Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2017/10218 E. 2018/15633 K. 12.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10218
KARAR NO : 2018/15633
KARAR TARİHİ : 12.09.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi ………Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Müvekkili davacının 14.05.2008 tarihinden 20.03.2013 tarihine kadar 2 nolu davalı şirket bünyesinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile……… dağıtım elemanı olarak net 773,00 TL ücret ile çalıştığını, davalı …… Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak …… ……… Müdürlüğü’nde 02.02.2009 tarihinde işe başladıktan sonra 31.12.2010 tarihinde davalı işveren tarafından hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden iş akdinin feshedildiğini, bu tarihten sonra işverene yapmış olduğu başvuruların sonuçsuz kalması üzerine mahkememizde 2011/53 Esas sayılı işe iade davasını açtığını, davacının işe iadesine dair karar verildiğini, Yargıtay tarafından onanan karar gereği davalı işverenlerin davacıyı işe başlattığını, fazla mesai ücretlerinin verilmemesi ve ücretlerinin düzenli olarak ödenmemesi nedeniyle 4857 Sayılı İş Kanununun 24. Maddesine dayanarak 20.03.2013 tarihinde iş akdini tek taraflı olarak feshettiğini, dava tarihine kadar alacaklarının verileceğine dair oyalandığını, iş akdinin feshedildiği tarihte net 773,00 TL ücret aldığını, ancak kıdem tazminatı hesaplanırken sözleşme gereği yılda bir kez verilmesi gereken 250,00 TL’lik iş elbisesi bedelinin kıdem tazminatı hesabına katılması gerektiğini, 4737 Sayılı Yasanın 18.19. ve devamı maddelerine istinaden ………Müdürlüğü tarafından yapılan posta dağıtım işi ihalesini alan 2 nolu davalı şirketinde çalışacak kişilerin mülakatlarının ve işe uygunluk kriterlerinin 1 nolu davalı kurumca belirlendiğini, 4857 Sayılı Yasanın 2. Maddesi gereği davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, yine 4857 Sayalı Yasanın 6. Maddesi gereği davalı işverenlerin işçilik alacaklarından müşterek müteselsil sorumlu olduklarını, davacının çalışmış olduğu süre boyunca sabah 08:00 akşam 20:00 saatleri arasında çalıştığını, davacının fazla mesai yaptığının 1nolu davalı idare bünyesinde bulunan Gönderici Reklamasyon kayıtlarında sabit olduğunu, ulusal ve resmi bayramlarda çalıştığını,………larda ise bir gün tatil yapabildiğini, diğer günler çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını ve buna dair ücreti almadığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ……… Genel Müdürlüğü vekili; davacının müvekkili kurumda 02.02.2009 tarihinde taşeron firma elemanı olarak göreve başladığını, sözleşmeleri süreli olduğunu, son taşeron firmanın sözleşmesinin 01.02.2013 tarihine kadar devam ettiğini, diğer davalı şirketin işçilerini kendisinin belirlediğini ve daha önce kurumda çalışmış olan davacının da anlaşma imzaladığını, müvekkili kurum ile davacının herhangi bir akdi ilişkisi olmadığını, hizmet akdinin diğer davalı şirket ile davacı arasında kurulduğunu, müvekkili kurumun ihale yolu ile hizmet satın aldığını, bu hizmeti yürütmek için işçi çalıştırmadığını, sadece ihale makamı olduğunu, dolayısıyla işveren gibi sorumlu olmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın müvekkili idare açısından husumetten reddi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili: davacının 14.05.2008 tarihinden 20.03.2013 tarihine kadar değil, 01.02.2013 tarihinden 16.03.2013 tarihine kadar yani sadece 44 gün müvekkili şirkette çalıştığını, iş akdinin istifa ile sona erdiğini, müvekkili şirketin 20.12.2012 tarih ve 2012/34181 ihale kayıt numaralı sözleşmesi ile diğer davalının açmış olduğu ihaleyi kazandığını, sözleşmenin 10.2 Maddesinde işyeri teslimi yapılmayacağının açıkça yazıldığını, 01.02.2013 tarihinde işin ifasına başladığını ve müvekkili şirket tarafından istihdam edilen 44 kişinin içinde daha önceden diğer davalı işyerinde çalışan kişiler olup olmadığına dikkat edilmeksizin personel alımı yapıldığını, müvekkili şirketin ihale ettiği işin İş Kanununun 