Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/7078 E. 2019/12457 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7078
KARAR NO : 2019/12457
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacının 5 Ocak 2006 tarihinden 25 Nisan 2014 tarihine kadar davalı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, davalı kurumun üst işveren konumunda olup temizlik işlerinin yürütülmesi için her yıl ihale yaptığını, ihaleyi kazanan şirketin hastanede temizlik işçisi olarak çalışan kişileri ihale süresince çalıştırdığını bu sebeple davacının 8 yılı aşkın süre hizmet verdiği Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde alt işveren konumunda olan değişik şirketlerde çalıştığını ve en son diğer davalı … Danışmanlık ve Temizlik Ltd. Şti.de çalıştığını, 2014 yılı itibarıyla emekliliğe hak kazanan davacının davalı kurum bünyesindeki işinden 25.04.2014 tarihinde ayrılarak emekli olduğunu, davalılar tarafından kıdem tazminatının ödenmediğini, davacının en son aylık 1.220,94 TL aylık maaş aldığını ayrıca davacıya maaş haricinde yol parası ve işyerinde yemek verildiğini beyan ederek şimdilik 1.000 TL Kıdem Tazminatının hakkın doğumu olan 25.04.2014 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava açtığını ancak davacının çalıştığı süreyi ve ücretini bildiği bu bilgiler doğrultusunda alacağın tamamını bildiği halde HMK 109/1 maddesi anlamında kısmi dava açmış bulunduğunu, davacının yasal bağlamda ne kadar kıdem tazminatı alacağı olduğunu açıkça belirleyebilecek konumda olduğunu, dolayısıyla davanın konusu olan tazminat alacağı açıkça belirli bulunmakla kısmi dava yada belirsiz alacak davasına değil aksine belirli bir alacak davasına konu edilebileceğini HMK’nm 109/2 maddesinde dava konusunun miktarı taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağının benimsendiğini, HMK 114/1-h maddesine göre hukuki yararın dava şartı olup bunun yanında davacının talebi sonucunda dava dilekçesinde HMK ‘nm 119/1 -ğ maddesine göre açıkça bildirmek yani somutlaştırmak zorunda olduğunu, bu zorunluluğu yerine getirmeyen davacının dava açmakta hukuki yararının varlığından söz edilemeyeceğinden HMK’nm 109/2 maddesine aykırı olan davanın usulden reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … Danış. Tem. Gıd. Halk İlşk. Tah.Paz San ve Dış Tic. Ltd Şti yasal süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Yaşlılık aylığına hak kazanma nedeni ile hak edilen kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belgeyi davalıya verdiği kanıtlanamadığından kıdem tazminatı faizinin dava tarihinden başlatılması gerekirken fesih tarihinden faiz yürütülmesi ve hüküm fıkrasının 3. paragrafında ”davacı tarafından yapılan” ibaresinin yerine ”davalı tarafından yapılan” ibaresinin yazılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden de HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
Hüküm fıkrasının 1. paragrafının çıkartılarak, yerine;
“ Davanın kabulü ile, 16.352,70 TL net kıdem tazminatının dava tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, “
3. paragrafının çıkarılarak yerine;
”Davacı tarafından yapılan 312,59 TL harç giderinin davalı … Dan. Tem. Gıda Halkla İliş. Taah. Paz. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.nden alınarak davacıya verilmesine,” paragraflarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.