Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/20247 E. 2018/219 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20247
KARAR NO : 2018/219
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

…..

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 1982 – 2010 yılları arasında davalı şirketin yurtdışı şantiyelerinde iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte net 4.000 USD ücret ile çalıştığını, davacının ısınma, barınma, temizlik, aydınlatma ve günde 3 öğün yemek ihtiyacının da davalı işveren tarafından karşılandığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından sonlandırıldığını, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının şirkete ait işyerlerinde belirli projeler için belirli zamanlarda, dönemsel ve belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, davacının çalışmasının sürekli ve kesintisiz olmadığını, davacının proje bazlı belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışması nedeniyle iş sözleşmesinin projelerin sonlanması ile kendiliğinden sona erdiğini, kıdem ve ihbar tazminatı için öngörülen yasal koşulların oluşmadığını, feshin tek taraflı ve haksız olduğundan söz edilemeyeceğini, davacının saat ücreti ile çalıştığını, davacının ücret bordrolarında tahakkuk eden ücretlerin cari hesap kartına yansıtıldığını ve davacının bankaya yapılan ödemelerin birbiri ile uyumlu olduğunu, davacı tarafından ihtiraz-i kayıt ileri sürülmeksizin kabul edildiğini, davacının yurtdışında çalıştığı dönem boyunca çalıştığı ülke mevzuatına tabi olduğunu ve davacının tüm haklarının çalıştığı ülke yasaları uyarınca ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen ilk karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 08/11/2016 tarihli 2016/21571 E. 2016/19561 K. sayılı ilamı ile ;
” Mahkeme kararının gerekçesinde ” taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinde 9,35 USD saat ücreti ile çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı “ gerekçesine yer verilerek, davacının giydirilmiş brüt ücretinin 4.983,58 TL olduğu kabul edilmesine rağmen kararın hüküm kısmında bilirkişi tarafından 4.000 USD ücrete göre hesaplanmış olan 7.840 USD ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişkiye neden olmuştur.
Gerekçe ile hüküm sonucu arasındaki bu açık aykırılık 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olduğu gibi, bu husus 6100 sayılı HMK. nun 298/2. maddesinde de özellikle düzenlenmiştir. Gerekçe – hüküm sonucu arasında çelişki taşıyan ve bu nedenle usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararı sonrası mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.

D) Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Gerekçeli karar başlığında dava tarihinin 30/01/2015 yerine, bozmadan sonra …..’a kayıt tarihi olan 13/12/2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davalıya ait yurt dışı işyerinde çalışan davacının tazminatlarının belirlenmesine esas ücret taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçi son aylık ücretinin net 4000 USD olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren ücret bordrolarında tahakkuk eden saat ücretini savunmuştur.
Mahkemece dosyaya ibraz edilen 2010/1 ayı ücret bordrosunda saat ücretinin 9,35 USD olarak tahakkuk ettiği, taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinde 9,35 USD saat ücreti ile çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının aylık ücreti 9,35 USD saat ücreti üzerinden ( kıdem tazminatı tavanı ile sınırlı olmak üzere) belirlenmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ile uyuşmamaktadır.
Davalı işveren işçinin imzasını içermeyen ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan bordrolarla temel ücreti bölmek suretiyle diğer işçilik alacaklarının da ödendiği şeklinde bir uygulama geliştirmiştir. Davacı işçinin ücret bordrolarından değişen tahakkuklara rağmen bordro sonucunun ağırlıklı olarak fiks 4.000 USD olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacı işçinin aylık temel ücretinin 4.000 USD olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, eksik belirlenen ücrete göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…..