Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/5320 E. 2017/10814 K. 19.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5320
KARAR NO : 2017/10814
KARAR TARİHİ : 19.06.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01/08/2013-21/01/2014 tarihleri arasında tel örme ve dokuma işinde tel-çit ustası olarak en son net 2.000,00 TL ücretle yemek sosyal hakkından faydalanarak haftanın 7 günü 07.00 ila 20.00 saatleri arasında günde 13 saat çalıştığını ve 6 ay boyunca hiç maaş ödemesi yapılmadığı gibi fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacakları istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 12/08/2013-14/01/2014 tarihleri arasında beden işçisi olarak asgari ücretle çalıştığını, 23/08/2013-21/10/2013 tarihleri arasında raporlu olduğunu, ücretlerin elden, peşin olarak ve eksiksiz bir şekilde ödendiğini, davacının tel örme ve dokuma ustası olmak bir yana tel örme ve dokuma işini söz konusu makinanın nasıl çalıştırıldığını dahi bilmediğini, davacının arazide beden işçisi olarak çalıştığını, herhangi bir ustalığının söz konusu olmadığını, davacının müvekkili nezdindeki fiili çalışma süresinin 10 gün rapor öncesi, 2 ay 23 gün rapor sonrası olmak üzere toplamda 3 ay 3 günlük çalışma süresi olduğunu, davacının iş akdini kendi isteğiyle istifa ederek feshettiğini, bu nedenle ihbar tazminatı talebinin haksız olduğunu, davacının borçlusu bulunduğu … 3. İcra Müdürlüğünün 2013/2090 Esaslı dosyasından müvekkiline gönderilen haciz evrakı üzerine müvekkili tarafından yasal zorunluluk gereği davacının ücretinden yasal sınırda kesinti yapılarak ilgili icra dosyasına yatırıldığını, bakiye ücretin elden davacıya ödendiğini, davacının söz konusu haciz kesintisinin yapılmaması için müvekkilinden kendisini işten çıkarmış izlenimi vermesini ve resmi kurumları aldatarak haciz kesintisinin önüne geçmesini istediğini, müvekkilinin davacının kötüniyetli talebini yerine getirmemesi üzerine davacının kendi isteğiyle iş akdini feshettiğini ve davacının fazla mesai yapmadığı, hafta tatili genel tatil günlerinde çalışmadığından iddia edilen bu işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış, bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesine karşı beyanlarını sunduğu 20/02/2015 tarihli dilekçesinde de yemin delilinin gereğinin yerine getirilmesini talep etmiştir. Hâl böyle olunca, mahkemece davalıya yemin teklifine ilişkin usuli işlemleri yerine getirmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu delil üzerinde durulmadan sonuca gidilmesi hatalıdır.
3- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca sadece 5 hafta tatili kullandığını bunun dışında tüm hafta tatillerinde çalıştığını ileri sürmüş, davalı vekili ise, davacının haftanın 5 günü çalıştığını dolayısıyla hafta tatillerinde çalışmasının bulunmadığını savunmuştur.
Davacı iddiasını ispat için tanık dinletmiştir. Ancak dinlettiği tek tanık olan ve davalı işyerinde 2011 yılında 5 ay çalıştığını beyan eden tanık …’ın davacı ile aynı dönemde çalışması bulunmadığı gibi tanık davacının kardeşi olup tanıklığına salt bu nedenle dahi değer verilemez. Bu durumda, davacının hafta tatilinde çalıştığını ispat edemediği gözetilerek hafta tatili ücret talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
3- Hüküm altına alınan alacakların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi HMK. nun 297/2. maddesine aykırı olup, bu durumun infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.