra 01/04/2009 tarihinde yeniden davalı işyerinde birlik müdürü olarak çalışmaya başladığını, birlik başkanının vefat etmesinden sonra Mayıs 2012 tarihinde başkan olarak seçilen ve halen başkan olan …’ın kendisi ile çalışmak istememesi nedeniyle, başkan tarafından 12.11.2012 tarihinde izne ayrıldığını, bunun hemen ardından yerine yeni bir personelin alındığını, izinde iken alması gereken maaşının hesabına eksik olarak yatırıldığını, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, kabul etmediğini, bu durumun düzeltilmemesi halinde iş akdini feshedeceğini bildirdiğini, kendisine verilen cevapta maaşın doğru ödendiğini, kendisinin birlik müdürü olduğuna ilişkin herhangi bir kararın bulunmadığı bildirdiklerini, bunun üzerine usulsüz, keyfi ve art niyetli yapılan bu eylemler nedeniyle iş akdini 15/12/2012 tarihinde feshettiğini, fesih ihtarnamesinde maaş alacaklarının, eksik ilave tediye, ikramiye, yıllık izin ücreti alacaklarının 7 gün içinde kendisine ödenmesini istediğini, daha sonra kendisinin işe gitmediğinden bahisle tutanak tutulduğunu, bunun nedeninin tazminatsız olarak iş akdini feshetmeye gerekçe bulmak olduğunu, iş akdini haklı olarak feshettiğini, bu nedenle tazminata hak kazandığını beyanla alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davacının iş akdini haklı olarak feshetmediğini, davacının iddialarının yersiz olduğunu, yönetimin değişmesi nedeniyle bir takım sıkıntıların olduğunu, yeni yönetimin bazı çalışanlar hakkında davalar açıldığını öğrendiğini, bu durumun araştırıldığını, davacının bu dönemde yıllık izne çıktığını, davacınn birlik müdürü olduğuna ve bu göreve getirildiğine ilişkin herhangi bir karar bulunmadığını, bu nedenle eksik ücret ödenmesi durumunun söz konusu olmadığını, bu hususlarda karşılıklı ihtarnameler gönderildiğini ve davacıya bir yanlışlığın olması durumunda izin dönüşü bu yanlışlığın düzeltileceğinin bildirildiğini, ancak davacının yıllık izinden dönmediğini, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının çalışma hayatı boyunca hiç bir zaman ücretinin eksik ödenmediğini, ayrıca davacının ilave tediye alacağı talebinin de haksız olduğunu, çünkü tüm istihkakların ve fazla mesailerin, personel hak edişlerinin düzenlenmesinin ve ödenmesinin davacının görevi olduğunu, bu nedenle davacıya her ay ödenen maaş ve ödemelerin birbirini tutmadığını, bu ödemelerin incelenmesi neticesi davacının ilave tediye alacaklarını almış olduğunun anlaşılacağını, yine davacının, bordroların düzenlenmesi, tahakkuku ve ödenmesi işinin kendi yetkisinde olduğundan alacaklarının eksik ödendiği yönünde iddialarının doğru olmadığını, yine yıllık izinlerini tam olarak kullandığından yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını, iş akdinin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle de davacının tazminat talebi hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işe girişi bildirilen 01.04.2009 tarihinden önce de çalıştığını iddia ederek ilave tediye alacağını özellikle 2008 yılında hakedilen ilave tediye alacağını istemiş mahkemece davacının 2008 yılında çalışması olmadığı gerekçesiyle 01.04.2009 tarihinden itibaren ilave tediye alacağı hesaplanarak hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili temyiz dilekçesinde 2008 yılı ilave tediye alacağının hesaplanmadığını belirterek kararı temyiz etmiş, dosyada belge olduğunu belirtmiş ancak ne olduğunu bildirmemiştir.
Dosya içerisindeki işveren tarafından sunulan belgeler içerisinde Başkanlık makamına başlıklı “12.01.2000 tarihinden günümüze kadar çalıştığım sürelere ait kıdem, ihbar ve kullanılmayan izin ücretimin tarafıma ödenmesini, gereğini müsaadelerinize arz ederim” içerikli davacı adına ve 25.12.2008 olur taşıyan birlik başkanı … … adına imzalı bir belge olduğu görülmüştür. Söz konusu belge değerlendirilmemiştir.
Bu nedenle işveren tarafından sunulan ve aslı gibidir tasdikli bu belge değerlendirilerek davacının 2008 yılı ilave tediyeye hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.