Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/18967 E. 2020/17071 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18967
KARAR NO : 2020/17071
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı kurum bünyesinde daimi işçi kadrosunda çalışmakta iken 12/02/2015 tarihinde emekliye ayrıldığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 21/10/2014 tarihli tutanağı ile 2011,2012,2013 yılları için 264 saat fazla çalışma yaptığının tespit edildiğini, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Mali İşler Şube Müdürlüğünün 19/12/2014 tarih, 29863389-869/2663182 sayılı ödeme yazısı ile ödemelerin yapılmasının davalı kuruma emredildiğini, 264 saat fazla çalışma alacağının davalı kurum tarafından kabul edildiğini, bodro düzenlenerek davacıya verildiğini, fakat takibe konu dönemlere isabet eden fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin 5.146,25 TL fazla çalışma alacağı olduğunu, alacağın tahsili için Kumluca İcra Müdürlüğünün 2015/1567 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek Kumluca İcra Müdürlüğü’nün 2015/1567 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Kurum vekili; davacının fazla çalışmasının bulunmadığını, büro elemanı olarak çalıştığını ve emekli olduğunu, müfettiş raporunun herhangi bir belgeye dayandırılmadığını, müfettiş raporunun gerçeğe aykırı olduğunu, alacaklının fazla çalışmadığı işletme tarafından bildirildiğinden herhangi bir ödeme yapılmadığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacının fazla çalışma alacağı olduğunun belirtildiği, 08.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda asıl alacağın 5.146,25 TL, birikmiş faizin 87,56 TL olduğunun belirtildiği, davacının davalı kurumdan fazla çalışma alacağının olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, süresinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 4.2.2014 tarih ve 203/S 2014002930 sayılı görevi gereğince yapılan programlı teftiş neticesinde 2011 yılı için 88, 2012 yılı için 88, 2013 yılı için 88 ve 2014 yılı için 56 saat olmak üzere davacının toplam 320 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Davacı, 2011,2012 ve 2013 yılları için tespit edilen fazla çalışma saatinin karşılığı alacak miktarını talep etmektedir. Mahkemece teftiş raporundan hareketle itirazın iptaline karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Öncelikle; dosya incelendiğinde, davalı idare tarafından sözü edilen raporun iptali istemiyle dava açıldığı, Mahkemece yargı yolu yönünden verilen ret kararının işin esasına girilmesi ve lehlerine tespitte bulunulan işçilerin de davaya dahil edilmesi, işçiler bakımından açılan alacak davası olup olmadığı ve neticesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle Dairemizin 24.06.2020 tarih 2017/18433 esas ve 2020/6275 karar sayılı ilamı ile bozulduğu görülmektedir. Dolayısıyla karar tarihinde kesinleşmiş bir teftiş raporu bulunmamaktadır.
Öte yandan; 01.06.2011-30.09.2014 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın bu teftişi sırasında işyerinde özel bütçe mutemeti ve işçi sosyal işler şefi olarak çalışan davacının 21.08.2014 tarihinde beyanının alındığı ve davacının hafta içi 8.00-17.00 saatleri arasında bir saat ara ile Cumartesi günleri ise 8.00-13.00 saatleri arasında çalıştığını, zaman zaman ayda iki Cumartesi saat 14.00-17.00 saatleri arasında çalışmasının olduğunu, ayda iki Cumartesi günü bu şekilde çalıştığında ayda iki cumartesi günü öğlene kadar işe gelmediğini beyan ettiği görülmektedir. Diğer büro biriminde çalışan odacı işçiler ve personel şefi ise hafta içi 8.00-17.00 saatleri arasında bir saat ara ile Cumartesi günleri ise 8.00-13.00 saatleri arasında çalıştıklarını, fazla çalışma yaparlarsa da Toplu İş Sözleşmesi’ne uygun şekilde ücretlerini aldıklarını beyan etmişlerdir.
Teftiş raporunda, davacının ayın iki haftasında 4’er saat fazla çalışma yapmak suretiyle ayda 8 saat çalıştığı kabul edilmiş ise de; davacının ve büro biriminde çalışan diğer işçilerin az yukarıda açıklanan teftiş sırasında verdikleri beyanlar ve tüm dosya kapsamındaki delil durumu dikkate alındığında; davacının fazla çalışma yapmadığı sonucuna varılmakla bu talep yerinde olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kesinleşmemiş olan teftiş raporuna dayanılarak yanılgılı değerlendirme ile davanın kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, karar başlığında Orman Genel Müdürlüğü yerine Kumluca Orman İşletme Şefliği’nin davalı olarak yazılması da isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, 26.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.