Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/20436 E. 2017/9273 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20436
KARAR NO : 2017/9273
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatından kesinti yapılan 29.885,34 TL’nin fesih tarihinden itibaren ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının kooperatif müdürü iken 31/07/2013 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, 11/10/2013 tarihinde tazminat ödemesi yapılırken 29.885,34 TL.’nin davacının … Un Fabrikası sahipleri ile yapılan buğday alışverişinde kooperatife ödenmeyen kooperatif alacağının bir kısmının davacıya ait olması nedeni ile kesildiğini, hakkında bir yargı kararı olmadan yapılan tazminat kesintisinin hukuka uygun olmadığını, davacının yaptığı satışı bölge müdürlüğü ve genel müdürlüğün talimatıyla yaptığını iddia ederek yapılan kesintinin 31/07/2013 tarihi itibariyle işleyecek yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 1444 sayılı… Tarım Kredi Kooperatifi müdürü olarak görev yaptığı, kurum mevzuatı gereği karşı taraftan teminat alınmaksızın kooperatif alacağını güvenceye bağlamadan kooperatif stoklarında bulunmayan kendi sorumluluğunda olmayan hububatın satışını yaptığı, bu nedenle kurum müfettişleri tarafından düzenlenen raporda söz konusu satış nedeni ile zarar doğduğunu, zarardan davacının hissesine düşen kısmın 11.180,16 TL olduğunu, söz konusu zarara faiz işletilerek yapılan hesaplamada 29.885,34 TL olduğunu ve davacının alacağı olan kıdem tazminatından mahsup yoluna gidildiğini, mevzuata aykırı davranışı nedeni ile davacının sebep olduğu zararın, alacağı olan kıdem tazminatından mahsubunun yapılmasının hukuka aykırı bir yönünün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak; davacının davalı kurum zararının oluşmasında kusurlu olduğu, kurum zararından davacı hissesine düşen miktarın 11.180,16 TL olduğu, davalı Kooperatifçe bu miktara 18.374,75 TL faiz işletildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin olduğu, oluşan zarara ticari faizin değil, yasal faizin işletilmesi gerektiği, davacının kusuru neticesinde hissesine düşen 11.180,16 TL.’ye 15.06.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi neticesinde 8.482,01 TL. faiz tahakkuk ettiği, zarar ve faiz miktarlarının toplamı olan 19.662,17 TL için davalının mahsup yetkisinin olduğu, bu nedenle davacının kıdem tazminatından kesilen 29.885,34 TL tutardan davalı kurumun mahsup edebileceği 19.662,17 TL. düşüldüğünde 10.223,17 TL lik fazladan kesinti yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki mevcut iş ilişkisi esnasında kurum müfettişlerince oluştuğu tespit edilen kurum zararında davacıya atfı kabil bir kusur bulunup bulunmadığı ve bu bağlamda davacının kıdem tazminatından yapılan kesintinin yerinde olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Kapatılan 7. Hukuk Dairesi’nce bozulan ilk kararda mahkemece, mahkeme kararı olmadan işçinin kıdem tazminatından kesinti yapılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anılan Yargıtay Dairesi’nin bozma ilamında -özetle-, “… davalı tarafça takas mahsup def’inde bulunulduğuna göre bu husus üzerinde durulmalıdır. Öncelikle davalının davacının sebebiyet verdiğini iddia ettiği zararın ne şekilde oluştuğu, zararda davacının kusurunun bulunup bulunmadığı ve varsa kusur oranı incelenmeli, kusur oranına düşen zarar varsa bu miktarın takas ve mahsubu yapılmalıdır. Bu husus üzerinde durulmadan ve gerekli araştırma yapılmadan eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması” nın hatalı olduğu gerekçesine yer verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 02.07.2015 tarihli rapora göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu rapordaki tespitlerin davanın tarafı olan davalı Kurumun ibraz ettiği soruşturma raporuna bağlı olarak yapıldığı, ayrıca oluşan zararın ve bu zarardan dolayı davacının sorumluluğunun irdelenmediği görülmüştür. Dolayısıyla hükme dayanak raporun objektif ve tarafsız olduğundan bahsedilmeyeceği gibi bozma karar gereğinin tam olarak ifa edildiğinden de bahsedilemeyecektir.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, başka uzman bilirkişi heyetinden uyuşmazlık konusu zarar ve davacının bu zarardaki sorumluluğunun irdelendiği yeni bir rapor alınıp, mevcut delil durumunun bu rapora göre değerlendirmeye tabi tutulmasıdır.
Özellikle dosyadaki bilgi, belge ve bilhassa soruşturma evrakı ve ifadelerden davacının zararın oluşumuna sebebiyet veren eylemleri üstlerine şifahi olarak bildirdiği, buna rağmen üstlerin usulsüz satış ve teslim işlemlerinin gerçekleştirilmesinin istenilmesi üzerine bu iş ve işlemleri yaptığı, bu noktada davacının sorumluluğunun verilen hukuka aykırı talimatı üstlerinden yazılı olarak talep etmeden ve bu bağlamda yazılı emir olmadan yapmasından kaynaklandığı anlaşılmakla, zarar doğuran bu eylemi nedeniyle dosyaya sunulan iki soruşturma raporunda davacı ile birlikte farklı pozisyonda olup ayrı yetki ve sorumluluğu bulunan 5 kişi için müteselsil sorumlu tutularak her biri için ayrı ayrı 11.180,16 TL. tazmin edilecek zarar tutarının belirlendiği, öte yandan bu kişilerin üstleri konumundaki bölge müdürü …ve bölge müdür yardımcısı … bakımından ayrıca hazırlanan soruşturma raporunda da her biri için 19.513,76 TL. zararın tespit edildiği görülmekle, kusur oranı ve zarardan sorumluluk ilişkisi açısından bu raporlarda hakkaniyetli bir tespitin yapılmadığı izlenimi edinilmiştir. Bu nedenle, bozma ilamı kapsamında alınacak raporda bu hususun da ayrıca üzerinde durulması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
Keza, zarara konu … Un Fabrikası sahipleri ile yapılan buğday alışverişinde kooperatife ödenmeyen kooperatif alacağı için yapılan takipler ve bu bağlamda takip dosyalarında aciz vesikası verilip verilmediği hususlarının araştırılması ve bu hususların tespitinin denetimi elverişli kılacak şekilde kararda yer alması gerektiği de gözetilmelidir.
Eksik incelemeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.