Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/32976 E. 2020/16980 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32976
KARAR NO : 2020/16980
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı …’de değişen alt işverenler nezdinde 04.01.2005-20.09.2014 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunmuş ve davanın kendilerine değil … Turizm Taşımacılık İnşaat Güvenlik Sistemleri Temizlik ve Gıda San Dış Ltd. Şti.’ne yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan … Turizm Taşımacılık İnşaat Güvenlik Sistemleri Temizlik ve Gıda San Dış Ltd. Şti. vekili, müvekkili şirketin görevinin 20.09.2014 tarihinde sona erdiğini ve 21.09.2014 tarihinde işi yeni bir şirketin devraldığını, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan şirketlerin birlikte sorumlu olduğunu, kıdem tazminatından asıl davalı olan Belediye’nin sorumlu olduğunu, davacının fazla mesai yapmadığını ve bayram ve genel tatillere nöbeti denk gelip çalıştığı taktirde bunun karşılığı olan ücretin kendisine banka kanalıyla ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu ve fazla çalışma yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı işçinin ücretinin tespiti hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas ücretin, son 3 aylık dönemde banka kanalı ile ödenen tutarın toplanıp 3’e bölünerek belirlendiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan ücret bordroları ile banka kayıtları uyumlu olup, ücret bordrolarının incelenmesinde, asgari geçim indirimi ve genel tatil çalışması tahakkuklarının da yer aldığı görülmektedir. Bu durumda, hesaplamaya esas çıplak ücretin, asgari geçim indirimi ve genel tatil tahakkukunun da içinde yer aldığı miktara göre belirlenmesi isabetli olmamıştır. Davacının hesaplamaya esas çıplak ücreti, ücret bordrolarından tespit edilerek dava konusu alacaklar yeniden hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Hatalı hesaplama içeren bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delille kanıtlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; davacının genel tatil alacağının tanık anlatımlarına göre hesaplanmasında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı tarafın, genel tatil çalışması yapıldığında bordroda tahakkuk ettirilerek banka kanalı ile ödendiği yönündeki savunması üzerinde durulmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki imzasız ücret bordrolarının incelenmesinde, genel tatil günü içeren aylar yönünden, çalışılan genel tatil günlerinin genel tatil mesai kısmında ‘Resmi T.M.’ açıklaması ile gösterildiği ve her bir günlük çalışma için iki günlük ücret tahakkuku yapıldığı, bordroda tahakkuk ettirilen ücretlerin de banka kanalı ile davacıya ödendiği görülmektedir. Bu şekilde iki günlük ücret üzerinden yapılan tahakkukların bir günü çalışılmadan hak edilen ücret, bir günü de yapılan genel tatil çalışması karşılığı ödenen ücrettir. Bu durumda, bordrolar titizlikle incelenerek, bu şekilde her bir gün için iki günlük ücret tahakkuku olan genel tatil günleri belirlenmeli, banka hesap hareketleri ile de kıyaslama yapılarak çalışma karşılığı ödenen tutarlar tespit edilmeli ve ödenen tutarlar genel tatil alacağından mahsup edilerek varsa bakiye miktar hüküm altına alınmalıdır. Bordrodaki tahakkuklar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.