Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/5722 E. 2016/3962 K. 25.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5722
KARAR NO : 2016/3962
KARAR TARİHİ : 25.02.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından verilen 09.12.2015 havale tarihli dilekçede Dairemizin 30.04.2015 tarih, 2015/8940 E ve 2015/ 15934 K sayılı onama kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçinin iş sözleşmesinin devirden sonra ve davalılardan … Turkey Ltd Şti tarafından feshedildiği hususu Dairemizce gözden kaçırılarak karar verildiği anlaşılmakla yukarıda tarih ve numarası belirtilen ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA ve hükmün aşağıdaki şekilde bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket … TURKEY ‘e ait mağazada çalışmaya başladığını, davalı şirketin Türkiye çapında … markası adı altında 28 adet mağazasının bulunduğunu, tüm çalışanların ve bu mağazalara ilişkin kira sözleşmelerinin davalı … ‘e devri yönünde karar alındığını, devir sonrasında … TURKEY’in davacı işçinin iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespitine, müvekkilinin işe iadesine, işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacının çalıştığı mağazayı devir almadığını beyanla davacının iddiasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirket açısından davanın husumetten reddini talep etmiştir.
Davalı … TURKEY vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin İngiltere’de bulunduğunu, Türkiye’de ise … markası ile tanındığını, iş alanının elektronik malzeme tedarik ve satışına yönelik olduğunu, merkezce alınan bir karar gereği Türkiye şubesi gerekli çalışmalara başlamış ve mevcut 28 mağazasında tüm stok ve duran varlıkları ile bu bağalarda çalışanların ve mağazalara ilişkin kira sözleşmelerinin …’e devri konusunda 17/12/2013 tarihinde bir ön anlaşma yapıldığını, Rekabet Kurulu kararı sonrasında mağaza devir işlemlerine başlandığını ancak birkaç mağazada mal sahiplerinin devre muvafakat etmemesi nedeniyle mağazaların devrinin mümkün olmadığını, davacının çalıştığı mağazanın da mal sahibinin işyeri olarak kullanılan mağazanın kirasının devrine muvafakat etmemesi sebebiyle …’e devredilmediğini, işyerlerini devretmek veya yasal tüm haklarını ödeyerek iş akitlerini feshetmek durumunda kaldığını, bu sebeple davacının çalışma alanının kalmaması sebebiyle iş akdinin işletmesel kararlar geçerli olarak sonlandırıldığını,merkez ofis çalışanlarının da kademeli olarak işten ayrıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Davalı … şirketinin SPK mevzuatı gereğince 18 Aralık 2013 tarihinde yaptığı resmi açıklama gereğince, … markası ile faaliyet gösteren 28 mağaza işyerinin devralınması için davalı şirketler arasında 17 Aralık 2013 tarihinde münhasır ve bağlayıcı bir ön anlaşma imzalandığı ,sonrasında Davalı … şirketinin bağlı olduğu … TURKEY LIMITED ile davalı … arasında 22 Ocak 2014 tarihinde Varlık Satış Sözleşmesi (Asset Sale Agreement) imzalandığı, satış sözleşmenin 15.1 maddesinde İş Kanunu 6.maddesine atıf yapılarak işyeri devri konusunun düzenlendiği, işletmenin devri halinde işyerinde çalışmakta olan işçilerin iş sözleşmelerinin de devralan işverene (davalı …) geçtiği, bu nedenlerle davalı … şirketinin davacı işçinin işvereni haline geldiği, işyerinin kapatılması ve fesih iradesinin davalı … şirketine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan varlık satış sözleşmesinde, davalı … şirketine ait satış ve devre konu 28 adet mağazadan….,….ve… olmak üzere… ilinde 3, …,…, … ve…y ilindeki 4 mağaza olmak üzere toplam 7 adet mağazanın Nisan 2014 sonuna kadar kapatılacağı öngörülmüş, hesaplama tablosunda 7 adet mağazanın kapatılması/ kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebiyle ödenecek fesih tazminatı ile 7 adet mağazada görev yapan işçilerin iş sözleşmesinin feshi sebebiyle ödenecek tazminat tutarının davalı … tarafından ödenecek satış bedelinden düşüleceği ,bu noktada, davacı işçinin istihdam