Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/1854 E. 2017/4820 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1854
KARAR NO : 2017/4820
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, asıl davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine, birleşen davada ise hafta tatili ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl dava ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan Akenerji Elektrik Üretim A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1980-10.10.2010 Tarihleri arasında davalılardan … şirketinin diğer davalıdan ihale ile aldığı … …- … ve … Projesinde kaynak formeni olarak en son aylık net 2530,00 TL aylık ücretle yemek servis sosyal hakkından yararlanarak dini milli bayramlarda dahil olmak üzere haftanın 7 günü 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, yıllık izin hakkının kullandırılmadığını, son üç aylık ücretinin ödenmediğini, iş akdinin haksız ve bildirimsiz feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, ücret ve birleşen davada hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … şirketi vekili, talep edilen bir kısım alacaklara ilişkin zaman aşımı itirazında bulunarak, davacının hiçbir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, … yapım işinin anahtar teslimi niteliğinde bir sözleşme ile diğer davalı şirkete ihale edildiğini, müvekkili şirketin diğer davalının çalışanlarına emir ve talimat vermesinin söz konusu olmadığını, alt üst işveren ilişkisinin bulunmadığını, dolayısıyla işçilik alacaklarından sorumluluklarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı … şirketi vekilinin temyizi üzerine 7. Hukuk Dairesinin 14.05.2015 tarih, 2015/17349 Esas, 2015/8806 Karar sayılı kararı ile, “Davacının hafta tatili alacağı talebi bulunmadığına göre hafta tatili çalışması karşılığı 7,5 saat hesaplama dışında bırakılarak 7,5 saati aşan çalışması bulunması halinde aşan kısmın, fazla çalışma süresine dahil edilmesi ve davacının kendisini bağlayıcı nitelikteki tanık olarak yukarıda belirtilen beyanı gözetilerek varsa fazla çalışma alacağının sadece zamlı kısmının hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca Dairemizce emsal mahiyette kararlar üzerinde yapılan temyiz incelemesi sonucu tünel içinde çalışan işçilerin 2010 yılına kadar üç vardiya halinde çalıştıkları değerlendirilmiş olmakla davacının çalıştığı yerin tünel içinde olduğunun belirlenmesi halinde bu tespitin nazara alınması gerektiği de unutulmamalıdır. Ücretin banka kanalıyla ödendiği savunulduğuna göre davacıya ait banka hesap kayıtları getirilerek iddia edilen aylara ait ücretin ödenip ödenmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.” gerekçeleri ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar davalı … AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, Yerel Mahkemenin bozma öncesi ilk kararında fazla mesai ücretinden ½ (% 50) oranında takdiri indirim yapılmış olup, karar davacı tarafından temyiz edilmemiş ve bu husus bozma kapsamı dışında kalarak davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda ise, fazla mesai ücretinden % 30 oranında takdiri indirim yapılmıştır. Bu durum, bozmaya uyulmakla davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak ilkesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.