YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/33022
KARAR NO : 2020/16854
KARAR TARİHİ : 25.11.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından sözlü olarak feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve tazminatı ile yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının mazeret bildirmeden ve haber vermeden devamsızlık yaptığını bu nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini, alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının kıdem tazminatı alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi 08.01.2007-22.09.2014 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı talebinde bulunmuştur. Davalı işveren, davacının 27.10.2010 tarihinde emekli olduğunu ve kıdem tazminatının ödendiğini, en son devamsızlık nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece emeklilik sonrası hizmetler için kıdem ve ihbar tazminatı hesabı yapılarak isteklerle ilgili hüküm kurulmuştur. Davacının 27.10.2010 tarihinde emekli olmak üzere işyerinden ayrıldığı ve 02.11.2010 tarihinde tekrar aynı işveren nezdinde işe girişinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının imzasını taşıyan tarihsiz ibranamede kıdem tazminatının ödendiği belirtilmişse de ibranamede herhangi bir miktar yer almamaktadır. İşverence dosyaya sunulan cari hesap dökümünde davacıya 7.424,52 TL ihbar ve kıdem tazminatı ödendiği belirtilmiş ayrıca hesapta ayrıştırmaya gidilerek 2.424,52 TL ve bakiye 5.000,00 TL ayrı ayrı gösterilmiştir. Cari hesap kaydı işverenin tek taraflı düzenlediği belge olup davacı işçinin imzasını taşımamaktadır. Davacı ise, 5.000,00 TL aldığını kabul etmiştir.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/2. maddesi uyarınca işçinin aynı işverene ait işyerlerinde aralıklı olarak çalışması halinde kıdem tazminatı hesabında hizmet sürelerinin birleştirilmesi gerekir. Önceki dönemle ilgili olarak kıdem tazminatı tam olarak ödenmişse aynı dönem için birden fazla kıdem tazminatı ödenmeyeceğinden önceki dönem çalışma döneminin tasfiye edildiği sonucuna varılmaktadır. Ancak ödenen kıdem tazminatı eksik ise bu durumda önceki dönemin tasfiye edildiğinden söz edilemeyeceğinden sözü edilen kanun çerçevesinde her iki dönem birleştirilmek suretiyle kıdem tazminatı hesaplanmalı ve somut olayda davacının kabul ettiği 5.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte yapılan hesaplamadan mahsup edilmek suretiyle kıdem tazminatı belirlenmeli ve istekle ilgili hüküm kurulmalıdır. Bu hususlar gözetilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.