Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/6309 E. 2016/10042 K. 20.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6309
KARAR NO : 2016/10042
KARAR TARİHİ : 20.04.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, İİK’nun 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası uyarınca borçlu olmadığının tespiti ile dava kesinleşinceye kadar icranın durdurulmasına, %40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, icranın durdurulmaması halinde dava kesinleşinceye kadar fazlaya dair dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalıya haksız olarak ödemek zorunda kaldıkları bedelin de istirdatına ve istirdatına karar verilen miktara ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, İİK’nun 72 nci maddesi gereğince açılan menfi tespit davası uyarınca borçlu olmadığının tespiti ile dava kesinleşinceye kadar icranın durdurulmasına, %40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, icranın durdurulmaması halinde dava kesinleşinceye kadar fazlaya dair dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalıya haksız olarak ödemek zorunda kaldıkları bedelin de istirdatına ve istirdatına karar verilen miktara ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, dava konusu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında özetle;
“1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının istirdat iddiası noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının çalışmaya başlarken imzalayıp işverene verdiği bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yanında haksız olarak yaptığı ödemenin istirdatına karar verilesini talep etmiştir.
Mahkemece istirdat iddiası hususunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi hatalıdır.” denmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, mahkemece istirdatına karar verilen paranın yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK’nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan;
“1-Teminat senedinin işverenin ortağı, yöneticisi ve birinci derece imza yetkilisi olan davalı tarafa verilmesi için her hangi bir vakıanın varlığı ispatlanamadığı gibi, yeni işe giren maaşı 750,00 TL olan işçisine 18.000,00 TL gibi çok yüksek bir rakamın borç olarak verilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup, DAVANIN KABULÜ ile Kadıköy 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3264 esas nolu icra dosyasına konu olan borç yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız olarak yapıldığı anlaşılan 16.111,07 TL ödemenin taleple bağlı kalınarak son kesinti tarihi olan 06/02/2012 tarihinden itibaren banka en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” şeklindeki birinci bentte bulunan ” banka en yüksek mevduat faizi ile” sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “yasal faiziyle” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.