Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/27847 E. 2018/556 K. 18.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/27847
KARAR NO : 2018/556
KARAR TARİHİ : 18.01.2018

….
DAVA : Davacı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının vardiyasını teslim almak için her gün mesai başlamadan yarım saat önce işyerinde hazır olduğunu, bunun şart olduğunu, zira 24 saat kesintisiz hizmet verildiğini, gece vardiyasında da 7,5 saatten fazla çalıştığını, gece vardiyasında çalıştığı fazla mesainin haftada 12 saat olduğunu, vardiya çizelgelerine göre de ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, hem gece hem gündüz fazla mesai yaptığını, mesailerinin tatil günlerine de denk geldiğini ileri sürerek fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, iş aktine göre ücretin hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil , fazla mesai ücretini kapsadığını, davalıda yoğun mesai uygulaması bulunmadığını, uzun süre boyunca bu şekilde fazla mesai yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, içtihatların da bu yönde olduğunu, davacının iddialarının yersiz olduğunun delilllerle sabit olacağını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıya ait ….. kayıtlarına göre davacının 16/12/2002-21/05/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, davacının yaptığı işin niteliği, işyerindeki kıdemi, somut tanık anlatımları, ücret bordroları ve taraf beyanlarının birlikte değerlendirilmesinde, en son brüt ücretinin 3.470,00 TL. olduğunun kabul edildiği, davacının 1 gün çalışıp 1 gün istirahat usulü ile çalıştığı anlaşılmakla hafta tatili alacağı hesaplanmadığı, zamanaşımı itirazı nedeniyle 21/06/2007 öncesi dönem çalışmaları bakımından ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığı, davacı vekili tarafnıdan ulusal bayram genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretine ilişkin talep aynı kalemde talep edilmiş olduğundan, davacı vekili tarafından bu taleplerin ayrıştırıldığı, incelenen tüm dosya kapsamı ve tanık anlatımları ile gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli bulunarak itibar edilen ikinci bilirkişi raporuna göre; davacının 21/06/2007-08/11/2009 tarihleri arasında vardiya çizelgeleri ve tanık anlatımlarına göre, 09/11/2009-21/05/2012 tarihleri arasında ise işyeri giriş çıkış kayıtlarına göre davacının fazla çalışmalarının bulunduğu, ulusal bayram genel tatil alacakları bakımından 2007-2010 yıllarına ilişkin dönemler belirtilmekle, bu günlerde çalışmaların bulunduğu ve bu günlerdeki çalışmaların vardiya çizelgelerine göre gerçekleştirildiği anlaşılmış, gerek fazla mesai ücretleri ve gerekse ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları bakımından bu günlerde gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin ücretlerin ödendiği davalı tarafından davacı imzasını taşır herhangi bir belge veya eşdeğer ödeme makbuzu/dekont ile ispatlanamadığından, fazla çalışmaların ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükmü gereği 01/12/2009- 21/05/2012 tarihleri arası çalışma dönemi için yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresi aylık ücrete dahil sayılmış, davacının ….. ile imzaladığı sözleşme ibraz edilmediğinden ve zamanaşımı itirazı nedeniyle 21/06/2007- 31/11/2009 dönemi için 270 saatlik fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu kabul edilmediği, davacının hafta tatili günlerinde çalıştığını somut olarak ispat eder bir delil ibraz edilmediğinden, davacının bu yöndeki talebinin reddi gerektiği, davacının hafta tatili günlerinde çalışması olmadığı anlaşılmakla, bozma sonrası hafta tatili gününe denk gelen ulusal bayram ve genel tatil günlerinin hesaplama dışında bırakılması şeklinde bilirkişiden bozma sonrası ek rapor istendiği, incelenen tüm dosya kapsamı ve delillere göre, fazla mesai ücreti yönünden bozma öncesi alınan ikinci bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilerek %30 hakkaniyet inidirmi yapılmış, ulusal bayram genel tatil ücreti yönünden ise bozma sonrası alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilmiş ve hesaplama giriş çıkış kayıtları ile vardiya çizelgelerine göre yapıldığından takdiren hakkaniyet inidirimi yapılmamış olup davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulduğu gerekçesi ile hafta tatili haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 2015/5715 Esas sayılı bozma ilamında “Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde 1 gün çalışma 1 gün dinlenme usulü ile çalıştığı, bu nedenle hafta tatili ücretine hak kazanmadığı açıktır. Mahkeme gerekçesinde de bu nedenle hafta tatili alacağının hesaplanmadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte, Mahkeme kararının dayanağını oluşturan bilirkişi raporundaki açıklamalara göre genel tatil ücreti ile birlikte bir kısım hafta tatili ücreti de aynı başlık altında birlikte hesaplanmıştır. Davacının hangi ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı, hangi günlerin hafta tatili çalışması sayılarak hesaplamaya nasıl katıldığı denetime elverişli bir şekilde açıklanmadan, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti birlikte hesaplanmıştır. Yapılan hesaplama da denetlenememektedir. Mahkemece 8.000,00 TL. olarak birlikte talep edilen ancak hafta tatili ve genel tatil alacağı taleplerinin ayrıştırılmaması da hatalıdır.
Mahkeme tarafından yapılacak iş, öncelikle hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma talebi 8000 TL.’nın ne kadarlık kısmının hafta tatili ve ne kadarlık kısmının ulusal bayram ve genel tatil ücreti olarak talep edildiğini davacı vekiline açıklattırmaktır.Ardından, ek bir rapor ile hesap dönemindeki ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları denetime elverişli bir şekilde hesaplanmalıdır. Ek raporda, ulusal bayram ve genel tatil hesaplamasına hafta tatili hesaplaması dahil edilmemeli, hafta tatili alacağı hiç hesaplanmamalıdır. Bu şekilde denetime elverişli bir ek rapor alınarak ulusal bayram ve genel tatil ücreti hüküm altına alınırken, hafta tatili ücreti açık bir şekilde reddedilmelidir. Hüküm altına alınan ulusal bayram ve genel tatil ücreti içinde bir kısım hafta tatili ücretinin de hesaplandığının gözden kaçırılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.

Bozma sonrasında alınan bilirkişi raporunda ulusal bayram genel tatil ücreti içine hafta tatili katılmaksızın yeniden ve belgelere göre hesaplanmış, bozma öncesi bilirkişi raporundaki aynı rakam bulunmuştur. Ancak Mahkeme, bozmadan önceki kararında %30 oranında karineye dayalı makul bir indirim yapmış olmakla birlikte bozma sonrası verilen eldeki kararda, belgeye göre hesaplandığı gerekçesi ile %30 oranındaki bu indirimi yapmadığından, bozma konusu kararda hükmedilenden daha yüksek miktarda ulusal bayram genel tatil ücretine hükmedilmiştir. Her ne kadar bozma sonrasındaki hesaplama belgeye göre yapılmış ise de bozma sadece davalı temyizi üzerine yapıldığından bozulan kararda %30 takdiri indirimli rakam, davacı tarafından temyiz edilmediğinden davalı lehine usuli müktesep hak oluşturmuştur. Bu nedenle, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından bozma öncesi ilk kararda hükmedilen ve davalının usuli kazanılmış hakkını oluşturan miktardan fazla ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 18/01/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.