Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/17920 E. 2020/13466 K. 26.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17920
KARAR NO : 2020/13466
KARAR TARİHİ : 26.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkillerinin miras bırakanı …’ın 15.01.1990 tarihinden 07.07.2015 tarihine kadar aralıksız davalı yanında bahçıvan, çiftçi, bahçe görevlisi olarak çalıştığını, kalp krizi geçirip hayatını kaybedene kadar çalışmasını sürdürdüğünü belirterek ölüm sebebine dayalı iş akdi sona erdiğinden kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalının davacıların murisinin işvereni olmadığını, SGK’dan belgeler geldiğinde durumun ortaya çıkacağını savunarak husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı HMK ve yargılama hukukumuzda alacak davalarında zorunlu dava arkadaşlığı dışında, davaya dahili dava yolu ile davalı ithali mümkün olmadığı gibi bir kişinin bu şekilde davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması da mümkün değildir. Sadece husumette yanılma halinde gerçek tarafa dava dilekçesi tebliğ edilir ve taraf teşkili sağlanır.
6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi uyarınca “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacıların dava dilekçesinde murisin davalıya ait çeşitli işyerlerinde bahçıvan, çifci bahçe görevlisi olarak çalıştığını davalıya ait seralarda ve bahçelerde de yıllarca çalıştırıldığını iddia ettiği, davacı tanıklarından …’ün “Ben davalıya ait … Otel’de 2012 yılı Nisan başında meydancı olarak çalışmaya başladım. Kasım başına kadar çalıştım. … ben çalışmaya başladığımda aynı otelde bahçıvan olarak çalışıyordu. Haftanın iki günü …’ın yayladaki villasında iş yapmak için 2 gün yaylaya gittiğini bana söylüyordu. İki gün yaylada yatıp kalkarak çalışıyormuş.”, …’ın “Ben …’ın Kestel Beldesinde komşusuydum. … ölmeden 25 yıl kadar önce …’ın yanında çalışmaya başladı. Kestel beldesinde benim tarlamın hemen yakınında …’ın bahçeliği vardır. Bu bahçede muz ağaçları vardır. Bu ağaçların bakımı işinde dediğim gibi 25 yıl kadar önce çalışmaya başladı. Daha sonra …’ı … de çalıştırmaya başladı. … bana …’ın … yaylasında bulunan villasına kendisini götürüp çalıştırdığını da söylerdi. … ailesiyle birlikte …’ın muz bahçesinin içinde olan evde otururdu 25 yıl boyunca … kesintisiz yaz kış …’ın yanında çalıştı. Muz bahçesi yaklaşık 10 dönüm vardır. … “Ben 1992 yılında Kestelde oturmaya başladım. Bundan 8 yıl kadar önce …’ın oturduğu muz bahçesi içerisindeki evin yaklaşık 500 metre ilerisinde bir eve taşındım. 8 yıldır bu evde otururum. … ben kendisini tanıdığımda …’ın muz bahçesi içerisindeki evinde oturuyordu. Bahçeye bakıyordu. Aynı zamanda otelde bahçıvanlık yapıyordu. 8 yıl kesintisiz bu şekilde …’ın yanında çalıştı. Ev …’a aittir,” şeklinde beyanda bulunmuştur. Hizmet döküm cetveli ve Sosyal Güvenlik Kurumu belgelerinden davacının uyuşmazlık konusu olan dönemde … Tur. Taah. Tic. San. A.Ş. ve Birlik Tur. İnş. San. Tic. Yön. A.Ş. unvanlı şirketlerde çalışmasının gözüktüğü anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde, davalı olarak … gösterilmiş ise de, dosya içerisinde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu belgeleri ve tanık beyanlarından davacının çalışmasının bildirildiği şirketlerde davalı olarak gösterilen F. …’ın yönetici olduğu görülmektedir. Bu itibarla davacının davalı şahsa ait olduğu veya davalının yöneticisi olduğu şirketlerde çalışan olarak gözüktüğü ve dosya kapsamına göre hem davalıya ait ev, bahçe ve seralarda hem de otelde çalıştığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıyı yanlış göstermesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır. Buna göre davanın, … Tur. Taah. Tic. San. A.Ş. ve Birlik Tur. İnş. San. Tic. Yön. A.Ş. aleyhine açılması gerekirken davalı aleyhine açılması HMK’nın 124/4. maddesi uyarınca husumette yanılma kabul edilerek, davacı mirasçılara … Tur. Taah. Tic. San. A.Ş. ve Birlik Tur. İnş. San. Tic. Yön. A.Ş.’ne husumet tevcihi için süre verilip, husumet tevcih dilekçesi ile dava dilekçesi tebliğ edilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.