6. Maddesi anlamında işyeri devri niteliğinde olmadığını, yine bir sistem ve ekiple yeni hizmet ifası şeklinde olduğunu, müvekkili şirketin 09.03.2013 tarihli dilekçede işyeri devrinin söz konusu olmadığı hakkında fikir verdiğini, …… personelinin sabah 08:30 da işe başladığını, 17:30’da mesainin sona erdiğini, öğlen 1 saat olmak üzere toplamda 1,5 saat ara dinlenmesi mevcut olduğunu, nadiren …… günleri öğlen 13:00’e kadar çalıştığını, çalışma süresinin yasal 45 saatlik süreden daha az olduğunu, iş sözleşmesini feshettiği tarihte henüz 44 günlük bir şirket çalışanı olduğunu, davacının bir aydır müvekkili şirkette çalışan kişi olarak düzensiz maaş alma hususunun imkansız olduğunu, davacının 20.03.2013 tarihi itibariyle iş sözleşmesini feshettiği hususunun gerçek dışı olduğunu, 16.03.2013tarihide istifa ediyorum diyerek işten ayrıldığını ve bir daha gelmediğini, davacınını işten çıkış bildiriminin de 16.03.2013 tarihi itibariyle yapıldığını, 18-19-20-21-22 …… 2013 tarihinde işe gelmediğine ilişkin olarak …… Kargo şefi tarafından tutulan tutanakların olduğunu, söz konusu tutanakta …… ayı maaşının hiç verilmediği veya kesik ödendiğinin ileri sürülerek dağıtıma çıkılmadığının yazılı olduğunu, davacının ……… ayında işe girdiğini, yeni kurulun sistem nedeniyle yaşanan sıkıntılardan dolayı ……’den yapılması gereken ödemelerin gecikmesi nedeniyle maaş ödemelerinin 15.03.2013 tarihinde yapıldığını çalışmanın ilk ayında gerçekleşen böyle bir gecikmenin davacı işçiye haklı sebeple fesih hakkını vermediğini, müvekkili şirketin diğer davalı ile yapmış olduğu sözleşmeyi karşılıklı mutabakatla 19.04.2013 tarihli tasfiye protokolüyle feshettiğini, sadece 3,5 ay süren ve İş Kanunun 6. Maddesi bağlamında işyeri devri gerçekleşmemiş bir sözleşmeden dolayı davalı müvekkilinin davacının davalı idarede çalışmış olduğu tüm çalışma süresinden sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceğini, bunun hakkaniyete de uygun olmadığını, davacının diğer …… işyerinde geçen çalışma süresi ile ilgili bir sorumluluğu varsa bu sorumluluğun davacıyı daha önceki dönemlerde işyerini devralarak çalıştıran şirketlere ait olması ve davanın bu şirketlere ihbar edilmesi gerektiğini, ayrıca alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı ………Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, hizmet süresi içinde 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını ancak fazla mesai ücretlerinin kendisine ödenmediğini iddia etmiş, iddiasını ispat amacıyla tanık dinletmiştir. Mahkemece bu tanık beyanlarına itibar edilerek davacının haftalık 10,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ve alacak hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı tanıklarının aynı alacak kalemleri ile ilgili olarak davalılar aleyhine dava açtıkları, menfaat birliği içerisinde oldukları temyiz incelemesi dairemizce aynı gün yapılan ve aynı iddia ve aynı çalışma saatleri bakımından fazla mesai ücreti talebinde bulunulan …… 2. İş Mahkemesinin 2017/9638 esasa sayılı dosyasında beyanları bulunan davalı tanıklarının ortak beyanlarından davacının 5 gün 08:00-17:30 arası, ……… ise 08:30-13:00 saatleri arasında çalıştığı, haftalık toplam 1,5 saat fazla mesai yaptığı, karşılığının ödendiğinin davalılar tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla hatalı değerlendirme ile menfaat birliği içindeki tanık beyanlarına itibar edilerek davacının fazla mesai alacağının hüküm altına alınması isabetsizdir.
3-Davacı ulusal bayram genel tatil ücreti talebinde bulunmuş, mahkemece davacı tanık beyanlarına itibar edilerek davacının………ların birinci günü hariç tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek davacının alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak dosya içinde davacıya ait günlük işe devam takip çizelgeleri bulunmakta olup bu çizelgeler değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacı ile menfaat birliği içindeki tanık beyanlarına itibarla davacının ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.