YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/21463
KARAR NO : 2017/9387
KARAR TARİHİ : 30.05.2017
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan T.C. Milli Eğitim Bakanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiği iddiasına dayalı ihbar tazminatı ile fazla mesai ve ücret alacaklarının ödetilmesi istemine ilişkindir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece verilen ilk karar Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin 2014/22277 Esas, 2015/23672 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamını özetle: “Somut olayda, davacının 21.02.2013 tarihinde ameliyat olup 28.02.2013 tarihinde taburcu olduğu ve 30 gün raporlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının fiilen çalışmadığı bu günler için ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece davacının raporlu olduğu 2013 yılının 3. Ayı için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenmesi gereken miktar belirlenip dışlanmak suretiyle ücret alacağının belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Davacının 21.02.2013 tarihinde ameliyat olup 28.02.2013 tarihinde taburcu olduğu ve 30 gün raporlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının fiilen çalışmadığı bu günler fazla mesai ücreti hesabından dışlanmamıştır. Davacının raporlu bulunduğu günler için de fazla çalışma alacağı hesabı yapan hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması isabetsiz olup, bozma nedenidir.Davacı vekili, ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmamıştır. Mahkemece ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği halde ıslah edilen kısımlar yönünden faize hükmedilmesi 1086 sayılı HUMK’nun 74. (6100 sayılı HMK’nun 26.) maddesinde belirtilen taleple bağlılık kuralına aykırı ve hatalı olup bozma nedenidir. Hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti için dava dilekçesi ile talep edilen kısmına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece, davalı Milli Eğitim Bakanlığının ıslah dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def’i değerlendirilmemiştir. Mahkemece fazla çalışma alacağı yönünden ıslah tarihi itibarıyla zamanaşımı def’i değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı def’i dikkate alınmadan fazla çalışma alacağının kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı T.C. Milli Eğitim Bakanlığı vekili ile temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Karar başlığında dava tarihinin 11.07.2013 yerine 09.02.2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereğini yerine getirilmemiştir.
Bozma ilamında davacının ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği ıslah edilen miktarlar yönünden faiz işletilmemesi gerektiği belirtilmesine rağmen, hüküm fikrasının 4.bendinde ” Diğer işçi alacağı kalemleri yönünden Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2015 tarihli 2014/22277 Esas ve 2015/23672 karar sayılı ilamıyla bozmaya konu yapılmamış olması sebebiyle bu kalemler bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece verilen ilk hükümde ihbar tazminatına dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş olduğundan bu hali ile bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.
3- Mahkemece davalılar lehine 200- TL. vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihindeki AAÜT. sinin 12. maddesine göre ;
(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Somut uyuşmazlıkta davanın reddedilen kısmı 678,49 TL olduğundan Mahkemece vekil ile temsil edilen davalılar lehine bu miktar vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 200,00 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, yukarıda bahsedilen yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
1-Hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin tamamen çıkartılarak, yerine;
” 4-1.826,72-TL ihbar tazminatı alacağının 400,00 TL’sine dava tarihi olan 11/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” bendinin yazılmasına
2-Hüküm fıkrasının 9.uncu paragrafında yer alan “200,00” rakamının çıkarılarak yerine “678,49” rakamının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.