Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/4809 E. 2018/23655 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4809
KARAR NO : 2018/23655
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ilk olarak davalı …Ltd. Şti’de işe başladığını, 2014 yılında bu firmanın ortağı …’nin ortağı olduğu diğer davalı … A.Ş firmasında da çalıştığını, her iki davalı firma arasında organik bağ bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacı taraf iddia ve delillerini kabul etmediklerini, davalılar arasında organik bağ olmadığını ve ayrı şirketler olduklarını, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ilk olarak davalı …Ltd. Şti’de işe başladığı, 2014 yılında bu firmanın ortağı …’nin ortağı olduğu diğer davalı … A.Ş firmasında işine devam edip belirsiz sürekli iş akdiyle çalıştığı, davacının ilk çalıştığı …Ltd Şti’den ayrıldığına ilişkin herhangi bir belge ibraz edilememesi, …’nin iki davalı şirketin de ortağı olması ve iki şirketin de optik sektöründe faaliyet göstermesi, tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde davalı iki şirket arasında organik bağ olduğu ve işçilik alacaklarından her iki şirketin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, iş sözleşmesinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat yükümlülüğünün davalı işverenliklere ait olmasına rağmen işverenlik açısından haklı feshi gösteren delil ibraz edilememesi itibariyle davacının iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi uyuşmazlık konusudur.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, … ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde … kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirttikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacının davalılara ait işyerinde 11.12.2004-22.03.2014 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek talep edilen işçilik alacakları hüküm altına alınmıştır.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ile … kayıtlarına göre; davacının 05.06.2007-12.09.2007 tarihleri arasında çalışmalarının göründüğü “1146016” sicil numaralı işverenin kim olduğu ve davalı işverenler ile arasında fiili ve hukuki irtibat olup olmadığı tespit edilip ortaya konulmadan, davacının çalışma süresinin kesintisiz olduğu kabul edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yıllık izin ücretinin, yemek ücreti ve prim dahil edilerek bulunan giydirilmiş ücret üzerinden hesaplandığı görülmüştür.
Yıllık izin ücreti hesaplanırken çıplak ücret üzerinden hesaplama yapılması ve çıplak ücret hesabında yemek ücreti ve primlerin dahil edilmemesi gerekir. Mahkemece, giydirilmiş ücretin esas alındığı hesap raporuna itibar edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.