Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/5449 E. 2017/10991 K. 20.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5449
KARAR NO : 2017/10991
KARAR TARİHİ : 20.06.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan … ile … avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılara ait işyerinde otopark görevlisi olarak 17.03.2001 tarihinde çalışmaya başladığını, 01.02.2012 tarihine kadar burada çalışmaya devam ettiği, davacının 01.02.2012 tarihinde haksız olarak işine son verildiğini, davacının davalı iş yerinde haftanın 7 günü çalıştığını, resmi ve dini bayramlarda izin kullanamadığı, davacının sabah 08:00 den akşam 20:00 ye kadar çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını davacının en son ücretinin 700,00 TL olduğunu, otoparkın davalı … Başkanlığına ait olduğunu, 17.03.2001-30.09.2013 tarihleri arasında davalı … Şirketi tarafından işletildiğini, 2004 yılında … Spor Kulübü tarafından işletildiğini, 2004-2011 yıllarında … Spor Kulübü adına … tarafından işletildiğini, 2012 yılında ise … Spor Kulübü adına … tarafından işletildiğini belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacağının işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar …, … ve … vekilleri husumet itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının hizmet döküm cetveline göre 12.9.2002 tarihinde davalılardan … Şirketinde çalışmaya başladığı, dosyaya gelen belgelere göre davalı şirketin Belediyeden ihale suretiyle yardımcı iş alan bir şirket olduğu, inlenen davacı tanıklarının beyanları ve dosyadaki … Belediyesi ile ilişkisini gösteren ihale sözleşmeleri, davalı … Şirketi tarafında davacının … Belediyesinde çalıştığına dair düzenlenen işe giriş bildirgeleri dikkate alındığında … Belediyesi ile … şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, … şirketi dışında dava dışı bir kısım şirketlerde dönem dönem çalışmalarının bulunduğu, şirketlerin … Belediyesi ile bağlantısının bulunmadığı, ayrıca farklı iş kollarından işe giriş bildirimlerinde bulunulduğu anlaşıldığından dava dışı şirketlerde çalışılan dönemlerde davalıların sorumluluklarının bulunduğu söylenemeyeceği, davalılar … ve …’ın işveren sıfatları ispat edilemediği, davalı … tarafından davacının çalıştığı otoparkın davalılardan … Spor Kulübü Derneğine kiralandığı, kira ilişkisinin ayrı bir iş niteliğinde olduğu, … Belediyesi ile davalı … arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığı, davalı … Spor Kulübü Derneğinin kendi döneminden tek başına sorumlu olması gerektiği, Akdin feshine yönelik davalı işverenlerin dosyaya belge sunamadığı, fazla mesai yapıldığı, izin kullandırılmadığı gerekçesi ile ve fazla mesai ücretinden zamanaşımı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, iki ayrı dönem kabul edilerek ilk dönem işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmiş ve … Spor Derneği dönemindeki süreden Belediye Başkanlığı’nın sorumlu olmadığına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı, davalı … ve Spor Kulübü Derneği vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı … ve davalı Derneğin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamın dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Alt-asıl işveren arasındaki ilişki, niteliğine göre, eser, taşıma, kira gibi sözleşmelere dayanır. Alt işveren üstlendiği işi sözleşme koşulları doğrultusunda, ama kendi adına ve bağımsız bir biçimde yürütür. Çalıştırdığı işçilerle kendi adına iş sözleşmesi yapar; gerekli talimatları verir; işçilere ücretlerini kendisi öder; ücret bordrolarını düzenler; SSK primlerini yatırır.
Keza 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 67. maddesi ile de Belediye’nin asıl işleri kapsamındaki işleri üçüncü kişilere gördürebileceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı … kendi uhdesinde olan otopark işletmeciliğini, önce ihale ile davalı … şirketine, daha sonra ise kira sözleşmesi ile Spor Kulübü Derneğine vermiş ve davacı da her iki alt işveren de otopark hizmetinde çalışmıştır. Bu hizmetin kira yolu ile Derneğe verilmesi, Belediye Başkanlığı’nın asıl işveren sıfatını ortadan kaldırmaz. Zira verilen iş Belediye’nin işi kapsamındadır. O nedenle Dernekte geçen süre yönünden de davalı …’nın sorumluluğuna karar verilmesi gerekir.
Diğer taraftan işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir.
1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Devir hükümlerine göre ise; feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır.
Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Daha sonra gerçekleşen fesihten dolayı ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından işyerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukukî veya fiilî bir bağlantı olsun ya da olmasın, kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, ihbar tazminatı ve yıllık izin dışında iki yılla sınırlı olmak üzere o dönemde gerçekleşen işçilik alacaklarından sorumluluğu, son alt işveren ise tüm dönemden ve fesih haksız ise kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ile hem devredilen hem de kendi döneminde gerçekleşen işçilik alacaklarından sorumluluğu kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta davacı aralıksız Otopark işyerinde çalıştığını iddia etmiş, iddiayı tanıklarda doğrulamışlardır. Arada kayden dava dışı farklı iş kollarında faaliyet gösteren işverenler üzerinde gösterilmesinin çalışma olgusu sabit ise sonuca etkisi yoktur. Kayden görünen bu şirketlerin Belediye Başkanlığı ile olan ilişkisi de araştırılmış değildir. Hizmet süresinin kesintili olup olmadığı somut olarak araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.