Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/6208 E. 2019/4375 K. 21.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6208
KARAR NO : 2019/4375
KARAR TARİHİ : 21.02.2019

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 20/01/2010 tarihinden itibaren kesintisiz olarak çalıştığını haftalık ve günlük yasal çalışma sürelerinden fazla çalıştıklarını fazla mesai. genel tatil ücretlerinin ödenmemesi ve yıllık izinlerinin kullandırılmaması nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle fesih ettiklerini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, müvekkili firmanın 2013 yılı Eylül ayı geçirmiş bulunduğu genel teftiş içinde 80.000 TL civarında mal kaybının bulunması üzerine davacı ve 5 arkadaşının istifa ettiklerini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından iş sözleşmesi fazla mesai ve ulusal bayram -genel tatil ücretlerinin ödenmemesi, yıllık izin haklarının kullandırılmaması nedeniyle fesih edildiği, 4857 Sayılı Yasanın 24/II -e maddesinde ücretin kanun hükümleri veyahut sözleşme şartlarına göre ödenmemesi halinde işçinin iş aktini haklı olarak fesih edebileceği düzenlenmiş olup, fazla mesai ve ulusal bayram- genel tatil ücret alacağı geniş anlamda ücret kavramı içerisinde yer aldığı, dosya kapsamı ve bilirkişi raporundan davacının fazla mesai ve ulusal bayram – genel tatil alacağı bulunduğu ayrıca yıllık izinlerin tamamının kullandırılmadığı ve ücretinin de ödenmediği anlaşıldığından iş aktini fesih eden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamı, emsal ücret araştırması, tanık beyanları ve hizmet cetveli birlikte değerlendirildiğinde davacının son net ücretinin 950 TL olarak kabul edilmesi hayatın olağan akışına uygun olduğu, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının haftalık 45 saati aşan fazla çalışma yaptığı ancak ücretlerinin ödendiğinin ispat edilemediği, davacının yine aynı şekilde hafta tatili ve genel tatil ücret alacağının bulunduğu, yıllık izin kullandığına ilişkin belgenin olmadığı gibi yıllık ücretli izin alacağının ödendiği de ispatlanamadığından hükme esas almaya yeterli bulunan bilirkişi raporundaki hesaplamalar nazara alınarak ayrıca fazla mesai ücret alacağı, hafta tatili ücret alacağı ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarından Yargıtayın yerleşik içtihatları gereği davacının izinli, raporlu vs olabileceği günler göz önünde bulundurularak takdiren %40 indirim uygulandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti bakımından;
Davalı tanıklarına göre davacının fazla mesai ücreti alacağı yoktur. Davacı tanıklarının ise davalı ile davaları olduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizin aynı gün birlikte incelenen 2015 / 36042 Esas sayılı (… İş Mahkemesi … Esas) dosyanın ve eldeki dosyanın dava dilekçelerine göre bu 2 dosya davacısının çalıştıkları şubelerin çaprazlama olarak değiştirilmiş olabileceği, tanıklara göre bu 2 dosya davacılarının işlerinin aynı veya çok benzer olduğu anlaşılmaktadır.
Dolayısı ile, davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilerek yukarda açıklanan hususlar kendisine bizzat açıklatılmalı, yukarda açıklanan hususlara dair taraflardan varsa belgeler getirtilerek tüm beyan ve deliller birlikte irdelenmeli, açıklanan hususlarda gerekirse tanıklar yeniden dinlenmeli, eldeki dosya Dairemizin 2015/36042 Esas sayılı (… İş Mahkemesi 2014/96 Esas) dosyası ile birlikte incelenerek fazla mesai ücreti bakımından olumlu ya da olumsuz bir sonuca gidilmelidir.
3-Hafta tatili ücreti bakımından;
Davacı asılın Dairemizin aynı gün incelenen 2016/6209 Esas (… İş Mahkemesi 2015/465 Esas) sayılı dosyasında tanık sıfatı ile “Hafta tatili 1 gün izin veriliyordu.” şeklinde beyanda bulunduğu, davacı tanıklarının davalıya karşı davaları bulunduğu, davalı tanıklarına göre hafta tatili çalıştığının ispatlanamadığı gözetilerek hafta tatili ücreti alacağının sübut bulmadığından tamamen reddi yerine kabulü hatalıdır.
4-Yıllık izin ücreti bakımından; dava dilekçesinde hiç yıllık izin kullandırılmadığı belirtilmiş ise de davacının fesih ihtarında “yıllık izinlerinin tam olarak kullandırılmadığı” belirtilmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda tüm yıllık izin hakları hesaplanmış ve bu miktar hüküm altına alınmıştır.
Davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilerek fesih ihtarına göre kaç gün yıllık izin kullandığı kendisinden sorularak tespit edilmeli, mahsup işlemi yapılarak sonuca gidilmelidir. Bu hususun gözetilmemesi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/02/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.