Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/12853 E. 2019/12716 K. 30.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12853
KARAR NO : 2019/12716
KARAR TARİHİ : 30.05.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının 12/09/2007 tarihinde asıl işveren olan … İl Özel İdaresi’ne bağlı … İlçe Özel İdaresi Bakımevi Şantiyesi nezdinde, alt işveren … Temizlik İnş. Med. Oto. Gıda Tek. Dek. Tur. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.nde şoför olarak işe başladığını, davacının iş akdine 30/03/2014 tarihinde haksız olarak son verildiğini, davacının aylık 1.872,04 TL. ücret aldığını, davacının il özel idaresi bünyesinde 10 gün çalışıp 4 gün dinlenme şeklinde çalıştığını, 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığını, davacının yaz aylarında özellikle asfalt yapım programının uygulandığı 15 Mayıs – 15 Eylül tarihleri arasında akşam 19:00’a kadar çalıştığını, davacının yılda 10 gün olmak üzere 3 kez yıllık izin kullandığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Temizlik İnş. Med. Oto. Gıda Tek. Dek. Tur. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili özetle; davacının iş akdi feshinin kanuna dayandığını bu nedenle feshin haklı olduğunu, davacının işyerinde 45 saatten fazla çalışmadığını, işyerinde fazla mesai yapılmadığını, hafta tatili günlerinde çalışılmadığını, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı T.C. … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili özetle; davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacının diğer alt işveren şirketlerdeki sicil dosyaları getirtilerek inceleme yapılması gerektiğini, davacının hiçbir alacağının bulunmadığını müvekkili kurumun sorumluluğu olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı davalı işyerinde 10 gün çalışma 4 gün dinlenme sisteminde çalışmaktadır. 14 günlük periyotta, 4 gün dinlenildiği gözetilerek mahkemece denkleştirme yöntemiyle hafta tatillerinin tamamının kullandırıldığı kabul edilerek hafta tatili alacağı reddedilmiş isede, 4857 sayılı İş Kanunu’nda fazla çalışmalar için öngörülen denkleştirme usulünün hafta tatili çalışmaları için öngörülmemesi nedeniyle bu kabul yerinde değildir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre hafta tatili “7 günlük bir zaman dilimi içerisinde kesintisiz en az 24 saat dinlenmedir.” Somut olaya dönüldüğünde davacı davalı işyerinde 6 gün çalıştıktan sonra 7. gün dinlenmesi gerekirken çalışmakta ve bu çalışmadan sonra yeni haftada 3 gün daha çalıştıktan sonra 4 gün dinlenmektedir. Yani davacı işçi 14 günlük çalışma periyodunda bir defa hafta tatili kullanmaktadır. Buna göre davacının hafta tatillerinin yarısında çalıştığı, yarısını kullandığı kabul edilerek hafta tatili ücretinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, hafta tatilleri için geçerli olmayan denkleştirme esası gerekçesiyle talebin reddi hatalıdır.
Dava belirsiz alacak davasının türlerinden kısmi eda külli tespit davası olduğundan, 2 numaralı bozma gerekçesine göre hafta tatili ücreti hesaplanırken, davalı … vekilinin davaya karşı süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’i gözetilerek hüküm kurulması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 155. maddesi hükmü, “Zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olur.” kuralını içermektedir. Bu maddeye göre, müteselsil borçlulardan birine karşı zamanaşımının kesilmesi diğer müteselsil borçlulara karşı da zamanaşımını keser. (818 sayılı BK. Mad.134) Yeni Borçlar Kanunu döneminde eksik teselsül-tam teselsül ayrımının kaldırılması karşısında, bu dönemde açılan davalar bakımından Dairemizin uygulaması, davalıların birisinin zamanaşımı def’inde bulunması halinde bunun ortak def’i kabul edilerek zamanaşımı def’inde bulunmayan davalılara da sirayet edeceği yönündedir. Bu nedenle Davalı … vekilinin zamanaşımı def’i ortak defidir ve ileri sürülen bu zamanaşımı def’inden diğer davalı … Temizlik İnş. Med. Oto. Gıda Tek. Dek. Tur. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.ninde yararlanması gerektiği unutulmamalıdır.
3-Davacı tarafından açılan dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda, külli tespit davası niteliğinde olduğundan, yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatı alacaklarında, dava ile istenen miktarlara dava tarihinden, arttırılan miktarlara artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru ise de, dava ve artırım tarihlerinin hükümde açıkça belirtilmemesinin infazda tereddüt yaratacağının düşünülmemesi isabetsizdir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 30.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.