Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/13868 E. 2018/23303 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/13868
KARAR NO : 2018/23303
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının …Belediyesinde çalışırken 6111 sayılı Torba Kanun’un 166. maddesi uyarınca belediyeden alınarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okula atamasının yapıldığını, devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devri gerçekleştiren kurumun sorumlu olduğunu, davalı müvekkilinin atamasının yapıldığını ve TİS’den kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, giyim yardımı, geç ödenen ikramiyelerden kaynaklı faiz alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, alacakların ödendiğini, ikramiyelerin geç ödenmesinden dolayı ihtirazi kayıt konulmadığından faiz talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı tarafların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 25.11.2013 tarih ve 2013/24542 E., 2013/20077 K. sayılı ilamı ile, davalının temyiz talebi miktar yönünden reddedilmiş, davacının temyiz talebi ise, “sadece mesai takip çizelgeleri ile puantaj ve bordro kayıtlarının ve fazla çalışma karşılığı izin kullanmaya ilişkin kayıtların karşılaştırıldığı denetime elverişli rapor aldırarak sonuca gidilmesi, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili çalışmaları konusunda davacı talebi ile bağlı kalınarak mesai takip çizelgeleri ile puantaj ve bordro kayıtları karşılaştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak bilirkişi raporu alınmış ve yapılan hesaplamaya göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi uyarınca da, 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
Somut uyuşmazlıkta, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ödenecek ücret Toplu İş Sözleşmesinin 39.maddesinde belirlenmiş olup, dosya içersinde yer alan puantaj kayıtlarına göre yapılan çalışmalar için çalışma karşılığı olmaksızın birer yevmiye ödendiği anlaşılmakla TİS’in ilgili hükmüne göre zamlı yevmiye hesabı ile alacağa hükmedilmesi gerekirken, ödendiği gerekçesiyle reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.