edildiği satış ve devre konu mağazanın Nisan 2014 sonunda kapatılacağının 22 Ocak 2014 tarihli satış sözleşmesinde taraflarca müştereken kararlaştırıldığı, kapatılacak 7 mağazayla ilgili kira ve iş sözleşmelerinin feshi sebebiyle ortaya çıkan tazminat maliyetinin davalı … tarafından ödenecek satış bedelinden indirildiği ,davalı … şirketinin Türkiye’de bulunan ve … markası altında faaliyet gösteren 28 adet mağazasında tüm stok ve duran varlıkların, çalışanların ve bu mağazalara ilişkin kira sözleşmelerinin devredilmesine ilişkin olduğu sabit olup ,davalı … şirketinin 11.03.2014 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca, Türkiye’nin çeşitli illerinde 28 mağazanın, mağazalarda bulunan 139 adet stok/demirbaş ile davacı işçinin isminin de yer aldığı 374 işçinin satış ve devre konu edildiği, davalı … şirketinin Türkiye pazarından çekildiği, davacı işçinin istihdam edildiği mağazadaki tüm stok ve demirbaşın da davalı … şirketine İş Kanunu 6. maddesi uyarınca işyeri olarak devredilmesine karar verildiği ve teslim edildiği, davalı … şirketinin … mağazalarını bünyesine katarak … ve/veya … … adı altında aynen işletmeye devam ettiği Söz konusu devrin, İş Kanunu m. 6/1 anlamında işyerinin devri niteliğinde olduğu, işletmenin devri halinde işyerinde çalışmakta olan işçilerin iş sözleşmelerinin de devralan işverene (davalı …) geçtiği, bu nedenlerle davalı … şirketinin davacı işçinin işvereni haline geldiği, işyerinin kapatılması ve fesih iradesinin davalı … şirketine ait olduğu ,davalı … şirketinin … mağazalarını bünyesine katarak … ve/veya …. adı altında aynen işletmeye devam ettiği anlaşılmıştır.Davacı işçinin eğitimi, deneyimi ve pozisyonu göz önüne alarak davalı şirkete ait diğer mağazalarda görev önerildiği ve davacı işçinin söz konusu görev teklifini kabul etmediği yönünde bir savunmaya rastlanılmamıştır. davalı … şirketinin kayıtlarına göre, 2014 yılında sadece… ilinde mukim …., …., …,….,….,…, …, ….., …, …, … …,…,…,…., ….,…,…-…, … mağazalarında Kasiyer, Satış Danışmanı, Mağaza Yönetici Yardımcısı ve Mağaza Yöneticisi olarak görev yapan birçok işçinin istifa, işveren feshi, emeklilik, askerlik gibi nedenlerle davalı … şirketinden ayrıldığı ve boş pozisyonların ortaya çıktığı bu itibarla davacı işçinin mağaza çalışanı olduğu dikkate alındığında işgücü hareketliğinin yüksek olduğu davalı şirkette istihdam edilebileceği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara göre iş sözleşmesinin feshi işleminin işyeri devri kurallarına uygun olmadığı, davacı işçinin mağaza çalışanı olduğu dikkate alındığında işgücü hareketliğinin yüksek olduğu davalı şirkette istihdam edilebileceği, davalı … şirketinin davacı işçinin yürüttüğü işin işyerinde yürütülmeye devam edildiği bu yüzden davacı işçinin çalışma olanağının ortadan kalktığının açıkça ortaya konulamadığı ve objektif davranılmadığı, bu sebeple feshin son çare olma gereğinin ispat edilemediği, davalı … ‘in fesih öncesi ve sonrasında başka şubeler için dahi olsa yeni işçiler istihdam ederek fesih işleminde tutarlı davranmadığı bu itibarla feshin geçersiz olarak yapıldığı fesih iradesinin davalı … şirketine ait olduğu anlaşılmakla davanın adı geçen şirket yönünden kabulüne, diğer davalı hakkındaki davanın reddine dair karar verilmiştir
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ile davalı … Bilgi İşlem ve Dış Ticaret A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda davacının iş sözleşmesi davalı …’nce şirketin faaliyetlerinin sona erdirilmesine karar verildiği, bu doğrultuda 17.12.2013 tarihinde….ı’na ve kamuya bildirimlerde bulunulduğu, şirkete ait mağazaların devri konusunda anlaşmalar yapıldığı, davacının çalıştığı mağazanın maliki tarafından devre muvafakat verilmediği için mağazanın kapatılmasını gerektiği, tüm mağazaların devir protokollerinin tamamlandığı, diğer mağazaları devralan şirket tarafından davacının iş sözleşmesinin devrinin kabul edilmediği için şirketin Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandıracağı davacının çalışabileceği yer kalmadığı gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca feshedilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinin 1. fıkrasında göre “işyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer”. Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, “yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır” ve 4. fıkrasına göre de “Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır”. Bu madde emredici bir hükümdür ve madde gerekçesi dikkate alındığında, işyeri veya işyerinin bir bölümünün devri kavramının yorumunda 1977/187 sayılı yönerge, 19.06.1998 tarih ve 98/50 sayılı yönerge değişikliği ve Avrupa Adalet Divanının 11.03.1993 tarihli “…” davasına ilişkin kararında belirtilen kıstasların dikkate alınması gerekir. Yönerge ve karar esas alındığında devir, bir ekonomik bütünlüğü olan işletme veya işyeri ya da işyerinin bir kısmının kendi kimliğini koruyarak devrini ifade eder. Bütünlük ise, ekonomik bir faaliyetin icrası ve her birisi için ayrı ayrı belirlenmiş amaçlar doğrultusunda organize edilmiş insan ve eşyalardan oluşan bir bütünlük olarak algılanmalıdır. Ekonomik bütünlük, mal veya hizmet yönetimine teknik amacın izlendiği fonksiyon görebilen bir organizasyon bütünlüğüdür.
Yargılama sırasında fesih dönemi ve nedeni aynı olan başka bir mahkemede görülen dosyada alınan emsal bilirkişi raporu sunulmuştur. Dosyaya sunulan belgeler ve emsal rapor gözetildiğinde, davalılar arasında davalı …’ne ait tüm mağazaların, çalışanların, demirbaş ve stokları ile birlikte devralınması konusunda 17.12.2013 tarihinde ön anlaşma yapıldığı, davalılar arasında 22.01.2014 tarihinde yapılan Varlık Satış Sözleşmesi’nin 15.1 maddesinde İş Kanunu 6. Maddesine atıf yapılarak işyeri devri konusunun düzenlendiği, lisans ve sair fikri mülkiyet haklarının yanında davacının da çalıştığı mağazanın da bulunduğu 28 mağazanın mağaza işyerlerinde bulunan 4439 adet demirbaş ile çalışanların devre konu edildiği buna göre devrin gerçekleştiğinin kabul edileceği, devirden sonra davacının çalıştığı mağazanın maliki tarafından kira sözleşmesi uyarınca kiracının değişmesine muvafakat etmemesinin ve bu nedenle mağazanın kapatılmış olmasının devir hususuna etki etmeyeceği, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçeceği açıktır.
Davacının iş sözleşmesi devirden sonra ancak devreden davalı … tarafından feshedilmiştir. Oysa açıklandığı gibi fesihten önce devirle davacı ve diğer işçilerin iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile devralan davalı … Bilgi İşlem ve Dış Ticaret A.Ş. şirketine geçmiştir. Davacıyı devralan … Bilgi İşlem ve Dış Ticaret A.Ş.’nin kapanan mağaza dışında birçok mağazasının olduğu, davacının çalışabileceği pozisyonlara işçi alımı yaptığı anlaşıldığından fesih geçersizdir. Davacının iş sözleşmesi devirden sonra feshedildiğinden, davacının devralan işveren olan davalı … Bilgi İşlem ve Dış Ticaret A.Ş. nezdinde işe iadesine karar verilmesi, devirden sonra fesheden ve dava açılmasına neden olan diğer davalı …’nin ise İş Kanunu’nun 6/5 maddesi uyarınca işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden devralan işverenle birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerekir. Mahkemece sonuç itibari ile feshin geçersizliğine karar verilmesi isabetlidir. Ancak devirden sonra davacının iş sözleşmesini fesheden devreden işverenin de devralan işverenle birlikte işe başlatmama tazminatı ile boşa geçen süre ücretinden sorumlu tutulmaması açıklanan gerekçe ile hatalı bulunmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının işyerini devralan davalı … Bilgi İşlem ve Dış Ticaret A.Ş. nezdinde İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalıların müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yapmış olduğu 54,20 TL harç gideri ile 54,00 TL tebligat ve tezkere masrafının toplamı olan 108,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.