Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/8870 E. 2018/129 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8870
KARAR NO : 2018/129
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

…..

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı …..vekili, davacının davalı …. işçisi olmadığını, yüklenici firmaların işçisi olduğunu, sadece hizmet yerinin …..Komutanlığı olduğunu, Bakanlığın hukuki sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ….. vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının davalı şirket bünyesinde 01/05/2011-30/04/2013 tarihleri arasında aşçı yardımcısı olarak çalışmaya başladığını, bu dönemin sonunda davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, daha sonra davacının çalışmaya ara verdiğini ve tekrar davalı şirket bünyesinde 05/11/2013-05/06/2014 tarih aralığında çalıştığını, bu döneme ait ihale süresinin sonunda iş sözleşmesinin son bulacağına dair bildirimin davacıya 02/04/2014 tarihinde yapıldığını, ancak diğer davalı … Bakanlığının tek taraflı olarak almış olduğu karar ile ihale sözleşmesini feshettiğini, davalı Bakanlık tarafından yapılan feshin, haksız ve hukuka aykırı olduğuna dair gerekli başvuruların yapıldığını, davalı idarenin bu tutumu karşısında davalı şirketin söz konusu idare nezdinde çalışan işçilerinin sözleşmelerinin sona erdirildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:
Kararı, yasal süresi içinde davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde aynen “..özellikle bu ilk şirket bünyesinde yıllık izin kullanmamış ve buna ilişkin bir ödemede almamıştır.” şeklinde açıklama yaparak izin ücreti talebinde bulunmuştur. Bu açıklamadan davacının ilk alt işveren olan ……sonraki alt işverenler nezdindeki çalışması esnasında bir kısım ücretli izinlerini kullandığı anlaşılmakta ancak kullanılan izin süresi anlaşılamamaktadır.
Mahkemece, hakimin davayı aydınlatma görevini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesi gereğince, davacı taraftan yukarıdaki beyanını açıklaması talep edilmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki beyan doğrultusunda davacı asilden kullandığı ücretli izinler için açıklama isteyerek sonuca gitmektir. Yukarıya alınan beyana rağmen davacının hiç izin kullanmadığının kabulü ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının tüm dönem fazla çalışması tanık beyanları ile kabul edilmiş ise de, davacının 2014 yılı içerisinde çalıştığı saatleri gösteren imzalı “hazır yemek şantiyesinde çalışan personel kayıt defteri” bulunduğundan bu defter üzerinde inceleme yapılarak davacının kayda dayalı dönem çalışması bu deftere göre tespit edilmesi gerekirken, defter olan dönem çalışmalarının da tanık beyanıyla tespiti hatalıdır. Mahkemece kayıt olan dönem açısından denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.
4-Harçtan muaf olan ……. harçtan sorumlu tutulması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.