Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/1766 E. 2017/4745 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1766
KARAR NO : 2017/4745
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde 09/01/2009 tarihinde çalışmaya başladığını, 21/03/2012 tarihinde … mağazasından … mağazasına tayin edilerek çalışmasına devam ettiğini, 11/08/2012 tarihinde kendi isteği ile iş sözleşmesini feshettiğini, davalı şirketten kıdem tazminatının ve işçilik alacaklarının ödenmesini talep ettiğini, ancak davalı şirketçe herhangi bir yanıt verilmediğini, fazla mesai yaptığını, milli ve dini bayramlar ile genel tatil günlerinde çalıştığını, bu haklarının kendisine ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, dini ve milli bayramlar ve genel tatil alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarını kabul etmediklerini, davacının resmi kayıtlarda görünen zaman ve koşullarda çalıştığını, bunun dışında bir çalışmasının olmadığını, davacının fazla çalışmalarının iddia ettiği gibi olmadığını, istisnai ve zaruri hallerde fazla çalışma yapıldığını, bu çalışmaların da ücretlerinin bordrolara yansıtılarak ödendiğini, davacının reyon şefi ve mağaza müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı mağazada davacının üstü olmadığı için yani kendisini denetleyecek bir üst olmadığı için davacının mesai saatlerini kendisinin belirlediğini, yine ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin de haksız olduğunu, bu dönemlerde çalışmalar yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 04/06/2015 gün ve 2014/17328 E. 2015/10993 K. sayılı ilamı ile; davacının işten ayrıldığı tarihte mağaza müdürü olarak görev yaptığı, davalı tanıklarına göre dahi haftalık çalışmasının yasal 45 saatlik çalışmayı aştığı anlaşılmaktadır. Davacının üst düzey yönetici olması, tek başına fazla mesai ücreti talep etmesine engel teşkil etmeyip dosya kapsamından genel merkezden gelen talimat ve mailler ile mesai saatinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii ile iş sözleşmesindeki aylık ücretin içinde yıllık 270 saatle sınırlı fazla çalışma ücretininde bulunduğuna ilişkin düzenleme de dikkate alınarak davacının varsa fazla çalışma alacağının belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacının fazla çalışma ücret alacağı isteminin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve ek rapor alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava tarihi 11/12/2012 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 14/08/2015 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
3- Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme’nin ilk kararı Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 04/06/2015 gün ve 2014/17328 E. 2015/10993 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, Mahkeme tarafından bu bozma ilamına uyularak ek rapor alınmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bozmadan sonra davacı vekili tarafından ıslah yoluna gidilerek fazla mesai ücret alacağı ıslah edilmiş, Mahkemece bozmadan sonra yapılan ıslaha itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Dairemizin önceki uygulamalarında usulü bozmalar ile hesap raporu alınmadan reddedilen alacaklara ilişkin olarak bozmadan sonra ıslah yapılabileceği kabul edilmekteydi.
Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’ nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04/02/1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu’ nun 45/5. maddesi “İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu’nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 04/06/2015 tarihli bozma kararından sonra 21/03/2016 tarihinde yapılan ıslaha değer verilerek karar verilmesi HMK.nun 177/1. maddesinin “Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir” hükmü ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04/02/1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı YİBK” karşısında isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.