Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/9013 E. 2019/548 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9013
KARAR NO : 2019/548
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait eczane işyerinde eczacı kalfası olarak 09.08.2007-10.12.2012 tarihleri arasında kış döneminde 6 ay (Ekim-Mart) 08.00-18.00, yaz döneminde 6 ay (Nisan-Eylül) 08.00-19.00 saatleri arasında Cumartesi günleri de dahil çalıştığını, Eczacılar Odası’nın belirlediği nöbet çizelgesine göre gece ve Pazar nöbetleri de tutulduğunu, Pazar nöbetlerinin 08.00-24.00 arası, gece nöbetlerinin de 24.00’e kadar tutulduğunu, işe başlarken 350,00TL ücretle asgari ücretin altında işe başlatıldığını, ücretin her yıl 50,00 TL arttırıldığını, çalışma süresi boyunca asgari ücretin altında kalan ödemelerle toplamda 3.241,00TL ücret farkı alacağı olduğunu, yıllık izinlerinin kullandırmadığını, muhasebe tarafından işsizlik sigortası alabilmesi için ibraname imzalaması gerektiğinin bildirildiğini ve imzalatıldığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ücretin asgari ücretten düşük ödenen kısmına ilişkin bakiye ücret alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının hiçbir zaman gece nöbetine kalmadığını, diğer iki çalışanın gece nöbetlerine kaldığını, yıllık izinlerin kullandırıldığını ve ücretlerinin ödendiğini, saat 09.00-09.30’da işe başladığını saat 18.00’de paydos ettiğini, Cumartesi çalıştığını ancak 45 saati aşan çalışma olmadığını, odanın belirlediği çalışma saatleri içerisinde fazla çalışma olduysa da bunun davacıya ödendiğini, ücret noktasında iddiaların gerçek olmadığını davacının imzalı ücret bordrolarından anlaşılacağını beyanla İkame edilen davayı kabul etmediklerini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 09/08/2007 tarihinde işe başladığı ve 10/12/2012 tarihinde işten ayrıldığı, asgari ücret üzerinden fiili çalışmasını tamamladığı, davalı tarafından dosyaya sunulan 2008-2009-2010 ve 2011 yıllarına ait 52 adet bordrodaki imzaların davacının eli ürünü olmadığı sabit olmuş bu husus nazara alınarak dosyaya ibraz edilen 08/12/2014 tarihli ek bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişli kabul edildiği, davacının fazla çalışma olgusunun varlığı kabul edilmiş, fazla çalışmanın uzun bir süre için hesaplandığı ve miktarın yüksek olduğu, Yargıtay içtihatları uyarınca da tanık beyanlarına dayanan, hastalık, mazaret, izin gibi sebeplerle de çalışılmayan günler ve de işçinin eczane personeli olarak çalışması ve nöbet olgusunun gerçekliği karşısında, hesaplanan fazla çalışma miktarı nazara alınarak fazla çalışma ücretinden hakkın özünü ortadan kaldırmayacak şekilde %20 hakkaniyet indirimi yapıldığı, davacının işten ayrılması durumunda iş sözleşmesinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi olmaması da nazara alınarak, davacının yıllık izinlerini usulüne uygun olarak kullandığının ispatı işverene ait olduğundan ve işveren tarafından imzası inkar edilmeyen izin defteri veya eşdeğer bir belge ile bu durum kanıtlanamadığından 08/12/2014 tarihli ek bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının yıllık ücretli izin alacağının kabul edildiği, davacının asgari ücret altında kalan fark ücret alacağının bulunduğu, davalı tarafından sunulan bordrolardaki imzaların da davacıya ait olmadığının anlaşılması karşısında hükme dayanak 08/12/2014 tarihli ek bilirkişi raporunda hesaplanan ücret alacağına hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, aylık ücretin asgari ücretten eksik ödenen kısmına ilişkin bakiye ücret alacağı bakımından 2012 yılına ilişkin olarak;
2012 yılı bordrolarının çoğunda davacıya atfen imza bulunmaktadır. Davacı vekili bu bordrolara rağmen asgari ücretten düşük miktarda ücret ödendiğini iddia etmiş ise de bunu yazılı delil ile kanıtlayamamaktadır. Sadece davacının eşi ve annesi ile 2010 yılında işten ayrıldığı için 2012 yılını bilmeyen bir tanık davacı tanığı olarak dinlenmiştir.
Davacı tarafa 2012 yılına ilişkin bordrolardaki imzalar sorulmalı, bordrosunda aylık ücret olarak en az asgari ücret tahakkuku ile davacıya ait imza bulunan aylar için ücret alacağının kalmadığı kabul edilerek 2012 yılı bakımından sonuca gidilmelidir.
3-Yıllık izin ücreti bakımından; dosyada davacının yıllık izin kullandığına dair belge bulunmamaktadır. Bordrolar açısından ise 2012 yılı dışındaki bordrolardaki imzaların davacıya ait olmadığı anlaşıldığından sadece 2012 yılına ait bordrosundaki yıllık izin düşülmüş, bunun haricindeki yıllık izin ücretleri hesaplanarak Mahkeme tarafından kabul edilmiştir.
Bu uygulama kural olarak doğrudur.
Ancak, her ne kadar yıllık izin kullanımı tanık ile ispatlanamaz ise de davacının tanığı olan davacının eşi, davacının yıllık izin kullanıp kullanmadığını bilebilecek durumdadır ve davacının yılda 1 hafta yıllık izin kullandığını belirtmiştir.
Bu nedenle, davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilerek eşinin bu beyanı kendisinden sorulmalı ve davacının beyanı ile eşinin beyanı tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilerek yıllık izin ücreti hakkında bir sonuca gidilmelidir.
4-Fazla mesai ücretine uygulanan faiz türü bakımından, dava dilekçesinde yasal faiz istendiğinden yasal faize hükmedilmiş ise de fazla mesai ücretine aslında en yüksek banka mevduat faizi uygulanmalıdır.
Bu nedenle, taleple bağlılık kuralı da gözetilerek, fazla mesai ücreti için “yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi” yürütülmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.