Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/35135 E. 2020/17944 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/35135
KARAR NO : 2020/17944
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 25.05.2011-15.04.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin haftanın 6 günü 08:45-17:45 veya 12:45-21:45 saatleri arasında olduğunu, son 3 yıldır yaşanan personel sıkıntıları sebebi ile her ayın 15 gününde çalışma süresinin günlük 12 saat olduğunu, tüm milli bayramlar ile dini bayramların belirli günlerinde de çalışmaya devam edildiğini, ancak hak kazanılan ücret alacaklarının ödenmediğini, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, davacının talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir. İşçiye her ay ödenen ücret içinde fazla çalışmaların bir kısmının yer aldığı taraflarca kabul edildiğine göre 270 saatin 12 aya bölünmesi sonucu belirlenen 22.5 saat, her ay için kanıtlanan fazla çalışma süresinden indirilmelidir.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde mağaza sorumlusu olarak çalışmış olup, çalışma süresi içerisinde sürekli bir şekilde fazla mesai yaptığı iddiasıyla fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiş olup; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyada yer alan 2011/5. ay ve 2014/3. ay arasındaki imzalı mesai çizelgelerine göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar dikkate alınmak suretiyle fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Ancak, taraflar arasındaki 01.01.2012 tarihli iş sözleşmesinin “Sözleşmenin Genel Şartları” başlıklı II. kısmının 1. maddesinde, kararlaştırılan ücrete fazla mesaiye ilişkin ücretlerin de dahil olduğu, personelin fazla mesai ücreti adı altında bir talepte bulunamayacağı belirtilmektedir. Yargıtay içtihatlarına göre, aylık ücrete fazla mesai ücretinin dahil olduğu durumlarda yılda 270 saati aşan fazla çalışmalar için ücret talep edilebilecektir. Bu sebeple davacının iş sözleşmesinde ki düzenleme gereği yılda 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olduğunun kabulü ile yıllık 270 saati aşan çalışmalar için fazla mesai ücreti hesaplanması gerekir. İlgili düzenleme gereğince, sözleşme tarihi olan 01.01.2012 tarihinden itibaren davacının yıllık 270 saatin altında kalan fazla çalışma alacağının reddi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.