Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/26988 E. 2018/58 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/26988
KARAR NO : 2018/58
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

….

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi taraflar avukatlarının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A-Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin 31.05.2016 tarihinde geçerli bir neden olmaksızın davalı işveren tarafından feshedildiğini iddia ederek; feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
B-Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin amirleri tarafından verilen talimatlara uymaması ve bu hususta sözlü olarak uyarıldığı halde durumunda herhangi bir düzelme olmadığından ve bu nedenle kendisinden yeterli verim alınamaması nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, yapılan iş akdi feshinin haklı ve geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
C-İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davacıya yapılan fesih bildiriminde davacının iş akdinin “…. İş Kanunu’nun 25/II maddesi gereği iş akdiniz tek taraflı 31/05/2016 tarihi itibariyle fesih edilerek tazminatsız olarak işten çıkarılacağınızı ihtar ve ihbar ederiz” şeklinde feshedildiği, yapılan yazılı bildirimde fesih nedeninin açık ve net bir şekilde davacıya bildirilmediği, bu nedenle fesih ihbarnamesinin usul ve yasaya uygun yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatının kıdemi dikkate alınarak 5 ay olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
D-İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı işe başlatmam tazminatının eksik belirlenmesi nedeni ile davalı ise cevap nedenleri ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E-Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, davacı işçinin fazla mesai ücret alacaklarının ödenmemesi iddiası ile …..Mahkemesinde alacak davası açtığı, davalı işverenin açılan bu dava nedeni ile davacının iş akdini feshettiği, davacı tarafından davalı işveren aleyhine dava açılmasının 4857 sayılı yasanın 25/II maddesinde düzenlenen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri kapsamında değerlendirilemeyeceği ve yapılan bu feshin ayrıca Anayasaya ve İş Yasası nın 18/3-c maddesine açıkça aykırı olduğu ve dosya kapsamında feshin haklı ve geçerli bir nedenin bulunmadığı, işe başlatmama tazminatının 5 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlendiği ve davacının kıdemi de dikkate alındığında mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
F-Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı taraf vekilleri tarafından süresinde, istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
G-Gerekçe:
İstinaf kanun yoluna başvurulduğunda, Bölge Adliye(İstinaf) Mahkemesi dava ile ilgili hem maddi vakıaları değerlendirir hem de hukukilik denetimi yapar. Temyiz incelemesinde ise, Yargıtay Bölge Adliye (İstinaf) Mahkemesi tarafından verilen kararı sadece hukukilik yönünden denetlemektedir. Yargıtay, ilgili kanun maddelerinin dosyadaki delillerle oluşan maddi vakıaya yerinde uygulanıp uygulanmadığı yönünde hukuki bir denetim yapar. Bu kapsamda istikrarlı uygulanan içtihatlara uygun karar verilmemesi, istikrar kazanan içtihada aykırılık olarak hukukun yanlış uygulanması olacağından hukukilik denetimi kapsamında değerlendirilecektir. İstinaf sebebi ile bağlılık ilkesi uyarınca, istinaf sebebi yapılmayan ve kanununa açıkça aykırı olmayan temyiz nedenlerinin incelenmesi de kural olarak dikkate alınmaması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18/3.c maddesi uyarınca işçinin “Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmasının” geçersiz fesih nedeni olarak düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacının işçilik alacakları yönünden işveren aleyhine dava açması nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşıldığından yerel mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından feshin geçersiz olduğunun kabulü dosya içeriğine uygundur. Bu yönde davalı tarafın temyizi yerinde görülmemiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Ancak Dairemiz uygulaması gereği 4 ila 8 ay arasında belirlenen işe başlatmama tazminatı, içtihat farklılığına neden olmaması ve hukuk güvenliği açısından belirli ölçütlere dayandırılmıştır. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası başlatma şartına bağlı olmayan ve sendikal tazminat niteliğinde olan 6356 sayılı Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu maddede sendikal neden halinde işe bu tazminatın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirleneceği açıklanmıştır. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (08.04.2008 gün ve 2007/27773 Esas, 2008/7819 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Davacının iş sözleşmesi hak aradığı gerekçesi ile feshedilmiştir. Kıdemi dışında fesih sebebine göre işe başlatmama tazminatının belirtilen 4 ila 8 ay arasında yukardaki ölçütlere göre belirlenmesi gerekir. Davacı bu yönde istinaf sebebi de yaptığına göre içtihat ile getirilen ölçütlere uyulmaması bozma nedeni yapılacaktır. Davacının bu kıdemine ve özellikle fesih sebebine göre mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 5 aylık ücreti tutarında belirlenmesi doğru bulunmamıştır. Bu tazminatın davacının kıdemine göre 7 aylık ücreti oranında belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 ve 6100 sayılı HMK.’un 373. Maddeleri uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H) Sonuç: Yukarda açıklanan gerekçe ile
1. Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının KALDIRILMASINA,
2. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı nezdindeki işyerine İŞE İADESİNE,
4.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 7 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
5.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
6. Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7. Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile 06.70 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8. Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 217 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9. Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
10. Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.01.2018 tarihinde kesin olarak, oy birliği ile karar verildi.

….