Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/25620 E. 2020/20069 K. 24.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/25620
KARAR NO : 2020/20069
KARAR TARİHİ : 24.12.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 27/11/2007 tarihinden 24/07/2012 tarihine kadar şehirler arası tır şoförü olarak çalıştığını; müvekkilinin 1.800,00 TL maaş aldığını, fazla mesai ücretlerinin her ne kadar ara dönemlerde ödenmiş ise de sürekli eksik ödendiğini; müvekkilinin … Noterliğinin 24/07/2012 tarih 32936 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fazla çalışma saatlerinin sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, ayrıca hak ettiği ücretlerin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenlerle feshettiğini; müvekkilinin işe başladığı günden itibaren hafta sonları, arife günleri, resmi ve dini bayramlar ile tüm resmi tatillerde dahil olmak üzere çalıştırıldığını; müvekkiline yasadan doğan yıllık izin hakkının dahi kullandırılmadığını; müvekkilinin hergün yaklaşık 20 saatlik bir çalışmasının söz konusu olduğunu; müvekkilinin birçok kez ağır çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönünde talepte bulunduğunu, buna rağmen tüm taleplerinin davalı işverence dikkate alınmadığını; müvekkilinin uzun saatler araç başında çalışmaya zorlanması nedeniyle ağır sağlık sorunlarının ortaya çıktığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve bakiye ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının istisnaen yaptığı fazla mesai ve hafta tatili çalışmalarının karşılığının bodrolar ile ödendiğini, istisnaen yapılan genel tatil çalışmaları karşılığında serbest zaman kullandırıldığını, davacının kilometre başına prim aldığından fazla mesai talep edemeyeceğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.

Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı temyiz dilekçesi ile temyizini yerel mahkeme kararının kıdem tazminatı ve fazla mesai taleplerinin reddi yönünden yaptığını açıklandığından;
Davacının fazla mesai, alacağı olup olmadığının tespiti açısından, davalı tarafından emsal olarak sunulan … 3. İş Mahkemesi’nin 2013/13 Esas, 2013/15 Esas ve 2013/12 Esas sayılı dosyalarında verilen bozma kararları birlikte değerlendirilmeli ve bu dosyalarda olduğu anlaşılan Bölge Çalışma Müdürlüğü müfettişine ibraz edilen işçilerin yıllık bazda yaptıkları toplam fazla mesai ve genel tatil çalışma listeleri, işçinin sefer tarihlerini ve saatlerini gösteren listeler mahkemece Bölge Çalışma Müdürlğü’nden istenmelidir. Bölge Çalışma Müdürlüğü Müfettişine ibraz edilen sair belgeler de davacının çalışması hakkında delil oluşturup oluşturmadığı yönünden irdelenmelidir.
Davalı tarafından dosyaya ya da Bölge Çalışma Müdürlüğü Müfettişine ibraz edilen bu ve benzeri belgeler, davacının imzasını taşımadıklarından davacı aleyhine delil oluşturmaz ise de davalı tarafından ibraz edilmekle davalı lehine delil oluştururlar.
3- Davacı işçinin fazla çalışma, konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai çalışması yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla mesai, hafta tatili çalışması, genel tatil çalışması alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesai çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de bu çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla mesai çalışması ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışma yaptığını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla mesai ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İşçinin, işvrenin elindeki belgelere dayanması halinde 6100 sayılı Yasa’nın 220. maddesinin işletilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı vekiline GPRS kayıtları ve takeometreleri ibraz etmesi için kesin süre verilmiş olmakla birlikte verilen bu kesin süre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220. maddesine uygun bir kesin süre değildir.
Davalı tarafa GPRS kayıtlarını sunması için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220 maddesine uygun işlem yapılmalı, fazla mesai ücreti açısından imzalı ve ihtirazi kayıtsız bordrosu olan veya olmayan dönemler için bu işlemin neticesine göre hesaplama yapılarak neticeye gidilmelidir.
İşverenin sunduğu kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak fazla mesai çalışmalarının tespit edilmesi, ödeme olması halinde de mahsubu yapılmalıdır. Davalı işverenin yazılı delilleri sunmaması halinde takdiri delile göre hesaplama yapılması halinde ise makul ve hakkın özüne dokunmayacak oranda takdiri indirim yapılması gerekir.

4-Fazla mesai süresinin hesaplanmasında, takograflara yansımayan örneğin araca malları yükleme, araçtan malları indirme, bekleme gibi mesaiden sayılması gereken süreler de irdelenmelidir.
5- Dosyada dinlenen tanık beyanlarından ve emsal olarak davalı tarafından bildirilen dosyalarda ve Dairemizce bozulduğu anlaşılan … 3. İş Mahkemesi’nin 2013/13 Esas, 2013/15 Esas ve 2013/12 Esas sayılı dosyalarının kapsamından davalı işverenlikte şoförlere belirli kilometre sayılarının üzerine çıkmaları halinde fazla mesai ücreti ödendiği anlaşılmıştır. Yani fazla mesai ücreti haftalık çalışma süresi esasına göre hesaplanarak ödenmemiştir. Bu durum, işveren vekilinin beyanı alınarak tutulan Müfettiş Tutanağının yazılı delil olması karşısında, dosyadaki diğer deliller de değerlendirilerek davalı tarafından sunulan bordroların yazılı belge olarak bağlayıcılığı irdelenmelidir.
6- Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63’üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Fazla mesai ücreti haftalık çalışma süresi üzerinden hesaplanır.
Yukarda açıklandığı üzere, davalı işverenlikte çalışan şoförlere haftalık çalışma saati üzerinden değil, yaptıkları kilometrenin belli miktarları geçmesi üzerine fazla mesai tahakkuku yaptırıldığı anlaşılmakta olup, bu esasa dayanan bordroların bu açıdan irdelenmemesi hatalıdır. Ayrıca, fazla mesai ücretinin kilometreye göre hesaplanmasının yanlış olduğunun gözetilmemesi de hatalıdır.
Bilirkişi tarafından hesaplama, bilgi ve belgelere göre haftalık çalışma saati süresine göre yapılmalıdır.
7-Şoförlerin kilometre başına prim almaları hususunun gündeme geldiği anlaşılmakla şoförlerin fiili uygulamada kilometre başına ücret alıp alamadıkları net değildir. Bu nedenle, davacının kilometre başına prim aldığı dönemlerin saptanması ve bu dönemlerde fazla mesai çalışması olduğunun tespiti halinde sabit ücret üzerinden % 150 zamlı saat ücretine göre hesaplama yapılarak sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti belirlenmeli, ödenen prim miktarının % 50 zam kısmına göre de hesaplama yapılmalı ve her iki hesap yöntemi toplanarak fazla çalışma ücreti belirlenmelidir. Örneğin işçinin 3.000,00 TL sabit ücret ve 1.000,00 TL ortalama prim aldığı durumda 3.000,00 TL/225 saat x 1,5 x fazla çalışma saat sayısı = A şeklinde sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti belirlenir. Aynı dönem için ödenen primlerin fazla çalışmanın zamsız kısmını karşıladığı kabul edilerek, prim tutarı için 1.000,00 TL/225 saat x 0,5 x fazla çalışma saat sayısı = B hesabıyla prime düşen fazla çalışma ücreti belirlenir. A+B toplamı o dönem için hak kazanılan fazla çalışma ücretini belirler. Hesaplamanın bu şekilde yapılmaması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.