Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/10540 E. 2018/23561 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10540
KARAR NO : 2018/23561
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde uzun yol şoförü olarak işe başladığını, iş akdinin işçi fazlalığı nedeniyle 20.12.2011 tarihinde haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, genel tatil dini bayram, yıllık izin ve hafta tatili ücret alacakları istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, süre sonunda iş akdinin fesih edildiğini, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödendiğini, fazla mesai yapmadığını, hafta tatili izni kullandığını, genel tatil ve bayramlarda çalışma yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu,yıllık izin ücret alacağının olduğu, fazla mesai yaptığı, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmasının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık,davacının dini bayram ücret alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ulusal bayram ve genel tatiller de çalıştığını iddia ederken, davalı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde davacının çalışmadığını savunmuş olup mahkemece davacının dini bayramların 1. ve 2. günü hariç ve milli bayram ve resmi tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek alacak hüküm altına alınmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağını ispat yükü üzerinde bulunan davacı işçi iki tanık dinletmiştir. Her ne kadar milli bayramlarda çalışma olduğuna yönelik değerlendirme yerinde ise de dini bayramlarda çalışmaya yönelik değerlendirme hatalıdır.
Dinlenen iki davacı tanığından biri dini bayramların 1. ve 2. günü çalışmadıklarını belirtirken diğer davacı tanığı dini bayramlarda çalışılmadığını belirtmekle davacı tanıklarının beyanları birbiri ile uyumlu olmadığı gibi; dinlenen iki davalı tanığının biri ramazan bayramında arife ile birlikte 4 gün, kurban bayramında arife ile 5 gün izin yaptıklarını, diğeri ise dini bayramların son günleri ihtiyaç durumlarında çalıştıklarını belirtmiştir.
Gerek davacı tanıkları, gerekse davalı tanıkları dini bayramlarda çalışma yönünden birbirleriyle tutarlı beyanda bulunmamışlardır. Bu durumda ispat yükü üzerinde olan davacı dini bayramlarda çalıştığını ispat edemediğinden dini bayramlara yönelik ücret alacağının reddi gerekirken dini bayramların 1. ve 2. günü hariç çalışıldığının kabul edilerek dini bayramlara yönelik ücret alacağının hüküm altına alınarak karar verilmesi hatalıdır.
3-Kabule göre de, hüküm altına alınan alacakların brüt miktarlar olmasına rağmen hüküm fıkrasında net mi brüt mü olduğu hususunda bir belirleme yapılmadan hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.