Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/8932 E. 2019/397 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8932
KARAR NO : 2019/397
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 2010-2013 tarihleri arasında 2 yılı aşkın bir süre … Kargo şirketi … şubesinde araç şoförü olarak çalıştığını, 20.07.2013 tarihinde ise haksız nedenle işten çıkarıldığını ve çalışmasından doğan alacaklarını talep ettiğinden işten ”kendi rızasıyla ayrıldığına” dair yazılı taahhüt istendiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret ve fazla mesai ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının önce Acente…’e bağlı olarak sürücü pozisyonunda çalışmaya başladığını, daha sonra sırasıyla …ve … acentelerine son olarak da şirketin Karadeniz Bölge Müdürlüğüne bağlı … Eğitim Şube Müdürlüğünde çalışmasına devam ederken tutulan tutanaklarla iş akdinin İş Kanunu 25/II-h maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının ödevli bulunduğu görevleri kendisine defalarca hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fesihte ölçülülük kuralına ve feshin son çare olma ilkesine uyulmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun madde 280. maddesinde; “(1) Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir.”hükmü; 281. maddesinde ise “(1) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” hükmü mevcuttur.
Mahkemece yargılama sırasında hesap raporu alındığı, alınan bilirkişi raporunun davalı vekiline 02.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının bilirkişi raporuna karşı itiraz süresi dolmadan 11.06.2015 tarihinde yargılamanın yapılıp bitirildiği anlaşılmış olup, bu durum taraflara rapora karşı iki haftalık süre içinde itiraz hakkı tanıyan HMK’nın 281. maddesinin 1. fıkrasına aykırı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması niteliğinde olup, kararın sırf bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09/01/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.