Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/15201 E. 2020/2627 K. 19.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15201
KARAR NO : 2020/2627
KARAR TARİHİ : 19.02.2020

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 02/07/1999 tarihinde davalı belediyeden hizmet alımı yoluyla ihale alan alt iş yerinden hizmet akdi ile çalışmaya başladığı davacının bu çalışmalarının 2004 yılına kadar devam ettiği, davacının bu şekilde 02/07/1999-03/01/2004 tarihleri arasında alt iş verene ait iş yerlerinde çalıştığı, daha sonra kadroya geçtiği, davacının emekli olması sebebi ile 15.04.2015 tarihinde iş yerinden ayrıldığı, davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı, ancak alt iş verene ait çalıştığı dönemler yönünden ödemenin yapılmadığını, oysa davalı belediyenin davacının ihale ile hizmet alımı yapılan şirketlerde geçen çalışmaları nedeniyle asıl işveren sıfatıyla alt işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacıya alt işverenlerde geçen hizmet süresinin de gözönüne alınarak tüm hizmet süresi için hesaplanacak kıdem tazminatının ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin alt işverenlerde geçen hizmeti sırasında yıllık izinlerini hiç kullanamadığını, karşılığı ücretinin de ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 1999-2004 arasında müvekkili idarenin çalışanı olmadığını, bu tarihler arasındaki hizmetinin müvekkili idareden ihale ile iş alan alt işverenlerde geçtiğini, bu hizmetlerinden doğan kıdem ve yıllık izin ücreti alacaklarından bu yüklenici firmaların sorumlu olduğunu müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının 2004 yılında kadroya geçtiğini ve 2004 yılı öncesi kıdem ve yıllık izin ücreti taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile de davacının 2004 öncesi sendikalı olmadığını, sendikalı olması nedeniyle belirlenen son brüt ücret üzerinden alt işverenlerde geçen hizmet süreleri için yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı hesaplanamayacağını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağının sehven “ihbar tazminatı” olarak adlandırılması ve külli tesbit, kısmi eda istemli belirsiz alacak davasında faiz başlangıcına ilişkin dairemiz uygulamasında kısmi dava esasları ile aynı olmasına nazaran kıdem tazminatı dışındaki alacak bakımından dava dilekçesi ile istenen miktara dava, arttırılan miktara ise talep arttırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK.nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının “2” numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine;
” 2-Davanın yıllık izin ücreti alacağı yönünden kabulüne, net 2.680,91 TL yıllık izin ücreti alacağından 100,00 TL’ sinin dava tarihi olan 10/07/2015, kalanın ise talep artırım tarihi olan 07.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi aşmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,” bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’ nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/ 8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, peşin temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.