Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/34789 E. 2018/23642 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/34789
KARAR NO : 2018/23642
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi … ile … vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01/08/2004 tarihinde davalıların işyerinde çalışmaya başladığını, önce işyerinin …’ın işyeri olduğunu, 29 Temmuz 2005 tarihinde işyerini oğluna devrettiğini, müvekkilinin 04/09/2006 tarihinde bir iş kazası geçirdiğini, iş yerindeki sicil değişikliğinden bu kazadan sonra haberdar olduğunu, bu tarihte işyerinin … adına kayıtlı olup, işyeri unvanının …olduğunu, işyerini baba ve oğlun birlikte işlettiklerini, müvekkilleri tarafından iş kazası nedeni ile tazminat davası açıldığını, tedbir kararı için işyerine gidildiğinde, işyerinin …’e devredildiğinin görüldüğünü, …’in işveren …’ın muhasebecisi olduğunu, bu devrin muvazaalı bulunduğunu, bu devirler esnasında işyerindeki işçilerin aynı işyerinde çalışıp, hiç ayrılmadıklarını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları, manevi tazminat, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı …, davacının … yanında 15/12/2006 tarihine kadar çalıştığını, 02/10/2007 tarihinden itibaren başka bir işveren nezdinde çalıştığını, müvekkilinin yanında çalışmadığını, müvekkilinin 04/01/2008 tarihinde işyeri açtığını, … tarafından işyerinin müvekkiline devredilmesinin söz konusu olmadığını, kaldı ki işyeri devir edilmiş olsa dahi davacının iş sözleşmesinin devirden önce sona ermiş olması nedeni ile talep konusu alacaklardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin 15/12/2006 tarihinde davalı işverenlikçe haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiği, haklı feshin iddia edilip kanıtlanmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olduğu, kesinleşmiş … 1. İş Mahkemesinin 2006/186 esas sayılı dosyasında işyerinde çalışmakta iken meydana gelen 04/09/2006 tarihli iş kazası nedeni ile doğan zarardan davalılar …, … ve …’ün müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu, iş bu davaya konu edilen işçilik alacaklarından da bu davalıların sorumlu olacağı, davalı …’ın herhangi bir sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle, …, … ve …’e karşı açılan davanın kısmen kabulüne, … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar … ve … vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar … ve …’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi aylık net 1.300 TL ücret ile çalıştığını iddia etmiş, Mahkemece davacının ücreti iddia gibi kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Davacının 04/09/2006 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle aynı davalılara karşı maddi ve manevi tazminat talepli açtığı davada, … 1. İş Mahkemesi’nin 2006/186 Esas, 2012/481 Karar sayılı kararı ile davacının aylık ücretinin asgari ücret seviyesinde olduğu tespit edilmiş, verilen karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2012/22476 Esas, 2013/15550 Karar sayılı ilamı ile onanmış ve kesinleşmiştir.
İş kazası nedeniyle açılan tazminat davasındaki ücrete yönelik bu tespit kesinleşmekle tarafları ve işçilik alacakları davasındaki mahkemeyi bağlayacağından, davacının talep ettiği hak ve alacaklarının asgari ücret üzerinden hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak aylık ücretin iddia gibi net 1.300 TL olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.