Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/17773 E. 2020/13424 K. 26.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17773
KARAR NO : 2020/13424
KARAR TARİHİ : 26.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 12.03.2013 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, ustabaşı olarak görev yaptığını, en son 1.800,00 TL ücret aldığını, haftanın tüm günleri çalışmasına rağmen hak ettiği alacaklarının ödenmediğini, ayrıca iş akdinin haksız nedenlerle feshedilmesine rağmen kıdem tazminatının da ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti olmak üzere alacaklarının olduğunu ileri sürerek; davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının öncelikle belirsiz alacak davası açması gerektiğini, bu nedenle yasal koşulları oluşmayan davanın reddini talep ettiklerini, iş akdinin 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-d ve (e) bentleri gereğince haklı olarak feshedildiğini, bu nedenle tazminata hak kazanamadığını, ayrıca tüm alacaklarının banka kanalıyla ödendiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı lehine kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık izin alacaklarına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflar arasında davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı, 19.08.2014 tarihinde saat 17.00’da işi bıraktıklarını servis aracına bindiklerini S.Y.’nın servis aracını durdurarak işçileri indirdiği müdürün yanına gitmeleri gerektiğini belirttiği bu arada “Ş.. yapmayın” dediği …nın çocuklarının davacıya saldırması neticesi davacının kendini korumak zorunda kaldığını, ertesi gün işe gelmek istesede arkadaşlarının işe gelmemesi, gelirse kavga çıkacağını söylemeleri üzerine can güvenliğinin olmadığını ve bunu işverene söylediğini fakat iş akdine son verildiğini belirterek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı taraf ise; davacının başka bir işçiye sataşması, doğruluk, bağlılık, ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışları nedeni ile iş akdine İş Kanunu’nun 25 /II-d-e maddesi gereğince feshedildiğini, Mahkeme ise davacının iş akdinin feshine karar verilirken olayın diğer tarafı olan S.Y. hakkında işlem yapılmamasının çelişkili olduğunu ve davalı işverenin savunmalarına itibar edilmeyeceğini beyan ederek, yapılan feshin haksız olduğunu, davacının ücret alacakları bulunduğu ve davacıya haklı fesih imkanı vereceği gerekçesi ile davacı lehine kıdem tazminatı hükmedilmiştir.
Davalı işyerinde 19.08.2014 tarihinde yaşanan olay ile ilgili olarak davalı işverenin tutanak tuttuğu ve tutanak mümzilerinin olayla ilgili olarak ayrıca yazılı beyanda bulundukları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tutanak mümzi ….’ın 20.08.2014 tarihli yazılı beyanında davacının ….’ye hitaben hakaret ettiğini beyan ettiği, ancak duruşma sırasında bu tarz bir beyanda bulunmadığı gibi tutanak içeriğinin tanığa sorulmadığı, yine tutanak mümzi ….’ın tutanakta “davacının uyarılarak hakaret içeren sözleri kullanarak küfürle ve hakaretle karşılık verdiğini, …nın bir anlık dalğınlığından yararlanarak kendisini darp ettiği” yazılı beyanından anlaşılmakta ise de duruşma sırasında “işyerinde bir hadise olmuş ben olay yerinde yoktum. O gün çıkıp gitmiş bir daha da gelmedi. Benim gördüğüm bir şey yoktur.” şeklinde ifade verdiği fakat yine tutanak hakkında açıklama yapmadığı anlaşılmıştır.
Dinlenen tüm tutanak tanıklarının çelişkili beyanda bulundukları, tutanak içeriklerinin tanıklara sorulmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; tutanak tanıklarını tekrar çağırarak, tutanak içerikleri ve çelişkili beyanları açıklattırılmalı, feshin kim tarafından gerçekleştirildiği aydınlatılmalıdır.
3- Taraflar arasında yıllık izin alacağı hususu uyuşmazlık konusudur.
Davacı yıllık izin alacağı olduğunu iddia etmiş, davalı ise talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan raporda davacının 14 gün izin alacağı olduğu kabulü ile hesaplama yapılmış, davacı lehine 529,20 TL izin alacağına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinde, davalının gönderdiği 21.08.2014 tarihli fesih ihtarında 640,00 TL izin alacağının davacıya ait banka hesabına yatırıldığı belirtilmiştir. Yine dosya içinde davacının Kuveyt Türk Bankası hesabına 640,00 TL izin ücretinin yatırıldığına dair banka dekontu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş ödeme hususun getirtilecek banka bilgileri ile kıyaslama yapılarak, araştırılması, davacı beyanının alınması, 640,00 TL izin ücretinin davacı tarafından alınmış olması halinde talebin reddine karar vermektir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.